Alışkanlıklarımız silbaştan yenileniyor!
Ev mesaisinden selam,
Yine koronavirüs gündemiyle evdeyiz. Koronavirüsün eseri ‘yeni normal’ neye benzeyecek, bununla ilgili kaynakları bulup okuma çabasındayım. Çünkü tepeden tırnağa her konuda yenilikler bizi bekler. Gün gelecek, evden çıkacağız ve kendi eski normalimizi andıran günlere dönmeye çabalayacağız. Nasıl bir yıl 2020, ilk yarısı tarumar etti, ikinci yarıyı merak etmeye korkuyorum. Neyse, kendi mikro gündemimize döneyim. İşi eve taşıdık ve dışarı en fazla market alışverişi için çıkıyoruz. Çünkü restoranlar, kafeler kapalı. Buna karşılık, kapıya teslim yemek servisleri hayat kurtarıyor. İşyerinde öğle yemeğimizle kavuşmamızı sağlayan kapıya teslim yemek servisleri, ev mesaisi döneminde de işbaşında. Kapıya yemek servisi Mekreme’nin verilerine göre, son bir ayda eve yemek talepleri yüzde 45 artmış. Ofislerde sessizlik hakim ama evlerde mesai süreçleri, steril yemek kavramı ile buluşuyor. Sonuçta standart paket yemek dağıtımının aksine, yapım aşamasında vakumlanarak hava almayacak şekilde paketlenen yemekler, sıcaklığı koruyan ve dış etkilerden arındıran kutularda kişiye özel servis ediliyor. Avrasya Catering olarak yemek sektöründe 22 yıllık tecrübeyi Mekreme ile güçlendirdiklerini belirten Mekreme Genel Müdürü Mustafa Taptık’ın belirttiği gibi, sağlıklı beslenmek isteyen ve evden çalışmaya devam edenler kapıya yemek hizmetinden yararlanıyor. Koronavirüs ile birçok başlıkta hassasiyetimiz de gelişiyor.
Bu salgınla tüm dünyada üretim ve çalışma düzeni değişiyor diyorum, boşuna değil. Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) da 60 yıllık tecrübesini ‘MESS SAFE’ adıyla bir teknoloji hareketi olarak ortaya koyuyor. Birçok ürünü ve uygulamayı içerecek MESS SAFE girişiminin ilk ürünü ise giyilebilir çözüm ve mobil uygulama ile işyerlerindeki birinci öncelik olan sosyal mesafenin korunmasını sağlıyor.
Koronavirüsü çok çekiştirdik, ama Z kuşağına stok ve tasarruf yapmayı öğretmesi gibi bir artısı da var. Yeni nesil araştırma ve perakende teknolojileri şirketi REM People’a göre, bu salgınla birlikte eski satın alma davranışlarından bazıları kalıcı olarak değişebilir. Daha az harcamaya başlayan biz tüketiciler, market ziyareti sayısını azaltırken sepet ortalamalarını büyütüyoruz. Geçmişte ihtiyaçlarına hızlıca ulaşıp tek seferde tüketen Z kuşağı ise şimdiye kadar pek bilmediği stoklama kavramı ile tanıştı.
Bu arada, hep koronavirüs derdimizden bahsettim, ama biz evlere kapanınca aç kalan sokak hayvanlarını da unutmamalıyız. Sokak hayvanları konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla, 2015’ten beri Mama Gönder projesini sürdüren Getir, ‘Yardım Maması’ projesiyle yine işbaşında. Uygulamadaki Evcil Hayvan kategorisinden Yardım Maması’nı sepetlerine ekleyen kullanıcılar, 5 TL değerindeki 1 kilogramlık mamayla sokak hayvanlarının beslenmesine destek vermiş oluyor. Satın alınan her mama, kullanıcıların adresleri yerine, sokak hayvanlarına dağıtılmak üzere HAYTAP’a teslim ediliyor.
Evde mesai tüketme dönemi er ya da geç bitecek ve ofislere döneceğiz. Ama koronavirüsle hayatımıza giren tanım ve gerekliliklerle, misal sosyal mesafe gibi kavramlarla… ISS Türkiye Mükemmellik Merkezi, işe geri dönüş sürecinde ve sonrasında dikkat edilmesi gerekenleri toparlamış. Ofise gitmeden önce kendinizi biraz dinleyin, toplu taşıma araçlarını kullanırken sık dokunulan yüzeylerle temas etmekten kaçının, ellerinizi ağzınıza, burnunuza ve gözünüze götürmemeye de dikkat edin. Öyle ya da böyle işyerine vardık, dikkat etmemiz gerekenler burada daha da çeşitleniyor. Örneğin asansör kullanmayın, kullanacaksanız da düğmelere dirseğinizle veya tek kullanımlık mendille basın. Yoğun saatlerde asansör yerine merdivenleri tercih edin ki sosyal mesafe kuralı hayat bulsun. Ayrıca elleri yıkamada 20 saniye kuralı ofiste de geçerli. Tokalaşmaktan ve sarılmaktan kaçınmaya da devam. Çalışılan ortamların sık sık havalandırılması şart. Çay, şeker ya da meyve, her ne alacaksanız tamamının paketlenmiş ve açılmamış olmasına dikkat edin. Mola alanında da sosyal mesafeye dikkat.
Koronavirüs, toplantıları ve eğitimleri dijital ortama taşıyarak alışkanlıkları değiştiriyor. Bunun bir örneği olarak Anadolu Vakfı tarafından 2013 yılında, bursiyerlerin kişisel gelişimine katkıda bulunmak hedefiyle hayata geçirilen Mentorluk Programı’nın 8. dönemi başlamış. Eğitimler online olarak veriliyor. Bu dönemde de bursiyerler için çevresel koşulları, değişimi, kişileri ve olayları doğru okumalarına, doğru aksiyon planları belirleyebilmelerine yönelik eğitimler organize edilecek. Bu yeni dönemde Anadolu Grubu profesyonellerinin yanı sıra 86 ayrı firmadan gönüllü mentorlar da programa destek verecek. Moral, motivasyon ve kişisel gelişim odaklı eğitimlerin yanı sıra koçluk çalışmaları ve yabancı dil eğitimleri de bursiyerleri bekliyor. Bu arada, Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TOSB) de kendi sistemi üzerinden online iş mülakatı üzerine bir panel düzenleyecekmiş.
Koronavirüs gölgesinde bir mektuba daha son verirken, Philips TV’nin hazırladığı ve dünyaca ünlü müzeler ve manzaraları içeren YouTube kanallarından oluşan seçkisini paylaşmazsam olmaz: Avrupa’nın popüler yerlerini ve manzaralarını 4K seçenekle turlamayı sağlayan “Wanderlust Travel Videos”, dünyanın dört bir yanından çarpıcı manzaraları dron çekimleriyle sanal gezi formatında paylaşan “Prowalk Tours”, birinci şahıs kamera formatını 4K kalitesiyle sunan YouTube kanalı “Travel with Camera”, yine birinci şahıs kameradan uzun yürüyüşleri yüksek kalitede yayınlayan “Ambient Walking” kanalı. Ekran karşısında içimizi ve zihnimizi kaliteli içerikle rahatlatmak için birebir, ne dersin.
Haftaya buluşalım,