Alternatif operatörün adı yok
Telekomünikasyon sektöründe serbestleşme süreci altı yıl öncesine dayanıyor. Gelinen noktada alternatif _x000D_
telekom operatörlerinin, hala çok parlak bir pozisyonda olmadığı ve tüketici tarafından yeterince tanınmadığı görülüyor. Alternatif telekom operatörlerinin sıkça dile getirdiği sıkıntıların başında belirli düzenlemelerin henüz yapılmamış olması geliyor. İnterpromedya Pazarlama Hizmetleri ve Araştırma Grubu tarafından üç ayda bir 16 ilde bin 300 kişi ile gerçekleştirilen Tüketici Trend Araştırması, yeni döneminde kullanıcıların aylık iletişim harcamalarının dağılımı, alternatif operatörler bilinirliği ve tüketicilerin bu operatörlerden hizmet alma yaklaşımlarına ışık tuttu.
Yüzde 50,5 oranında erkek ve yüzde 49,5 oranında kadın katılımcının katıldığı araştırmanın yaş dağılımı ise 15-17 yaş yüzde 9,3; 18-24 yaş yüzde 14,4; 25-29 yaş yüzde 21,4; 30-34 yaş yüzde 13,1; 35-44 yaş yüzde 26,5 ve 45 yaş üstü yüzde 15,3 olarak gerçekleşti.
Araştırmaya göre alternatif operatörlerin bilinirliği halâ çok düşük. Katılımcıların sadece yaklaşık yüzde 23’ü alternatif operatörleri duymuş durumda. Tüketiciler, alternatif operatörleri en çok televizyon, dergi ve gazete haberleri aracılığıyla duyuyor.
Alternatif operatörleri duyanların ise sadece yüzde 14,3’ü bu operatörlerden hizmet alıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 26’sı herhangi bir alternatif operatörden hizmet almayı düşünmüyor. Bu operatörlerden hizmet almak isteyen tüketicilerin beklentilerine bakıldığında, birincil öncelik daha ucuz konuşma ücreti olarak geliyor. İkincil öncelik hizmet kalitesi, üçüncül öncelik güvenilir bir şirket olması, dördüncül öncelik ise numara değiştirmeden hizmet almak olarak sıralanıyor. Burada yaş gruplarına bakıldığında alternatif operatörler en fazla 35-39 yaş aralığı tarafından biliniyor. Bu hizmeti hiçbir şekilde almayı düşünmeyenlerin yaş aralığı 18-24. İnterpromedya Pazarlama Hizmetleri ve Araştırma
Grup Müdürü Özlem Unan, bu durumun mobil kullanıma bağlanabileceğini belirtiyor
ve ekliyor: “En yüksek
oranla alternatif operatörlerden hizmet almayı düşünmeyen gruplar; 15-17, 18-20,
21-24 ve 24-29 aralığı.
Bu kitle zaten mobil iletişimi çok yoğun şekilde kullanıyor. Dolayısıyla bu grup
alternatif operatörlerin hizmetleriyle şu an için pek ilgilenmiyor. Tabii bu grup pazarın dörtte biri. Geri kalan dörtte üçlük kitleyle operatörlerin çalışma olanağı söz konusu. Ama ciddi anlamda marka bilinirliğini artırmak üzere çalışmaları gerekiyor.”
Mobil kullanım öne çıkıyor
Aylık telefon görüşmelerinin dağılımının incelendiği araştırmadan çıkan sonuca göre tüketicilerin telefon giderlerinin önemli bir kısmı mobil telefon tarafında gerçekleşiyor. Tüketicilerin
aylık telefon harcamalarının yaklaşık yüzde 53’ünü mobil telefon harcamaları oluşturuyor. Onun ardından yüzde 33,5 ile şehiriçi sabit telefon harcamaları, yüzde 11,1 ile şehirlerarası sabit telefon harcamaları ve yüzde 2,5 ile yurtdışı sabit telefon harcamaları geliyor. Araştırmaya göre bu dağılımda cinsiyete ve gelire göre çok büyük bir değişiklik söz konusu değil. Ancak yaşa göre dağılıma bakıldığında önemli bir fark ortaya çıkıyor. Mobil telefon görüşmeleri, 15-17 yaş aralığında yüzde 60’a kadar çıkıyor. Diğer yandan özellikle şehiriçi sabit telefon kullanımı 40-44 yaş aralığında daha fazla görülüyor. Araştırmaya göre mobil telefon kullanımı bütün yaş gruplarına bakıldığında yüzde 45’in altına düşmüyor.