“Amaç Tabanlı Ağlar’a doğru!”
“Gün geçtikçe ilerleyen teknoloji dünyasında bilişim sektörü daha büyük, kompleks ve karmaşık yapıların bir arada çalıştığı ve entegre olduğu bir evrim sürecinden geçmektedir. Teknoloji ilerledikçe bu zorunlu evrim süreci yönetimsel zorluklara, maliyet ve her şeyden önce zaman kayıplarına neden olabilmektedir.
Bu bahsettiğimiz dezavantajların çözümü için Knowledge Club olarak yakın geleceğin üretici bağımsız network programlama ve otomasyonun iş ve günlük hayatımızın önemli bir parçası olduğu Intent Based Networking (Amaç Tabanlı Ağlar) yapısında olduğunu düşünüyoruz. Amaç Tabanlı Ağlar, üretici bağımsız olarak fiziksel ve sanal yapıdaki geleneksel ve yazılım tabanlı ağ bileşenlerini makine öğrenmesi, nesnelerin interneti ve büyük veri modellemesi ile güçlendirilmiş yapay zeka altyapısında (Amaç tabanlı Ağ Kontrol Ünitesi) model odaklı otomasyon kullanarak ağ orkestrasyonu sağlayan bir çözümdür. Biz Knowledge Club olarak hem eğitim hem de danışmanlık hizmetlerimizle bilişim sektörümüzde bu alandaki öncülük görevimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bu yıl Bilişim Zirvesi’nin mottosu Kuantum Yolculuğu. Kuantum kuramının bilişim sektörüne etkilerini inceleyecek olursak; sonuçları 3 ana kategoriye ayırabiliriz.
1- Büyük Resim Bakış Açısı ve Her Şeyin Teorisi Konsepti
Kuantum öncesi bilimsel bakış açısı tekil sonuçlar ve bunların sürdürülebilirlik ilişkisine dayanmaktadır. Bu metot ise ‘Ceteris paribus’ adı verilen dış faktörlerin süreçteki diğer değişkenlere etki etmediğinin baz alınması teorisine dayanmaktadır. Ama çağımızda pozitif bilimlerde bu bakış açısı artık mümkün olmamakla beraber; mevcut süreç, etki ve tepkilerine ek olarak neden ve sonuç ilişkileriyle beraber bir bütün olduğunu görmekteyiz.
2- Schrödinger’in Kedisi
Kuantum fiziğinin temelini oluşturan Schrödinger’in kedisi deneyini herkes bilir. Bu deneyin en büyük katkısı Kuantum evreninde gözlemci etkisinin sonucu etkilediğini ispatlamasıdır. Yani bizler içinde yer aldığımız süreçlerde bütün işleyişi etkileyecek ve hatta geleceğini değiştirebilecek şekilde etki etmekteyiz. Yani gözlemci etkisi süreci etkileyecek ve sonuca yönelik bir baskı oluşturabilir. Bilişim sektöründe bu kavramı en iyi şekilde uygulayan dahi kişi Steve Jobs’tur. Schrödinger’in kedisi deneyinde bahsedilen ‘Süper Pozisyon ve Süper Empoze’ kavramları bilişim sektöründe bu sayede pratik olarak uygulanmıştır.
3- Süreç Analiz Yönetimi ve Gelecek
Schrödinger’in Kedisi deneyinin bize verdiğin en önemli ders kutunun ne zaman açılacağını bilmek yani duruma ne zaman dahil olacağını anlamaktır. Bu metot bize içinde bulunduğumuz sektörü analize etmeyi, nelerden nasıl etkilendiğini ve sektörümüzün gelecekte nereye gideceğini anlamamıza yardımcı olmaktadır.
Kuantum kuramının bilişim sektörünü faydaları bunlar iken getirdiği riskler ise büyük resmi göremeyen ve yönetemeyen kişi ve kurumlar için yaratacağı yıkıcı doğal seleksiyon etkisi olacaktır. 2020 yılı bilişim sektörü için devrimsel değişikliklerin yaşandığı; Geleneksel Ağ yapısından Amaç Tabanlı Ağlara, Sanallaştırmadan ise Mikro Servislere geçtiğimiz çok önemli bir değişim yılıdır. Bu değişimin dışında kalan kişi ve kurumları ne yazık ki pek iç açıcı olmayan bir gelecek beklemektedir.”