Anadolu Efes’in ve Milli Takımın Değişmez Oyuncusu SİNAN GÜLER “Yakınımdaki herkesin teknolojiyle ilgili sorusu olduğunda aradığı ilk kişi ben oluyorum”
Sıkı defans ve spektatüler smaçlar denince Türk basketbolunda ilk akla gelen isim Sinan Güler artık. Başarılı oyuncu aynı zamanda bir teknoloji tutkunu. Çevresinde teknoloji denince ilk akla gelen isim o. Güler’in sosyal medyada da takipçi sayısı oldukça yüksek. Son Dünya Şampiyonası öncesinde Twitter’da 6 bin takipçisi olan Güler’in takipçi sayısı bugünlerde ise 60 binleri zorluyor.
Türk basketbolunun son dönemde yetiştirdiği en önemli yıldızlardan biri Sinan Güler. Anadolu Efes’in ve Milli Takımın değişmez oyuncusu haline gelen Sinan Güler, basketbolla iç içe bir aileden geliyor. Babası Necati Güler ve ağabeyi Muratcan Güler de basketbol camiasının tanınan yüzleri. Spor; doğar doğmaz kendisini içinde bulduğu bir dünya olan 1983 doğumlu oyuncu İTÜ’de kariyerine başlamış. Daha sonra İhsan Bayülken’in çalıştırdığı Beşiktaş Genç Takımı’na transfer olan Güler, profesyonel döneme adımını yine Beşiktaş A takımı ile atmış. Aynı zamanda üniversite eğitimini de sürdüren Güler, Darüşşafaka serüveninden sonra Ergin Ataman’ın çalıştırdığı Beşiktaş Cola Turka takımına transfer oldu. Milli Takım formasına da ilk olarak 2007 yazında ulaştı. Beşiktaş’ta gösterdiği başarılı performans onu Efes Pilsen’e ve Euroleague kariyerine taşıdı.
Güler, yeni sezon için de yuvada kaldı ve ismi Anadolu Efes olan kulübünde basketbol hayatını sürdürecek. Tam bir teknoloji tutkunu olan Güler ile söyleştik, tabii David Blatt’in zamanında büyük tartışmalar yaratan “Teknoloji basketbolu öldürüyor” demecini de sorduk ona.
>>Başarılı bir basketbolcusunuz. Hayatınız belki evinizden çok kamplarda, parkelerde, salonlarda geçiyor. Bu hayat ritminiz içinde teknoloji sizin hayatınızda nasıl bir yer tutuyor? Hangi teknolojik cihazlar daha çok hayatınızda var, ne sıklıkla kullanıyorsunuz?
Çocukluğumdan beri teknolojiye meraklıydım esasında. Açıkçası ilk olarak Commodore 64 bilgisayarlar ve sonrasında Nintendo tarzı oyun konsolları ile başlayan teknolojiye ilgim, takip ettikçe, yenilikleri gördükçe daha da arttı.
Teknoloji ve bilişimle aramla ilgili söyleyebileceğim tek şey ise yakınımda olan herkesin teknoloji ile ilgili bir sorusu olduğunda aradığı kişi ben oluyorum. Akla gelebilecek herşeyi özellikle meraktan bir şekilde kullanmaya çalışıyorum. En çok kullandığım cihazlar ise iPhone ve Macbook Air.
>>Teknoloji günümüzde her şeyi etkiliyor. Spor da etki alanları dahilinde. Teknoloji kullanımı sizce sporu nasıl etkiliyor, geliştiriyor mu yoksa doğasındaki doğallığı, rekabeti biraz zayıflatıyor mu?
Şu an dünya ekonomisini ve tüketici davranışlarını teknolojik gelişmeler belirlemeye başlamış durumda. Sporda teknolojik olarak gelişimin hem pozitif hem negatif etkileri olabilir ama özellikle internet teknolojisinin gelişmesi dünyanın her yerinden her türlü spor etkinliğine ulaşılabilmesini sağladı diye düşünüyorum. Rekabeti zayıflattığına kesinlikle inanmıyorum tam tersine katkısı olduğunu düşünüyorum.
“Amacım bir sporcunun hayatındakileri merak eden insanlarla paylaşımda olmak”
>>Sosyal medya sizin için ne ifade ediyor? Twitter olsun, Facebook olsun, sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor musunuz? İnternet sitenizle ilgilenebiliyor musunuz, sizi takip eden, beğenen insanlarla çevrimiçi iletişim de kuruyor musunuz?
Sosyal medya benim için kendi gelişimi içerisinde birkaç evrede gelişti. Facebook ile ilk tanıştığımda Amerika’da okuyordum, buraya geri geldiğimde oradaki arkadaşlarımla iletişim için kullanıyordum, daha sonra şu an içinde kendi profilimi kendi arkadaşlarımla iletişim için kullanırken, aynı zamanda fan sayfamda paylaşımlarda bulunuyorum.
Twitter için ayrı bir paragraf açsam yeridir. En aktif olarak kullandığım ve gerçekten kendi amaçlarıma ulaşmamda yardımcı olan bir araç olduğunu düşünüyorum. Amacım sporu sevdirmek, olabildiğince yayabilmek ve normalde bir sporcunun hayatındaki şeyleri merak eden insanlarla paylaşılabilecek bilgileri paylaşmak.
>>İlgi ne düzeyde peki?
Bunu samimi bir şekilde de yapınca zaten insanların gösterdiği ilgi de artıyor. Dünya Şampiyonası öncesinde 6 bin takipçim varken 15 günde 12 bine çıktı ve yaklaşık bir sene sonra yani bugünlerde 56 bin takipçim var. 140 karakterle bu kadar kişiye ulaşabilmek gerçekten güzel, gurur verici bir duygu.
“Çocuklar bilgisayar oyunlarında ulaştıkları başarıların sanal olduğunun farkına varıyor”
Birkaç yıl coach David Blatt, “Teknoloji basketbolu öldürüyor çünkü çocuklar artık bilgisayar oyunlarında her istediklerine ulaşıp tatmin oluyorlar” demişti. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuyla ilgili, gözlemleriniz neler, gerçekten de teknolojinin özellikle de bilgisayar oyunlarının olumsuz etkileri var mı yeni neslin basketbol sporuna aktif olarak yönelmesinde?
Tam olarak katıldığımı söyleyemem. Kabul edilmesi gereken birşey var ki özellikle spor oyunlarının her geçen gün daha gerçekçi hal alması çocukları farklı bir dünyaya sokuyor, ama bence bir süre sonra bilgisayar ortamında ulaştıkları başarıların sanal olduğunun farkına varan da var. Aynı bahsettiğimiz kesim, televizyonda NBA TV izleyerek veya ilgileri varsa bizim maçlarımızı izleyerek bir süre sonra gerçek hedefler oluşturmaya başlıyorlar. Ve oyunda gördükleri uyguladıklari hareketleri gerçek hayatta yapabilmenin hayalini kuruyorlar.
“Telefon cihazı olmadan komünikasyonu mümkün kılan bir şey yapmak isterdim”
Herkese sorduğum soruyu size de soracağım. Sinan Güler olarak size bir teknoloji icat etme olanağı verilseydi, nasıl bir teknoloji icat etmek isterdiniz? Bir de şu şekilde soralım, bir teknolojiyi ortadan kaldırma şansınız olsa, hangisini kaldırmak isterdiniz?
Eğer icat edilmiş teknolojilerden ve üretilmiş ürünlerden birini yapmış olmak istesem bu herhalde iPad olurdu. Ama yapmak isteyebileceğim şeylerden bir tanesi, telefon cihazı olmadan komünikasyonu mümkün kılan birşey yapmak isterim. Kaldırmak isteyeceğim teknoloji kitle imha silahları olabilir.