Analiz, kavramsal tasarım ve test konularına önem verilmeli
Türkiye’de şirketler artık, üretilen verilerin iş süreçlerinin bir parçası haline getirilmesinin yüksek bir iş değeri ve potansiyeli olduğuna inanmakta. Kendi ihtiyaçlarına uygun iş analitiği çözümlerinin başarının yolunu açacağına inanan bu şirketler, bu kapsamda danışmanlık hizmeti almaya daha fazla önem veriyor. Metric Genel Müdürü Gökhan Arıksoy, iş analitiği çözümlerinin faydaları hakkında şunları söylüyor:
“Yapılan araştırmalar da, veri analizinden yararlanan şirketlerin sektörlerinde daha rekabetçi şirketler olduğunu ve rakiplerine fark atma olasılıklarının iki kat arttığını ortaya koyuyor. Veri yönetimi bakımından daha üst seviyede olan şirketler, bu teknolojiler konusunda daha olgunlaşmış bir stratejiye, süreçlere ve işgücüne sahip olan şirketler en fazla yararı elde eden şirketler oluyor.
İş analitiği çözümleri konusunda yatırım yapacak bir şirketin analiz, kavramsal tasarım, geliştirme ve test konularına önem vermesi gerekiyor. Analiz süreçlerinde genelde iş birimleriyle birlikte çalışılabilir. Bu süreçte şirketler destek almayı planladığı şirketten tavsiyeler alabilir. Dolayısıyla analiz sonrasında işin nasıl yapılacağı daha da netleşmiş oluyor. Bu anlamda, işlerin kişileştirildiği yer, analiz süreci olur. Kavramsal tasarım ve geliştirme süreçlerinde kurumların ihtiyaçlarının hangi araçlarla teknoloji diline dönüştüreceği belirlenebilir. Şirketlerin iş uygulamalarına yatırım yapmadan önce doğru soruna, doğru çözümü getirecek doğru uygulamayı belirlemesi oldukça önemli bir nokta.
KOBİ’lerde ciddi bir eğilim ve ilgi var
Biz ağırlıklı olarak Türkiye’de ilk 150 içindeki büyük kurumsal işletmelerle çalışıyoruz. Ancak iş analitiği ihtiyaçlarına baktığınızda firmalar birbirine benzemektedir. Her firmanın kendi ölçeğinde iş analitiği ihtiyaçları vardır. Büyük şirketler olgunluk seviyesi açısından KOBİ’lerin önünde gelse de son yıllarda KOBİ’lerde de bu yönde ciddi bir eğilim ve ilgi oluştuğunu görüyoruz. Her yıl kazandığımız toplam müşterilerin %20-30’unu küçük ve orta ölçekli işletmelerin oluşturduğunu söyleyebiliriz.
Beş yıl önce genel olarak yapılan raporlar bildiğimiz liste raporlardı. Son dönemde yapılan raporlara baktığımızda bunların içerisine prediktif analizin de girdiğini görüyoruz. Prediktif analizde, daha önceki yıllara göre benzer verileri kullanarak bir sonraki ay ya da bir sonraki dönemin nasıl gerçekleşeceği tahminini yapabilirsiniz. Özellikle olgunluk seviyesi yüksek olan müşterilerde aktif karar vermek için kullanılıyor. Gelecek yıllarda şirketler prediktif analize daha fazla odaklanacaklar. Örneğin bir banka genel müdürü, her sabah mobil ortamda daha ofise gelmeden Metric tarafından hazırlanan KeyMETRIC raporunu kullanarak müşteriler, kredi kartları, krediler, mevduatlar, POS, ADK, şubeler, operasyon, insan kaynakları gibi çok sayıda kritik veriyi anlık, aylık ve yıllık bazda analiz edebilmekte ve ilgili aksiyonları planlayabilmektedir. Gelecekte prediktif analize daha fazla odaklanmanın dışında, şirketlerin karar verme ve strateji geliştirme süreçlerini önemli ölçüde iyileştiren teknolojilere, daha fazla yatırım yapılacağını düşünüyorum. Ayrıca mobil iş zekâsı ve işe/işletmeye özel araçlar da gelecek yıllarda daha fazla oranda kullanılacaktır. Bunun dışında da söyleyebilirim. Prediktif analiz sayesinde, önceki yıllara göre benzer verileri kullanarak bir sonraki ay ya da bir sonraki dönemin nasıl gerçekleşeceği tahminini yapılabiliyor.