ANALİZ YETKİNLİĞİ, KURUMSAL REKABETTE ÖNE GEÇMEYİ SAĞLAR
“Barış ortamında en büyük yenilik savaştır” diye düşünen kurum, kuruluş veya şirketlerin, müşterilerinin ya da vatandaşlarının hakkında daha kıymetli bilgileri toplamak ve bunları daha fazla ürün ve hizmet satmak, daha fazla kontrol sağlayabilmek için başlattığı toplanan veriyi arttırma vizyonunun sonucu ortaya çıkan bir kavram büyük veri. Paladin Genel Müdürü H. Uğur Aladinler, bu tanımı yaparken, eklemeden geçmiyor: “Artan boyutlar ve yeni veri kaynakları, bu verinin işleniş ve yönetiliş şekillerinde büyük bir değişim yarattı.” Örneğin; bir noktadan diğerine veri aktarılması, veri ambarları ve datamartlar ile OLAP ve OLTP işlemleri teker teker daha modern çözümlerle değiştiriliyor; “Streaming” veri aktarımı, sanal veri ambarları, “Data Lake” kavramları ve elbette IoT söz konusu.
Veri analitiği kullanmak alışkanlık haline gelmeli
Geleneksel yönetim metodolojileri verinin hareket halinde ve durmakta olduğu durumlarda derinlemesine analizini ve anlaşılmasını gerektiriyordu. Uğur Aladinler’in işaret ettiği gibi, bunu gerçekleştirmek günümüzdeki devasa bilgi boyutlarında ve hızında imkansıza yakın. Yeni teknikler daha etkin ve ekonomik olmak zorunda. Bu verilerin toplanması, birleştirilmesi ve saklanması, derinlemesine bilgi birikimi olmadan da kolay ve gerçekleştirilebilir olmalı. “Bu prensipleri benimsemiş yeni veri yapıları ve yeni analitik araçlar sayesinde terabayt seviyelerinde bilgiyi anlık ya da gerçek zamana yakınsayan sürelerde verinin kaynağından dış ya da iç bulutlar üzerinde yer alan “Structured” ya da “Unstructured” veri ortamlarına aktarımı, aktarılmış verilerin işlenmesi ve görselleştirilmesi artık mümkün” bilgisini veren Uğur Aladinler’in dikkat çektiği gibi, bu gelişmeleri kullanan firmalar ve kurumlar diğerlerinin bir değil, birkaç adım önüne geçmeye başladılar bile.
Gerek büyük ölçekli şirketlerde gerekse KOBİ’lerde kurumsal farkındalık da Aladinler’e göre, gelişti. “Hepimiz yapılırken gördük, hepimiz başarılı ya da başarısız olsak da bir ya da birkaç kez denedik, deneyimlemeyenlerimiz de deneyimlemiş olanların kimler olduğunu ve bu deneyim için kime ulaşmaları gerektiğini biliyorlar” diyen Aladinler’e göre tek sorun, bunun henüz ülkemizdeki şirketlerde tam olarak düzenli hale gelmemesi. Yani büyük veri analitiğini kullanmak her gün yaptığımız bir şey değil henüz. Aladinler, bu başlıkta farkındalığı geliştirmek için yaptıkları çalışmaları ise şöyle anlatıyor:
Information Builders desteğini küresel bazda sunuyoruz
“Paladin olarak büyük veri konusu gündemimize 2015 başlarında girdi. Özellikle büyük verinin görselleştirilmesi konusunda hizmet verdiğimiz firmalarda yapmış olduğumuz çalışmalar bulunmaktaydı. Ancak Information Builders ile yaptığımız iş ortaklığı bu konuyu odak noktalarımızdan biri haline getirdi. Başta Hadoop üzerinde çalışan büyük veri aktarım aracı Big Data Integrator olmak üzere, pek çok Information Builders ürün ve hizmetinin desteğini gerek Türkiye’de gerekse yurt dışında vermeye devam ediyoruz. Bunun dışında, iş ortaklarımız AWS, IBM, Oracle, Microsoft ve MicroStrategy tarafından sağlanan ürünler üzerinde de sertifikalı yetkinliklerimiz mevcut. Bu kapsamda Paladin olarak, firmalar müşterimiz olsalar da olmasalar da kullanabilecekleri araçlar, yöntemler, hizmetler hakkında bilgilendirmeyi ve çözümler hakkında yönlendirmeyi vizyonumuz ve misyonumuz kabul ediyoruz. Her zaman doğru çözüm biz ya da sağladığımız ürünler olmayabiliyor. Bu durumda da firmaları değerli iş ortaklarımıza yönlendiriyor, ulaştıkları bilgi ve hizmetten sağladıkları faydanın maksimum olmasına çaba gösteriyoruz.”
‘Veri analitiği’ dünyası devleşecek
Büyük verinin şehir yönetimlerinde kullanılması henüz tam olarak olgunlaşmamış olsa da, ciddi bir gündem haline gelmeye başladı. “Şimdiki uygulamalar biraz deneysel, biraz girişimci, biraz hayalperest” tanımını yapan Uğur Aladinler, geleceğe yönelik beklentilerini şu sözlerle anlatıyor:
“Ancak gelecekte bizi çok yaygın olarak kullanılan bir veri analitiği uygulamaları dünyası bekliyor olacak. Şimdiden pek çok üretici, sensör verilerini akıllı şehirlere uygun hale getiriyor. Çok da uzak olmayan bir gelecekte buzdolabımızın boyutunun çok daha küçük olduğunu deneyimleyeceğiz, canımız bir portakal istediğinde büyük veriyi kullanarak belirlenen bize en yakın depolama tesisinden, drone gibi bize en hızlı şekilde ulaştırılabilecek yöntemle taze portakalımıza kavuşacağız. Portakalımızı yedikten sonra içtiğimiz su bir sensör aracılığı ile ölçülecek, daha önce aldığımız sıvıların miktarı ile analiz edilerek kanalizasyon sisteminin ne zaman kullanılması gerekeceği tahminlenerek eskisinden daha verimli bir boru sistemi ile doğru zamanda (ya da yakınında) evimizden atık olarak alınmaya uygun hale gelecek. Alınan atıkların ön analizleri ile bir sonraki tıp merkezi ziyaretimizin tarihi, bizim haberimiz dahi olmadan, doktorların daha verimli çalışmasını sağlayan merkezlere iletilecek. Paladin olarak henüz portakalda vitamin olduğumuzun bilincindeyiz, ancak kendimizi bunlara şimdiden hazırlıyoruz.”