“Ar-Ge denizinde kusursuz bir fırtınada ilerliyoruz”
İleri teknoloji odaklı iş fikirlerine yatırım yapan bir şirket olan Vizyon Arge’nin Yönetim Kurulu Başkanı Murat Balaban ile Türkiye’de gerçekleştirdikleri Ar-Ge yatırımları, 2014 yılı hedefleri ve Türkiye’deki durum üzerine kısa bir söyleşi yaptık.
n Vizyon Arge’den bahseder misiniz?
İş fikirlerini çekirdekten alarak pazar analizi, Ar-Ge ve yazılım geliştirme gibi süreçleri tamamlayarak bir ürüne dönüştürüyoruz. Satış, pazarlama, finans, operasyon ve idari anlamda kendi ayakları üzerinde durabildikleri aşamada da şirketleştiriyoruz. Kısacası teknoloji üreten şirketler üretiyoruz. Bunu yaparken her teknolojiye yatırım yapmıyoruz. Örneğin e-ticaret gibi iş fikirleri bizim odağımıza girmiyor. İş fikirlerinin altyapı teknolojileri üzerine olması, orijinal olması ve küresel pazarda bir yenilik yaratması bizim için önem taşıyor. Inforcept Networks markamız şirketleşti, markalaşan Surgate Labs ve Inseptra Sytems ise şirketleşme yolunda ilerliyor. Önümüzdeki süreçte, yatırımlarımız sadece kendi iş fikirlerimizle sınırlı kalmayacak. Tüm girişimcilerin iş fikirlerini değerlendireceğiz.
n Şu ana kadar geliştirdiğiniz ürün ve çözümlerden bahseder misiniz?
Surgate Labs, 2007 yılından bu yana güvenli tümleşik mesajlaşma ve iletişim teknolojileri üretiyor. Bu ürünlerden birisi Surgate Antispam Gateway. Şu an birçok orta ve büyük ölçekli şirkette başarıyla kullanılıyor. Rakiplerine göre çok daha avantajlı maliyetler sağlıyor. Diğer bir ürünümüz ise Surmail. Yine tamamen Türk mühendisler tarafından geliştirilen bir e-posta sunucu sistemi. En önemli avantajı ise ön tanımlı olarak virüs, istenmeyen posta ve siber saldırılara karşı bağışıklık sistemi bulunuyor. Bu yüzden ek güvenlik sistemi gerektirmiyor. Üçüncü ürün ise geçtiğimiz sene piyasaya sunduğumuz Surgate OutlookDAV. Marka bağımsız takvim paylaşımını destekleyen bu ürünümüz yurtdışında büyük ilgi görüyor. Inseptra Systems ise yeni nesil ağ güvenliği ve optimizasyon çözümleri üretiyor. Pazara sunacağımız ilk ürün Inseptra Web Secure Gateway olacak. Bu ürün sunucudan çok istemciyi hedef alan saldırılara karşı koruma sağlayacak. Network Security Monitor modülü ile ağın en alt katmanından en üst katmanına kadar detaylı bir tehdit analizi yapılabiliyor. Mobile OS Sandbox da sıfır gün saldırılarının engellenmesine yardımcı olacak.
n Ar-Ge çalışmalarınızda en çok hangi sorunlarla karşılaşıyorsunuz?
2006 yılından beri profesyonel olarak Ar-Ge faaliyetlerinde bulunuyoruz. Önceki çalışmalarımızı da katarsanız bu süre 14 yılı buluyor. Bu süre içerisinde büyük tecrübeler edindik. Çalıştığımız alanlar teknik anlamda çok zor. Bu konularda değil Türkiye’de çalışmış birini bulmak, bazen ilgili dokümantasyon bulmak dahi neredeyse imkansız. Bunun üzerine bir de rakiplerin hepsinin küresel şirketler olmasını koyun. Bunların en küçüğü dahi minimum 100 kişilik bir kadroya sahip. Doğru kadroyu kurdunuz, bu da yetmiyor. Teknolojiyi üretmek için sağlam bir finansal altyapı gerekiyor. Yüksek teknolojiyi anlayıp yatırım yapma arzusunda olan yatırımcı bulmak mümkün değil. Finansal anlamda kafamızın rahat olduğu hiçbir dönem olmadı. Kısacası “Ar-Ge denizinde” yol almak isteyen için “kusursuz bir fırtına” var. Şu ana kadar karşılaştığımız tüm zorlukları aştık.
n Hangi alanlarda yatırım yapıyorsunuz?
Şu anki yatırımlarımız güvenli iletişim altyapıları ve ağ güvenliği üzerinde yoğunlaşmış durumda. Bireyselden ziyade kurumsal pazarı hedefliyoruz. Kamu da doğal olarak hedeflediğiniz bir pazar. Teknolojimizin tamamen ülkemizde geliştiriliyor olmasından dolayı ürünlerimizin özellikle kamudaki talebi karşılayacağı düşüncesindeyiz.
n 2014 yılında ne gibi planlarınız ve hedefleriniz var?
Bu yıl şirket merkezimizi ve tüm Ar-Ge faaliyetlerimizi Teknopark İstanbul bünyesinde yeni kiraladığımız ofisimize taşıdık. Teknopark İstanbul’u özellikle tercih etmemizin en önemli nedeni burasının odak konusunun savunma sanayii teknolojileri olarak seçilmiş olması. Savunma sanayii şirketlerinin bir araya toplanmış olması bizim için çok şey ifade ediyor. Özellikle siber savunma teknolojileri alanında yeni iş fikirlerimiz var ve bunları değerlendirmeye alacağız.
2014 yılı bizim için özellikle pazarlama ve satış organizasyonumuzu tamamlama, yereldeki pazar payımızı artırma ve markalarımızı yurtdışına açma yılı. OutlookDAV’a büyük bir talep var, ilk adımlarımızı OutlookDAV’la atacağız. Diğer taraftan ürünlerimizi hem küresel hem yerel anlamda daha hızlı ve kolay pazarlayabilmek için kanal yapımıza ağırlık vereceğiz. Ar-Ge tarafında ise siber savunma teknolojilerine giriş yapmayı planlıyoruz.
n Ar-Ge açısından Türkiye’de durum nedir?
Silikon Vadisi, teknoloji girişimlerini desteklemek isteyen ülkeler için bir model olmuş. Herkesin sorduğu bir soru var, orada ne var ki bizde yok? Orada olup bizde olmayan en önemli şeyleri bir girişimci gözüyle tespit edeyim. Birincisi pazar, ikincisi fırsat ortamı. Bir girişimcinin ürettiği bir ürünün pazarda karşılığı varsa ki mutlaka bir karşılığı vardır, fırsat tanınmaması gibi bir durum söz konusu olamaz. Özel sektör yeni teknolojileri deneme ve kullanma konusunda daha az cesur olabilir. Bu gayet anlaşılabilir bir durum. Fakat kamunun elindeki imkanları kullanarak destekleyip gelişmesine katkıda bulunduğu ve teşvik ettiği teknolojilerin kullanımı noktasında daha çok elini taşın altına koyması ve gerekli mekanizmaları oluşturması bir zorunluluktur.