Ar-Ge’nin odak noktası yapay zeka
ChatGPT, başlı başına çığır açan bir teknoloji ve gelişimi de hızlanarak devam ediyor. Aynı paralelde, doğal dil işleme teknolojisindeki gelişmelerle daha da yaygın kullanım alanları görmek mümkün olacak. Yakın dönemde, daha sofistike ve yüksek anlama başarısına sahip modeller geliştirilecek.
Handan Aybars
“Bu modeller, öğrendikleri bilgi ve becerileri daha etkili bir şekilde yeni durumlara uygulayabilecekler” beklentisini dile getiren CBOT CMO’su Çiler Ay’a göre, doğal dil işleme sistemleri diğer yapay zeka bileşenleriyle daha iyi entegre edilecek. Böylece daha genel yapay zeka sistemleri ortaya çıkacak. Aynı zamanda daha fazla dil ve lehçeyle eğitilerek, küresel kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanılacak. “Doğal dil işleme teknolojisi, araçlarımızın ve platformlarımızın vazgeçilmez bir parçası olacak ve hayatımızı kolaylaştırmaya devam edecek” diyen Çiler Ay, bu anlamda hem kurumlar hem de son kullanıcılar için değer yaratan projeler üretme ve yapay zekayı günlük hayata entegre etme vizyonuyla hareket ettiklerinin altını çizdi. Çiler Ay ile projelerini, hedeflerini ve beklentilerini konuştuk:
Yapay zeka başlığında öncelikleriniz, odaklandığınız başlıklar ve hedeflediğiniz sektörler neler?
Birbirinden farklı sektörlerde pek çok kurum ve kuruluşla hali hazırda iş birliklerimiz bulunuyor. Bu bağlamda hayata geçirdiğimiz projelerle teknolojiyi ve yapay zekayı hem kurumların hem de son kullanıcının erişimine sunuyoruz. Son aylarda gururla sunduğumuz CBOT GPT dil modeli, sanal asistan uygulamaları için dönüm noktası oldu. Hem mevcut müşterilerimizin hem de diğer büyük kurumların ilgisini çeken bu yeni modül, yapay zekânın ve ChatGPT’nin kurumsal amaçlarla daha geniş alanlarda kullanılabilmesine olanak sağlıyor. CBOT GPT, GPT modelinin doğal dil işleme ve yapay zeka yeteneklerini kullanarak, kurumların kendi verilerine dayalı özelleştirilmiş dil modelleri oluşturmasına ve bu dil modellerini kendi iç süreçlerinde veya müşteri hizmetleri odaklı olarak kullanmasına olanak tanıyor. Özellikle bankacılık, yatırım ve kamu hizmetleri gibi düzenlemeye tabi sektörlerdeki şirketler, kendi altyapılarında CBOT GPT’yi kolaylıkla kullanabiliyor. CBOT GPT, geleneksel yöntemlerle ChatGPT’nin hibrit çalışmasını birleştirerek, yapay zeka eğitimini daha verimli ve etkin hale getiriyor. Bu sayede, kurumlar belirledikleri alanlarda doğru yanıtlar verebilen özelleştirilmiş bir sanal asistana sahip olabiliyor. Örneğin, bir banka, geleneksel modelde, önceden tanımlanmış soru ve cevaplarla çalışırken, müşteri ihtiyaçlarına kendi sistemlerinde yer alan CBOT GPT ile kolayca cevap verebilir hale geliyor.
Çok gündemde olan bir konuda farkındalık yaratmak için çalışmalar yapıyor musunuz?
Yapay zeka teknolojisinin etkin olarak kullanıldığı ve değer yaratan pek çok işe imza attık. Özellikle pandemi döneminde, vatandaşların doğru bilgiye erişebilmelerini sağlamak için Korona Virüsü Bilgi Asistanı ve MEB iş birliğiyle EBA Asistan gibi projeler geliştirdik. Bu çalışmalarla toplumsal ve sosyal alanlarda yapay zeka desteğiyle önemli bir rol üstleniyoruz. Ayrıca, Bayer iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz www.kadinsagligitv.com web sitesinde yer alan Bilene Sor uygulamasıyla kadın sağlığına yönelik farkındalık oluşturuyor ve kadınların doğru bilgiye erişimini sağlamayı hedefliyoruz. Tüm bu çalışmalarla, yapay zeka teknolojisini toplumsal faydaya dönüştürüyoruz.
Bayer ile hayata geçirdiğiniz çalışma hakkında bilgi verir misiniz?
Bayer iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz “Bilene Sor” adlı yapay zeka tabanlı sanal asistanla kadın sağlığı konusunda farkındalık oluşturmayı ve kadınların doğru bilgiye erişimini sağlamayı amaçlıyoruz. Bayer iş birliğiyle hayata geçirilen bu projenin kadınların yaşamlarını olumlu yönde etkileyeceğine ve toplum sağlığına katkıda bulunacağına inanıyoruz. Daha fazla kadının “Bilene Sor”u kullanarak, “Bilene Sor” ile sohbet ederek doğru bilgiye ulaşmasını ve sağlıklı bir yaşam sürmesini arzu ediyoruz. Sanal asistan, “Bilene Sor” uygulaması, Türkiye’de bir stratejik pilot proje olarak hayata geçirildi. Çalışmanın çıktıları bize uygulamanın toplumda oldukça ilgi gördüğünü gösteriyor. Bu projenin Türkiye’de toplumda farkındalık oluşturmak ve gelecekte küresel ölçekte hayata geçirilmesi ile daha fazla kadının sağlık konusunda doğru bilgilere erişimini kolaylaştıracağını biliyoruz.
2023 yılını gerek sektörünüz gerekse CBOT adına nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yılımız çok yoğun bir Ar-Ge gündemi odağında şekillendi. GPT konusundaki çalışmalarımıza ciddi bir kaynak ayırdık ve şu anda ürünümüz CBOT Platform üzerine CBOT GPT dediğimiz, ayrıştırıcı bir teknolojiyi eklemiş bulunuyoruz. Gerek Türkiye’de gerekse yurtdışında teknolojimizin farklı kullanım alanları ile son kullanıcı ile buluşacağı ilginç projeler üzerinde çalışıyoruz. Odağımız bu yıl daha fazla Ar-Ge oldu. GPT teknolojisinin kullanıldığı, kurumsal yapılarak fayda sağlayan modüller geliştirmeye devam edeceğiz. Diğer yandan, Ar-Ge çalışmalarının çıktıklarını yoğun şekilde kurumlara anlatıyoruz ve kuruma en yüksek faydayı yaratan kullanım alanlarını belirleyip projelere birbiri ardına başlıyoruz. Ses tabanlı yapay zekaya dayanan kullanım alanları ve GPT konusu bu dönemde hem bizim hem de müşterilerimizin veya müşteri adayı kurumların ana gündemi ve tüm çalışmalar bunların etrafında şekilleniyor. Orta vadede amacımız; GPT’yi kurumsal fayda için en iyi kullanan yapay zeka şirketlerinden biri olmak.
Yapay zeka odaklı bir projeyi geliştirmek nasıl bir süreç gerektiriyor?
CBOT Platformu, projelerde kod yazımı gerektirmeyen bir ürün ve proje sürelerini ciddi anlamda kısaltıyor. Diyalog tasarımında uzman ekibimiz ürünümüz üzerindeki araçları kullanarak sanal asistanları oluşturuyor, kanal bağlantılarını ve kurumların iç sistemleri ile entegrasyonları sağlıyor. Tüm bunlar CBOT Platform üzerinde kodsuz şekilde yapılıyor. Burada entegrasyonları kodsuz yapmamızı sağlayan CBOT FUSION modülümüz çok kritik bir yere sahip. Elbette projenin karmaşıklık seviyesi projenin süresini etkileyen bir faktör, ama deneyimli olduğumuz için en karmaşık projeyi bile doğru parçalara ayırarak ve doğru bir şekilde planlayarak kısa sürede hayata geçirebiliyoruz. Zaten GPT de bizim yapay zeka tarafında hız kazanmamızı sağladı. Müşterilerden beklediğimiz yetkinliklere gelecek olursak, aslında biz müşterilerimizin genellikle iş bölümleriyle çalışıyoruz, müşteri deneyimi, müşteri hizmetleri, pazarlama, satış ekipleri bizim en yoğun çalıştığımız ekipler. Genel anlayışımız ve ürünümüz BT ekiplerinin vaktini mümkün olduğunda az almak odaklı ve teknik ekiplerden sadece entegrasyon için gerekli uçları alıyor, onları mümkün olduğunca proje sürecinin dışında tutuyoruz. Böylece kurumun hem zaman hem bütçesel anlamda maliyetini en alt seviyede tutulmasını sağlıyoruz.
Yapay zeka, tüm sektörlerde nasıl bir gelecek vaat ediyor?
Yapay zeka, özellikle bizim alanımız olan diyalogsal yapay zeka çok muazzam bir noktaya geldi ve gelecek 5 yıl içinde birçok sektörde devrim niteliğinde değişiklikler ve inovasyonlar göreceğimize inanıyorum. Bu sürecin başlangıcında GPT gibi teknolojilerin önemli bir rolü olduğunu gözlemliyoruz. Gelecekte yapay zeka; pazarlama, hukuk, müşteri hizmetleri, reklam ve halkla ilişkiler, satış, insan kaynakları, hatta tasarım ve sanat gibi birçok alanda işleri dönüştürecek ve daha verimli hale getirecek. Bu alanlarda işini yapay zeka destekli araçlarla yapmayan kalmayacak. Örneğin, sürücüsüz araçlar ve otonom sistemler ulaşım sektöründe devrim yaratıyor. Sağlık alanında yapay zeka, teşhis ve tedavi konusunda büyük bir potansiyel sunarken, giyilebilir cihazlar bireylerin sağlık takibine yardımcı oluyor. Doğal dil işleme, iletişimdeki engelleri ortadan kaldırıyor ve eğitimde kişiye özel öğrenme deneyimleri sunuyor. Güvenlikte siber saldırıları tespit etmeye yardımcı oluyor, sanatta yaratıcılığı destekliyor. İş süreçlerindeki otomasyon, şirketlerin verimliliğini artırarak çalışanların daha yaratıcı ve stratejik görevlere odaklanmasını sağlayacak. Bu, daha fazla üretkenlik ve başarı getirecek ve işleri yapay zeka destekli bir şekilde daha yaratıcı bir boyuta taşıyacak.
Yurtdışı operasyonlarınız olacak mı?
Geliştirdiğimiz sanal asistan projeleriyle teknoloji ihracatını artırmayı ve global pazar yerlerine daha fazla ulaşmayı hedefliyoruz. Bu bağlamda gelecek 5 yıl içinde 3 kıtada 10 ülkede faaliyet göstererek 5 milyar konuşmayla 45 milyon dolarlık teknoloji ihracatı yapmak gibi bir hedefimiz var. Çok sayıda Avrupa dili, Rusça, Sırpça ve Arnavutça gibi geniş bir dil skalasında hizmet veriyoruz. ChatGTP alanındaki çalışmalarımız da çok kritik konuma ulaşmamızı sağladı. Bu yeni çalışmalarımız çerçevesinde yurtiçinde ve yurtdışında birçok şirketle görüşmelerimiz devam ediyor.