Avrupa’ya tarih-kültür belleği
33 Avrupa ülkesi (AB üyesi olsun-olmasın) bir araya gelerek, şimdiye kadar örneği görülmemiş bir tarih-kültür mirası “ortak havuzu” başlatıyorlar. 200’e yakın kurum, 7 ulusal kütüphane, 19 devletin arşivleri, 95 üniverite ve araştırma kurumu, 30 Avrupa şirketi, 18 devlet kurumu ve büyük müzeler, ellerindeki bütün tarih-kültür mirasını tek bir kaynakta toplayacak: Zaman Makinesi.
Zaman Makinesi sözcüğü “hemen anlaşılsın” diye seçilmiş belli ki, ama bir bakıma da bilimkurguyu akla getiriyor: Zamanda geri gitmek… Aslında, anlatılmak istenilen gerçekten o: Polonyasından Portekizine, İngilteresinden Slovakyasına kadar Avrupa’daki ulus devletler 2 bin yıllık Ortak Avrupa Tarih ve Kültür Bilgisi’ni bütün halinde sunacak.
Avrupa Birliği kavramını bundan daha iyi anlatacak bir girişim olamazdı. Çünkü burada sadece 28 AB üyesi değil, daha çok ülke var: Gürcistan, İsrail, Sırbistan (bile!), ve hatta ABD (Carnegie Mellon Teknik Üniversitesi). Listede Türkiye yok. Niye olmadığını devlet yetkililerimiz bilir.
Avrupa’yı (Rusya ve Türkiye dışında) bu kadar kapsayan bir tarih-kültür ortak havuzu fikri “pat diye” oluşmadı elbette. Yıllar önce Europeana adlı bir girişim, şimdikinin başlangıcı sayılır. Europeana, AB ülkelerinin ortak kültür-sanat havuzu olarak 2008’de çalışmaya başlamıştı. Aradan geçmiş 10 yıl, ve bu fikir, şimdi çok daha geniş kapsamlı bir tarih-kültür bilgisi havuzuna büyüyor. Amaç: Avrupa’nın gelmiş geçmiş bütün bilgisini bir araya toplamak, değerlendirmek.
Bu çok-uluslu, çok-paydaşlı dev projeyi İsviçre/Lozan Bilim ve Teknik Üniversitesi (Ecole Polytechnique Fédérale de Lausanne) yönetecek. 2000-2017 döneminde 245 startup’ın kuruluşuna katkı sağladıkları ve sadece 2017’de 4 bin 200 bilimsel makale yayınladıkları için –haklı olarak- övünüyorlar.
Zaman Makinesi hem Avrupa’nın bütünü, hem de şehirleri ölçeğinde çalışacak. Venedik tarihini tamamen dijital ortama aktarma projesi yıllardır zaten sürüyordu. Bunu örnek alacak diğer şehirler de sırada. Dijitalleşme, sadece bilgi ve iletişim teknolojilerini değil, sosyal ve beşeri bilimleri de (tarih, sosyoloji, antropoloji, güzel sanatlar gibi) dönüştürüyor. Örneğin Venedik’in şehirleşmesi, nüfus yapısı, geçmiş dönem sanayisi, yaşam biçimi ve uzun bir liste üzerinden, o şehiri “o şehir” yapan bütün görünür ve görünmez tarih-kültür varlıkları dijital ortama aktarılıyor. Şehri, o balçık zemine tutunduran ahşap temellerin sayılmasına kadar.
Venedik Zaman Makinesi, Osmanlı tarihi açısından –belki bizde bile bilinmeyen- ayrıntıları gün yüzüne çıkartabilir mi acaba? Büyük Kanal’daki Türk Hanı (Fondaco dei Turchi) Osmanlı tüccarların 1621 – 1838 arasında ticaret yaptıkları görkemli bir binaydı. Şimdi Doğa Tarihi Müzesi. Acaba binanın içinde yüzyıllardır saklı duran bir tarih var mıdır?
Görsel: İrlanda/Dublin Üniversitesi Trinity College Kütüphanesi