Aydınlansın Diye Şu Kirli Yüzler…
Çocukken okul radyosunda dinlediğim bir şarkı yüreğimin titremesine, içimin ezilmesine ve gözlerimin dolmasına neden olurdu.
“Orda bir köy var uzakta… O köy bizim köyümüzdür…”
Meslek icabı dünyanın birçok ülkesini görmeme, gezmeme rağmen Ankara’dan öteye gitmemiştim. Fotoğraf aşkına yollara düştüm ve cennet vatanımın en doğusuna, en ücra köşelerine, köylere gitmeye karar verdim. Ahmet Kutsi Tecer’in şiirinde olduğu gibi gezmesek de, tozmasak da o köy bizim köyümüzdü…
Bu fotoğraf da o bölgelere yaptığım bir geziden… Muş civarında bir dağ köyü. Aylarca karlar altında kalan gözlerden ırak bir köy…
Daha köyün girişinde çocuklar karşılıyor bizleri. Gözleri ışıl ışıl, pırıl pırıl…
Genellikle bu köy gezilerinde yanımızda ufak, tefek bazı şeyler götürüyoruz ve bunların en başında da elbette ki kitaplar geliyor. Kitap onlar için en değerli hediyelerden biri ve biri okuduktan sonra bir başka arkadaşıyla paylaşıyor. En sonunda da köy okulunun küçük kütüphanesinde kendilerinden sonraki nesillerin okuması için yerini alıyor.
Yanımızda getirdiğimiz kitapların dağıtımını bitirmiş onların yüzlerindeki mutluluğu gözlemlemeye başlamıştık ki, ısınmak için ahıra girmemizi söylediler. O coğrafyada onlar incecik kazaklarıyla dolaşırlarken bizler o kalın, çok pahalı montlarımız içinde donuyorduk. Ahır sıcaktı, çünkü hayvanların nefesleriyle ısınıyordu.
İçeri girdiğimizde hemen verdiğimiz kitabı okumak için ahıra ışık veren yegane pencerenin yanında toplaştılar. Kızlar da pencerenin puslu camından gıpta ile bakıyorlardı. Açtıkları beyaz sayfadan yansıyan ışık yüzlerini aydınlattığında deklanşöre bastım… Ve yine bir şarkı çalmaya başladı kulaklarımda Ahmet Kaya’dan…
“…Aydınlansın diye şu kirli yüzler biz durmadan savaşırdık…”
Cem Kıvırcık
instagram, twitter, facebook