Bakışlarınızın sağlığı onlara emanet
Son yıllarda birçok meslek yüksekokulunda tercihlerde öne çıkan programların başında “optisyenlik” geliyor. Birçok yüksekokul da bu programda eğitim vermeye başladı. Görme bozukluklarının düzeltilmesi ve giderilmesi için tasarlanmış optik gereçleri tedarik eden ve hastaya uygulamasını sağlayabilecek düzeyde eğitim görmüş yüksekokul mezunu yetkin sağlık elemanlarını yetiştirmeyi hedefleyen bu programlar, doktorlar tarafından verilen reçetelerde yazılı numaralı gözlük camlarını, her türlü lensi, gözlük çerçevelerini ve güneş gözlüklerinin satışını resmi olarak yapabilme yetkisine sahip olarak mezun oluyorlar.
Kontak lens dağıtım ağına sahip Opak Lens’in kurucu ortağı Erol Harbi, eskiden yetkinlik belgesinin 3 aylık bir eğitimle verildiğini belirtirken, “Bugünse iki yıllık üniversite eğitiminin ön koşul olması, konunun öneminin anlaşıldığını gösteriyor” yorumunu yaptı. Üniversite adaylarının tercihte bulunacakları okulların laboratuvarlarının donanımını incelemelerinde fayda olduğunu vurgulayan Erol Harbi, ekledi: “Çünkü bizim mesleğimizde akademik katkı kadar, el becerisi de önemli ve ancak donanımlı laboratuvarda yapılacak pratikler ile uluslararası standartlar yakalanır.”
Türkiye'de 6 bin civarında optisyen/gözlükçü olduğunu, her yıl 2 bin kişinin ilgili programlardan mezun olduğunu ifade eden Erol Harbi, şu bilgileri verdi:
“Her yıl mezun sayısı artıyor. Bu yüzden, istihdamda yeni çözümler yaratılması gerek. Türkiye'de göz kırma kusuru oranı yüksek olmasına rağmen, gözlük ve kontak lens kullanıcı sayısı az. Bu nedenle optisyenlik; ihtiyaç duyulan bir meslek grubu ve büyüyen bir sektör. Optisyenlik hata kabul etmeyen ve titizlikle icra edilmesi gereken bir sağlık mesleği. Optisyenlik bölümünü tercih eden adayların bu bilinçle hareket etmesini temenni ediyorum.”