Bakiyem’in 2024 hedefleri Avrupa pazarları!
Ödeme sistemleri markası Bakiyem, ülke içindeki başarısını globale taşıyor. Bakiyem olarak Avrupa’ya açılan ve böylece Avrupalı şirketlerin Türk yazılımı kullanmalarını gerçekleştiren Bakiyem Ödeme Çözümleri CEO’su Umut Yalçın, “Türkiye olarak teknoloji gücümüzle dünyada gerçekten rekabet edebilecek fintekler çıkaracağımızdan hiç şüphemiz yok, yurt dışında oyunu bozacak stratejiler üreterek, sahada olarak, sahada müşteri ile birebir ilişki kurarak başarılar kazanacağız” dedi. Umut Yalçın, sorularımızı yanıtladı:
– Bakiyem Ödeme Çözümleri, kurulduğu günden bu yana nasıl bir süreç geçirdi?
İlk girişimim olan AG Danışmanlık kendi online ödeme sistemim olmadığı ve başkasının bayi tahsilat sistemini kullandığım için battı. Bu batış sayesinde aslına bakarsanız Bakiyem.com 2017 yılında kuruldu. Benim yaşamış olduğum bu tahsilat sıkıntısını birçok KOBİ’nin yaşadığını fark ettim ve bu işletmeler için bir teknik bilgiye gerek olmadan dakikalar içerisinde online ödeme almayı sağlayan, kolay kullanıma sahip ödeme çözümleri ve bu çözümlere yönelik entegre modüllerle platformlar geliştiren bir finansal teknoloji şirketi ortaya çıktı. “Ödeme almanın en kolay yolu” mottosuyla çalışmalarını sürdüren Bakiyem.com, kolay, hızlı ve düşük maliyetlerle ödeme almak isteyen farklı büyüklüklerdeki firmalar için online ödeme çözümleri üretiyor.
Bakiyem’i kurarken en büyük zorluğumuz sermayemizin olmaması ve o dönemlerde online ödemenin ne kadar gerekli olduğunun piyasa tarafından anlaşılmamış olması idi. İyi bir iş fikrimiz vardı ama paramız yoktu. Para İstanbullu startuplar için kolay erişilebilir bir yerdeydi ama bizim gibi Anadolu’da olan girişimler için bu neredeyse o dönemlerde imkansız gibiydi. Biz de para yerine müşteri yatırımına odaklandık. Şirketi ayakta tutabilmek için bir çok yan ürün satışı gerçekleştirdik ve 2020 yılının eylül ayına kadar hiçbir yatırım almadan büyüyebildik. Başladığımız yıllarda firmalara Online ödemenin gerekliliklerini anlatmaya çalışıyorduk. İlk yıllarımızda çok küçük işlem hacimleri elde edebildik. Örneğin 2017 yılında toplam işlem hacmimiz 1 milyon TL idi, 2019 yılında ise 39 milyon TL’lik bir işlem hacmine ulaşmıştık.
Şimdi ise günlük yaklaşık 20 milyon TL’lik bir işlem hacmimiz var. 2023 yılında 6,5 milyar TL işlem hacmine ulaştık. İlk başladığımız yıl toplam 117 müşterimiz vardı, bugün ise 5500’inin üzerinde müşteriye hizmet veriyoruz.
– Teknik altyapınızı nasıl kurdunuz? Nelere önem verdiniz?
Teknik altyapımızı kurarken en önem verdiğimiz şey güvenlikti, bir sonraki önemli unsur ise kesintisiz bir erişim sağlamak idi. Teknik ekibimiz her iki unsurda da kendilerini kanıtlamış profesyoneller ancak yine de sadece kendi teknik ekibimizin bilgisi ile yetinmedik. Dünyada ve Türkiye’de de kendisini kanıtlamış firmalar ile çözüm ortaklıkları yaptık, danışmanlık hizmeti aldık ve hem güvenli hem de kesintisiz erişim sağlanabilecek bir teknik altyapı kurmuş olduk.
– Yapay zeka kavramı finansal teknolojide nasıl kullanılıyor?
Veri girişi, veri toplama, veri doğrulama, raporlama gibi finansal süreçler, bundan önce genellikle manuel olarak insan gücü ile yürütülüyordu. Elle yürütülen tüm bu süreçler finans ve muhasebe departmanlarında personel maliyeti arttırdığı gibi zaman maliyetini de arttırıyordu Aynı zamanda birçok finansal süreç tutarlı ve iyi tanımlanmamış olduğu için, yapay zeka ile otomasyona yönelik ideal hedefler haline geldi.
Yapay zeka ve süreçleri otomatize eden yazılımlar sayesinde finansal süreçlerdeki hata payı yok denecek kadar azaldı, yapay zeka ile yapılan finansal öngörüler sayesinde şirketler gelecek dönemler için nasıl pozisyonlanacaklarını görür hale geldi ve bu sayede kazançlarını ve harcamalarını aylar öncesinden modelleyebildiler.
– 2024 yılı beklenti ve hedefleriniz nelerdir?
Bakiyem Ödeme Çözümleri olarak 2024 yılı planımızın başında Avrupa’ya açılmak var. 2023’te işlem hacmini 6 kat artırarak 6.5 milyar TL’ye ulaştık. Toplam işlem hacmimiz 9.5 milyar TL’yi buldu. Aslına bakarsanız bu yılın ilk ayındaki veriler 13 milyar TL’nin de üzerinde bir işlem hacmi ile 2024’ü kapatacağız. Yeni ürünlerimiz ve mevcut müşteri içerisinde derinleşme ile SAAS gelirlerimizi arttırarak 2023 yılına göre karlılığımızı 7 kat arttırmayı hedefliyoruz. Bakiyem sağlam ve istikrarlı adımlarla ilerliyor. Yakın zamanda hem yeni adımızı hem de Avrupa’daki ilk satışımızı duyuracağız.
– Bakiyem, kendine pazarda nasıl bir farkındalık yaratıyor?
Bakiyem olarak 2017 yılında kurulduğumuzda en önemli özelliğimiz KOBİ’lerin kendi web sitelerinde kod bilgisine sahip olmadan online ödeme sayfası oluşturmaları ve pos cihazı taşımadan cep telefonlarını bir pos cihazı gibi kullanabilmeleri idi. Yaklaşık 2 yıl önce de Saha Bakiyem ürünümüz ile platform ve ERP bağımsız Bayi organizasyonu olan firmaların distribütörlerini ve Saha çalışanlarını 45 gün gibi kısa bir sürede dijitalleştirmemiz oldu.
Saha Bakiyem sayesinde müşterilerimiz sipariş alma, açık faturaların ödenmesi, yeni oluşan faturaların ödenmesi, havale-eft ve DBS gibi süreçleri gerçek zamanlı entegrasyonlar ile yönetebiliyor. Bu bütün süreçlerin yönetilmesi için rakiplerimizin vermiş olduğu proje süresi en az 8-12 ay bizde ise 45 gün. Bu da rakiplerimiz ile aramızdaki farkı yaratıyor.
– Finansal teknoloji şirketi olarak müşterilerinize maliyet düşürme avantajı sunuyorsunuz, bunu nasıl sağlıyorsunuz?
ERP ve muhasebe programlarına yapmış olduğumuz entegrasyon ile, cari takibi, sipariş modülü, fatura ödeme gibi işlemlerde şirketleri dijitalleştirerek hem personel verimini, hem zaman verimini, hem de proje maliyetlerini verimli hale getiriyor.
– Yurt dışına açılma planınız hakkında kapsamlı bilgi verebilir misiniz? Neden Avrupa ve İngiltere? Bakiyem olarak hizmetlerinizi Avrupalı şirketler için nasıl uyarlayacaksınız?
Bakiyem hizmetlerinin en etkin rolü başka hiçbir uygulamaya veya yazılıma ihtiyaç duymadan bütün online ödeme araçlarını tek bir platformdan yönetilmesidir. Avrupalı KOBİ’ler de cep telefonlarını POS cihazı olarak kullanırken bütün banka hareketlerini tek bir ekrandan yönetebilecekler. Aslına bakarsanız Türkiye’deki bütünleşik hizmet yapımızı Avrupalı kobilere uyarlayacağız.
Avrupa’da başlangıçta KOBİ’leri hedefliyoruz ancak özellikle Türkiye’de edinmiş olduğumuz tecrübelerle artık Avrupalı şirketlerin 2 yıl içerisinde Bakiyem ürünlerinin hem hızlanmalarına hem de dijitalleşmelerine doğrudan hizmet ettiğini görecekler.
Avrupa’da da özellikle hatırı sayılır bir SAP kullanımı var. SAP entegrasyonlarımızla birlikte Avrupa’da dijital dönüşümde firmaların öngördükleri 1,5- 2 yıllık proje sürelerinin nasıl 45-50 günde bittiğini görecekler. Bu da firmalar için hem zaman hem de para maliyetlerini 10 kat azaltacak. Türkiye’de nasıl referans yöntemi ile büyüdüysek Avrupa’da da referans yolu ile büyüyeceğimizi gösteriyor bence.
– Bakiyem olarak Avrupa’ya açılmanız ve Avrupalı şirketlerin Türk yazılımı kullanacak olmaları çok sevindirici. Avrupa yolculuğundaki ana motivasyonunuz ne oldu?
Bakiyem’in Avrupa’ya açılması dolayısıyla Avrupalı şirketlerin Türk yazılımı kullanacak olmalarından dolayı mutlu ve gururluyuz. Bizi Avrupa’ya iten en önemli motivasyon Türkiye’de operasyonlarını yönettiğimiz Avrupalı şirketler oldu. Sunmuş olduğumuz bütünleşik online ödeme ve sahayı dijitalleşme çözümlerinin Avrupa ve dünyada başarılı örneklerinin çok az olduğunu gözlemledik. Bu da bizim için globalde yeni bir dijitalleşme kültürü oluşturabileceğimiz inancını doğurdu. Avrupa’da da ilk İngiltere’de olma isteğimiz finansın merkezinde hem finansmana kolay ulaşılabildiğini görmemiz hem de İngiltere pazarının sektörümüzde çok öğretici bir ülke olmasından kaynaklandı.
– Açılım sadece Avrupa mı olacak? Yurtdışında iştirakleriniz de var mı?
Öncelikli hedefimiz 2024 yılında İngiltere’de operasyonlarımızın aktif olması, 2025 yılında ise en az 5 Avrupa ülkesinde daha operasyon kurma hedefimiz var. 2025 bittikten sonra da hedefimiz Güney Amerika ülkeleri olacak.
– Finansal teknolojinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Klasik bankacılık sisteminin sonuna mı geliniyor?
İş insanları yapmış oldukları ticareti kontrol ederken finansı tek bir yerden ve gerçek zamanlı takip edip, aksiyon almak istiyorlar. Bu da finansal teknoloji sektöründe Super App’lerin çağının başlaması gerekliliğini doğurdu. İlerleyen zamanlarda Super App’ler sayesinde bir iş insanı şirketinin bütün banka hareketlerine, bayi ve müşteri online tahsilatlarını, kasaya giren nakit akışını tek bir platformda takip edip raporlar duruma gelecek.
Akıllı raporlama sistemleriyle yapay zekayı birleştirecek, o anki mevcut durumunu görebildiği gibi gelecekte hangi aksiyonlar olması gerektiğini de finteklerin üretmiş olduğu yazılımlar sayesinde herhangi bir çaba sarf etmeden görecek, raporlayacak ve aksiyon alabilecekler.
Finteklerin en önemli özelliği hızlı, inovatif ve gelişen teknolojiye ayak uydurmalarıdır. Bu şirketlerin sayesinde müşteriler eski bankacılık dönemlerindeki hantallıklarından kurtulabilecekler. Finteklerin rekabetçi olması ile de büyük bankalar fintek gibi düşünüp çalışmaya başlayacak veya fintek start up’larını satın almaya başlayacaklar. Zaten artık ülkemizde birçok bankanın kendi içlerinde bir fintek kurduklarını veya fintek satın aldıklarını görebilirsiniz. Klasik bankacılık sisteminin değişim ve dönüşüm göstereceğine tanıklık edeceğiz. Gelecek dijital devrimi anlayan, uygulayan, geleceğe dönük yenilikler peşinde koşanların olacak.
– Türk finansal teknoloji şirketlerini global marka olma yolunda nasıl görüyorsunuz?
Türk finansal teknoloji şirketleri teknoloji olarak dünya standartlarının çok üzerinde bana göre ancak markalaşmadaki eksikliklerimiz çok fazla. İngiltere’de pazara açılırken fark ettiğimiz bazı gelişim noktalarımız oldu, hem bizim hem de Türk fintekler için. Biz eğer yurt dışındaki rakiplerimizin pazarlama ve markalaşma stratejilerine paralel stratejiler kurarsak başarılı olma şansımız yok. Bunun en büyük sebebi global markalar teknolojilerinin yanında oyunu maddi güçleri ile kuruyorlar, buna karşı da Türk şirketlerin rekabet etmesi çok zor. Biz Türkiye’de nasıl kendi dinamiklerimize göre yeni pazarlama stratejileri üretiyorsak yurt dışında da oyunu bozacak stratejiler üretmemiz lazım. Bunu başarabilmenin en kolay yolu da internette değil, sahada olmak, sahada müşteri ile birebir ilişki kurmak diye düşünüyorum. Sonrasında teknoloji gücümüz ile dünyada gerçekten rekabet edebilecek fintekler çıkaracağımızdan hiç şüphem yok.