Bana mutsuzluğun resmini çekebilir misin?
Nazım Hikmet, “Saman Sarısı” adlı şiirinde içinde vatan özlemi, Küba’ya yaptığı geziyi anlatırken bir dizesinde “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?” der. Bunun üzerine Abidin Dino da şu şiirle yanıt verir:
Kokusu buram buram tüten
Limanda simit satan çocuklar
Martıların telaşı bambaşka
İşçiler gözler yolunu.
İnebilseydin o vapurdan
Ayağında Varna’nın tozu
Yüreğinde ince bir sızı.
Mavi gözlerinde yanıp tutuşan
Hasretle kucaklayabilseydim
Seninle, bir daha.
Davullar çalsa, zurnalar söyleseydi
Bağrımıza bassaydık seni Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini
Başında delikanlı şapkan,
Kolların sıvalı, kavgaya hazır
Bahriyeli adımlarla düşüp yola
Gidebilseydik meserret kahvesine,
İlk karşılaştığımız yere
Ve bir acı kahvemi içseydin.
Anlatsaydık
O günlerden, geçmişten, gelecekten,
Ne günler biterdi,
Ne geceler…
Dinerdi tüm acılar seninle
Bir düş olurdu ayrılığımız,
Anılarda kalan.
Ve dolaşsaydık Türkiye’yi
Bir baştan bir başa.
Yattığımız yerler müze olmuş,
Sürgün şehirler cennet.
İşte o zaman Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini
Buna da ne tual yeterdi;
Ne boya…
Zordur, mutluluğun resmini yapmak. Ama bir sokak arasında mutsuzluğun resmini çekmekse söz konusu olan, işte size bir mutsuzluk resmi! Buyrun bu resmin altına siz yazın hikayeyi…
Cem Kıvırcık
instagram, twitter, facebook