Barış Manço, Dijital Güvenlik Konusunda Uyardı
Dijital güvenlik alanında toplumsal bilinç çalışmalarını sürdüren Aksigorta, ‘deepfake’ teknolojisini kullanarak Barış Manço’yu 23 yıl sonra yeniden sevenleriyle buluşturdu. Ses, görüntü ve mimiklerin kullanımı ile benzerlerinden gerçeklik bakımından pozitif ayrışan teknoloji, dijital risklerin geldiği noktayı gözler önüne serdi.
Toplumsal sorumluluk bilinciyle, dijital güvenlik alanında risk bilinci üzerine çalışmalarını sürdüren Aksigorta, dijitalleşmenin yaratabileceği olası risklere yönelik oldukça çarpıcı bir projeye imza attı. ‘Deepfake’ teknolojisi ile vefatından 23 yıl sonra Barış Manço ile sevenlerini buluşturan Aksigorta, dijital risklerin toplumdaki genel kanının aksine aslında ne kadar ‘yaşanabilir’ olduğuna dikkat çekti.
Dijitalleşme ile birlikte dijital güvenlik kavramının da göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizen Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, “Dijital güvenlik, Aksigorta olarak sahiplendiğimiz bir alan. 2020 yılında hayata geçirdiğimiz Dijital Güvenlik Platformu, bu alanda toplumsal risk bilincini oluşturmaya yönelik bir sosyal sorumluluk projesi. Dijital Güvenlik Platformu ile dijital risk bilincini tabana yaymak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Barış Manço ile 23 yıl aradan sonra buluşmamız da bu risk algısı çalışmalarının bir sonucu niteliğinde. 7’den 77’ye hepimizin sevdiği Barış Manço’yu yeniden görmek eminim hepimizin yüzünde bir gülümseme oluşturdu. Ancak Barış Manço’nun da dikkat çektiği üzere, dijital risklere karşı önlem almamız, bilinç duvarı oluşturmamız şart’’ dedi.
Dijital risklerin geldiği noktanın oldukça korkutucu olduğuna dikkat çeken Uğur Gülen, “Müzikotek yayımcılığında hayata geçen bu videoda benzer işlere göre asıl farkı yaratan ses teknolojisi idi. Ses konusunda ana partnerimiz Ukrayna menşeili silikon vadisi şirketi olan Respeecher. Disney’in Star Wars – Mandolorian dizisindeki çözüm ortağı olan bu şirket, ortaya koyduğu yapay zeka destekli ses klonlama teknolojisi ile insan sesini son derece başarılı bir şekilde kopyalayıp çoğaltabiliyor. Görüntü konusunda ise İsrail menşeili CannyAI firması ile birlikte çalıştık. İki partnerimizde makine öğrenimi teknolojisinin ses ve görüntü oluşturulması konusunda ne kadar başarılı olduğunu gözler önüne serdi. Şimdilik bu teknoloji profesyonel teknoloji firmaları tarafından sunulan pahalı hizmetler gibi görünse de çok yakında bir mobil uygulama kadar uzağımızda olacak. Ortaya konulan bu örneğin olası dijital risklere karşı toplumsal bilinci artıracağına inanıyoruz’’ diye konuştu.