Başarının anahtarı doğru veri analizinden geçiyor
Yenilikçi teknolojilerin gelişimi ve kullanımı hayatımızın her alanını etkilemeye devam ediyor. Dijitalleşme ile her yıl katlanarak artan veri kullanımı, hayat ve dolayısıyla iş dünyasının vazgeçilmezi haline geldi. Gündelik yaşantıda kullanımı kolay ve her yerden ulaşılabilir olan cihazlar aracılığıyla hızla veri artışı yaratılırken, profesyonel hayatta bu verilerin doğru analizi ve sınıflandırması büyük önem taşıyor.
Yaşadığımız dijital çağda şirketler ve kurumlar artan veriyi doğru yöneterek iş verimliliğini sağlıyor. 2020 yılında, toplam sayısal verinin 35 Zettabayt olması bekleniyor. Hali hazırda, e-posta, fotoğraf, video, müzik dosyası, XML ve benzeri şekilde ortaya çıkan verilerin yüzde 80’i yapısal olmadığı gibi IDC verilerine göre gelecek 10 yıl içerisinde veri hacminin 40 kattan fazla büyümesi bekleniyor.
Bu doğrultuda özellikle sağlık, finans ve kamu kuruluşlarının büyük veri ve analizi üzerine önemli çalışmalar yapmaları gerekiyor. Türkiye’de bu alanlarda yatırım gerçekleştiren birçok kurum ve şirket bulunuyor ve yatırımların artarak devam etmesi bekleniyor. Yurtdışındaki örnekler de bundan pek farklı değil. ABD’nin sağlık sektörünün büyük veri katma değerindeki iş hacmi gün be gün artarken, 2015 yılı itibarıyla bu rakamın 300 milyar dolar olduğunu da hatırlatmak gerekiyor.
Teknolojik gelişmeleri ve şirketlerin bu konudaki yaklaşımlarına baktığımızda halen üretilen ama saklanmayan, saklanmadığı için de işlenmeden yok olan veri miktarının çok fazla olduğunu görüyoruz. Büyük veri ve analitiği ile beraber şirketlerin ve kurumların fark yaratacak çalışmalar geliştirmeleri, uzun vadeli projeler geliştirmeleri gerekiyor.
Bununla beraber kurumların ve şirketlerin geleneksel iş yapış şekillerinden yenilikçi ve zamana uyum sağlayan bir yapıya doğru geçiş yaptığını görüyoruz. Ön yargılar yavaş kırılırken, kurumlar ve şirketler dönüşüm ile elde edebileceklerinin farkına varmaya başladılar.
İş sürekliliğini sağlamak ve verimliliği artırmak için doğru çözümlerin kilit noktalarda konumlandırılması gereken şirketler ve kurumlar, geleneksel yapılarını modern sistemlerle harmanlayabilen bir kültürü yapılarına aşılamaya çalışıyorlar. Zaman içerisinde ortaya çıkacak başarı öyküleriyle beraber verinin verimli kullanımının önemi daha iyi anlaşılacağı gibi bu tablodan özellikle KOBİ’ler önemli dersler çıkarabilirler.
Müşteriye en iyi hizmet veri analizi ile sunuluyor
Günümüzün rekabetçi iş dünyasında veri, müşterilere ulaşmak ve kaliteli hizmet sunmak adına kritik bir değer. Veri, müşterinin tutumuyla ilgili bilgileri şekillendirebiliyor, operasyon kalitesi ve maliyetlerini geliştirmeye yardımcı olabiliyor, yenilikçi ürün özeliklerini destekleyebiliyor. Örnekle devam edersek, Climate Corporation, her gün 2,5 milyon konumdaki hava durumu ölçümlerini analiz ediyor ve büyük iklim modelleri üzerinde tahminlerde bulunuyor. Bu verileri, 10 trilyon hava durumu simülasyon noktası oluşturmak için 150 milyar toprak gözlemiyle birlikte işliyor. Bu analizlerin sonucunda 3 trilyon dolar değerindeki küresel tarım endüstrisini kötü hava şartlarının finansal etkisinden koruyan bir sezonluk hava durumu sigorta programı oluşturuluyor.
Bunun yanı sıra şirketler için müşteriye ulaşmanın en önemli yolu da yine veriden geçiyor. “Bunu görüntüleyenler, bunu da görüntüledi.” tarzındaki e-ticaret platformları ve sosyal mecralar, topladıkları verileri işleyerek, sayfalarını tekrar ziyaret eden müşterilerine “kişiselleştirilmiş” bir deneyim sunmaya başlıyorlar.
Bulutu es geçmemek gerekiyor
İyi verilere sahip olmak genellikle çok fazla veriye sahip olmaktan iyidir. Yanlış veya tutarsız veriler tutarsız sonuçlara neden olabiliyor. Doğru ve tutarlı veriler elde etmek için bu verileri zenginleştirmek önemlidir. Bu zenginleştirme temizlik, doğrulama, normalleştirme, sonuç çıkarma ve birleştirme faaliyetlerini içeriyor. Büyük veri analizi işlerini küçük görevlere bölmek hızlı bir şekilde tamamlanmalarını sağlıyor ve bilgisayarların kolayca yapmasının güç olduğu bir şekilde veri kalitesi ve güvenilirliğin farkına varıyor.
Bulut depolama şart. Çok veri toplamak ve bu verilerden çözümler üretebilmek için büyük bir depolama kapasitesi gerekiyor. Bulutta depolamanın ölçeklendirilebilir, dayanıklı, güvenilir ve uygun maliyetli olması şirketlerin ve kurumların ellerini oldukça rahatlatabilir. Bulut depolamanın diğer faydaları ise verileri dönemsel yığınlar halinde taşımak yerine bir buluta yönlendirmek, analiz için bilgi işlem kaynağına yakınlaştırmak ve gecikmeyi azaltmak olarak dikkat çekiyor. Buna ek olarak verileri bulutta depolamak, verilere her yerden ve her zaman erişim sağlayabilen yapısıyla iş süreçlerine hatırı sayılır bir esneklik getirebilir.
Donanımın kurulumu ve yönetimi, esnek bir şekilde aşağı ve yukarı ölçeklendirme kapasitesi ve birden fazla kaynaktan veri toplama gibi zorluklara karşı şirketler ve kurumlar, açık kaynaklı Hadoop platformu ve araç ekosisteminden yararlanabilirler. Bu sayede büyüyen veri hacimlerini düzenlemek için yatay biçimde ölçeklendirilebilir olan bu araç ve uygulamalar, aynı ortamdaki yapılandırılmamış ve yapılandırılmış verileri işleyebildiğinden, şirketler bu tarz sorunlara karşı önlem alırken bu çözümlerden yararlanabilirler.