Bayegan Grup CIO’su Yakup Kadri Ünal: “YÜKSEK TALEBE RAĞMEN PAZARDA AÇIK DA BÜYÜK”
“10-12 sene öncesine baktığımızda CIO pozisyonları finansa bağlıydı. Bugün olduğu gibi hepimizin yönetim kuruluna ya da direkt CEO ya bağlı pozisyonlarımız yoktu. Bu değişim yönetimsel anlamda ilk kıvılcımdı diyebiliriz. Bu işin odağına geçişi sağlarken teknoloji çözümlerinin getirdiği faydanın görülmesini de sağladı.
Sonraları hayatımıza “gerçek” bulut hizmetleri girdi. Paylaşımlı ortamlarla beraber değişen pazar ekonomisi ihtiyaçlarına, pazara hızlı cevap verme imkanımız oldu. Hepimiz için hedef aynı. Bir bir servis vereceksiniz. Bir talep var, iş yapacağız, pazar ve para kazanacağız, nasıl yapacağız? Geleneksel yollarla dersek, sistem “kutu” ısmarlayacağız, 6 ayda gelecek. Bugün 36 ayda gelen sistemler var tedarik zincirindeki problemden dolayı. Kutuyu bıraktım, bir servis geliştireceksiniz. Onun için zaman lazım. Geliştirdiğiniz çözümün kodunu sürekli güncellemeniz gerek. Sürekli değişim, ihtiyaçlara cevap verme. Sonuçta sürekli yama yapılan zaman alan ve büyüdükçe sorunları beraberinde getiren bir yapınız olacak. Sonuçta 10 sene üzerinde değişiklikler yaptığınız çözüm artık kullanılamaz olacak, başa dönecek ve tekrar yazacaksınız vs.
Biz aynı zamanda bu problemleri bertaraf etmek için bulut hizmetlerine ve paylaşılan hizmetlere doğru gidiyoruz. Biz işimizde odaklanıyoruz ve bunda başarılı oluyoruz bence. Burada servis hızını ölçeklendirebilmeyi, şirketin pazara cevap talebini karşılayabilmeyi, işini daha verimli yapabilmesini başardığımız andan itibaren çok daha değerli konuma geldik. Bu ilk başta ifade ettiğim fayda, görülebilirlik konularını destekleyen önemlibir yönetişim dönüşümü. O zaman dan itibaren de maliyet baskısından kurtulmaya başladık. Bugün artık en ucuzunu değil, şirkete en işimize yarayacak, bize en iyi şekilde adapte edeceğimiz çözümün peşindeyiz.
Bunları yaparken artık farklı iş yönetim yaklaşımlarımız gündemde. Bir noktaya kadar veri merkezi hizmetleri, sunucu yönetimi, siber güvenlik gibi… Bunu yaparken ihtiyacımız olan kaynak, artık sadece teknoloji ‘guruları’ değil, bugün teknolojiden olduğu kadar “işin dilini” de anlayan kaynaklar ihtiyacımız. Örneğin ben artık sadece sunucu yönetiminde uzaman kaynağa çok ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum. Benim istediğim ve ihtiyacım olan kaynak, iş birimi ile beraber çözüm arayacak, alternatiflerini bulup ortaya koyacak bir kaynak olmalı.
Bugün bulut hizmetleri kadar bu hizmetleri aldığımız şirketler de hepimizin gündeminde. Şu soruyu sormamız lazım. Bu kadar talep e rağmen neden Türkiye’de bu kadar az oyuncu var? Çünkü müşteri tarafında bizler eski deyişle sadece ‘hizmeti dışarıya vermeyi’ istemiyoruz. Biz beraber çalışacağımız, beraber iş yapacağımız stratejik ortaklar arıyoruz. Ancak hizmet sağlayan şirketlerin pek çoğunda halen yaklaşımı göremiyorum. Bu durum genele yayılınca da pazar yeterince büyümüyor ve çeşitlenmiyor. Bu arayışın cevabının da hizmet sağlayıcılar tarafından verilmesi gerektiğine inanıyorum. Bunun içindir ki gündemimizde bu kadar önemli bir yer tutan bulut hizmetleri ve yönetilen hizmetler konusunda pazarda hala çok büyük açık var.”