Beyin sinyalleri, iyileşmenin anahtarı oluyor
Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nde doktora çalışmalarını yürüten Günet Eroğlu’nun tasarlayıp geliştirdiği Auto Train Brain mobil yazılımı, disleksik çocuklar için etkili bir iyileşme fırsatı oluyor.
Sabancı Vakfı’nın 2007 yılından bu yana sivil toplum alanındaki yeni yaklaşımları tartışmak amacıyla düzenlediği Filantropi Semineri, “Engelsiz Yaşam Teknolojileri – Eğitim ile Güçlenme” başlığıyla gerçekleştirildi. Seminerde farklı ihtiyaçlara yönelik hayata geçirilen birçok uygulama meraklılarla buluştu. Auto Train Brain de bunlardan biri oldu. Health Mobile Software (HMS), özgül öğrenme güçlüğünün bir alt grubu olan disleksi için nörogeribildirime, yani sinirsel geri beslemeye dayalı mobil uygulama geliştirdi. Sabancı Üniversitesi’nde geliştirilen mobil uygulama; nörogeribildirime dayalı ve düzenli kullanımda çocukların ve yetişkinlerin beyinlerinde varolan yavaş dalgaları azaltarak, bilinçli farkındalığı artırıyor. Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nde doktora çalışmalarını yürüten Günet Eroğlu’nun tasarlayıp geliştirdiği Auto Train Brain mobil yazılımı, disleksik çocuklar için önemli faydaları beraberinde getiriyor. Klinik çalışmalara göre, düzenli olarak Auto Train Brain kullanan disleksik çocukların semptomları 6-9 ay içerisinde azalıyor. Eğitimde fırsat eşitliği sunan bu mobil yazılımı Günet Eroğlu ile konuştuk:
Auto Train Brain nasıl bir kapsama sahip?
İki yıl önce kurulan bu yapıda ana amacımız; özgül öğrenme güçlüğüne sahip çocukların bilişsel performanslarını nörogeribildirim ve çoklu öğrenmeyle artırmak. Bunun için kişi bir başlık giyiyor ve 14 kanaldan beyin sinyallerini okuyoruz. Çünkü disleksi genelde beyinin geneline yayılan bir durum ve 14 kanal iyi bir çözüm. Bu sinyalleri okuyor ve Bluetooth’tan kablosuz bir şekilde cep telefonuna gönderiyoruz. Orada görsel ve işitsel uyaranlara çeviriyor, kişiyi dikkatini odaklaması veya algısını daha iyi bir noktaya getirmesi için destekliyoruz. Beynin çok farklı noktalarını harekete geçiriyor ve aslında egzersiz yaptırıyoruz. Bunun için sunduğumuz yapı evde kullanılabiliyor ve yan etkisi yok. Beynin iyileştirme gücü yüksektir. Disleksi sorunun erken yaşta anlaşılması da zaten bu yönüyle önemli.
Disleksi konusunda bugüne kadar yapılan çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Siz neleri tamamlamaya çalıştınız?
Bu konuda süreç yavaş. Ayrıca çocuğun ve kişinin tanı alması da uzun ve maliyetli bir süreç. Kişinin yakınındakiler öğrenme güçlüğünün ne olduğunu anlayana kadar çok zaman geçmiş oluyor. CE sertifikasına sahip onaylı bir ürün yok ve bu da çıkış noktamız oldu. Acaba bu işi eve taşıyabilir, tek kanallı değil, 14 kanallı ve disleksiye uygun bir hale getirebilir, maliyetini taksitlendirme ile daha ulaşılabilir hale getirebilir miyiz diye düşündük. Buradan yola çıktık ve çözümümüzü geliştirdik. Ayrıca, bu yapı oyun gibi geliyor ve çocuk da tedaviyi reddetmiyor. Ailelere ürünümüzü veriyoruz. Aileyi bilgilendirme süreci 2 saatte tamamlanıyor ve onlar da eve götürüp bunu kullanmaya başlıyorlar. Haftanın üç günü düzenli kullanım sonrası, 1-2 ay sonra çocuklarının olumlu gelişimleri ile ilgili bize dönüşler yapmaya başlıyorlar. Biz de ailelere bu yapıyı 3-6 ay kullanmalarını tavsiye ediyor, ardından istedikleri zaman bırakabileceklerini söylüyoruz.
Bu çalışmaya neleri eklemek gündeminizde? Yurtdışı odaklı planlarınız var mı?
Evet globalleşme planlarımız var. Dile bağımlı olmadığı için her dile arayüz çevrilebiliyor. Bunun bir örneği olarak Azerbaycan, Norveç, İngiltere gibi farklı ülkelerde Auto Train Brain alıp kullanan müşterilerimiz de var. Bundan sonra otizm üzerine de klinik çalışma yapacağız. Doktorlarımız da bizi yönlendiriyor. Amacımız; 2020 ortalarına doğru otizm üzerine bir klinik çalışma yapmak. Diffusion Capital Partners’dan 2 yılı aşkın zaman önce aldığımız yatırımın ardından, yine melek yatırımcılarla da görüşüyoruz. Yazılım ekibimizi daha da geliştirmek, Ar-Ge çalışmalarımız, satış ve pazarlama aktiviteleri, farklı pazarlara ilk giriş, pazar araştırmaları gibi amaçlarla bu arayışımız var. İlk aşamada Kuzey Amerika hedefimiz. İngiltere ayağıyla da Avrupa’ya açılma planlarımız var. Şu anda aktif bir yatırım sürecindeyiz ve ek yatırımlara da kapımız açık.