BEYNİMİZİN SOSYAL OLMA EĞİLİMİ
Instagram’da bir fotoğrafa bakan ergenin beyninde neler olur? UCLA araştırmacıları buna ilk kez bir yanıt getiriyor. Çikolata yiyince veya ödül kazanınca beyinde belli devreler aktive olur. Ergen, kendisinin veya bir akranının Instagram’a koyduğu fotoğrafın beğenildiğini görünce, beyninde ayni devreler aktive oluyor (http://bit.ly/280SKqs).
UCLA, Psikoloji profesörü Lauren Sherman’a göre, eğer bir ergenin “Instagram arkadaşları” olumlu davranışlar sergileyen kişilerse, o ergenin de olumlu davranışlar içinde olma ihtimali artıyor. Yani birey beyni, bireysel olmaktan çok sosyal ilişkiler içerisinde.
Aslında, bu ilginç ama çok da şaşırtıcı bir sonuç değil. Fakat, bu sonucun okullarda ilginç bir uygulama potansiyeli var. Scientific American dergisinde 2015’de yayımlanan bir makalede “sosyal beyin” kavramı ortaya atılmıştı. Okullarda öğrencinin birey olarak ele alınması yerine, ergenlerin sosyal bir düşünce yapısı içerisinde olma eğilimlerinden yararlanılması gerektiği savunuluyordu (http://bit.ly/1QkKvOM).
UCLA araştırmacılarının bu yeni bulguları, ergenlerin sosyal ağlar ile aşırı ilgili olmasının, beyinlerinde olumlu sonuçlar yaratabilecek şekilde değerlendirilme potansiyeli yarattığını gösteriyor. Çocuklarına “sosyal medyadan kafanı kaldır” demek yerine, anne-babalar ve öğretmenler bu potansiyeli kullanabilir mi? Nasıl?
Bunları yazarken, beyni güçlendirme iddiası ile ortaya çıkan hap ve app’ler aklıma geldi. 2011 yapımı “Limit yok” (Limitless) filmini izleyip de “öyle bir hap alsam da, ben de beynimi güçlendirsem” diye düşünen çok insan var. Talep olunca arz da oluyor. Örneğin, app olarak da piyasaya çıkan, beyni geliştirecek oyunlar içerdiğini iddia eden Lumosity, 70 milyon kullanıcıya erişti. Oysa, bu sene başında, bir Amerikan mahkemesinde “sahte beklenti yaratmak” ile suçlanan Lumosity, 2 milyon dolar ödemek zorunda kaldı (http://bit.ly/1kJHKJb).