Bilgiyle nasıl para kazanacağız ve artı değer yaratabileceğiz?
Bilişim Zirvesi’19 açılış programında değerli bilgiler veren Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurul Üyesi Dr. Hakan Yurdakul, “Büyük verinin ekonomiyle ilgisi hakkında konuşmak istiyorum. Büyük veri pazarının 2024’te 83 milyar dolara ulaşıp gayri safi yurt içi hasıladan hızlı büyüyeceği, yazılımın ise yüzde 325 büyüyeceği öngörülüyor. Büyük veri ile ilgili ilk 3 sektör; telekom, bankacılık ve kamu sektörü olacak. Alt temalar olarak; ‘İlişkisel Veri Ambarı Yönetimi’, ‘Sorgulama, Rapor ve Analiz’ ve ‘Öngörücü Analitik’in yer alacağı söyleniyor” açıklamasını yaptıktan sonra “Türkiye pazarının 2022’te 477 milyon dolara ulaşması bekleniyor” dedi.
Yurdakul, konuşmasına şöyle devam etti: “Temel soru; biz buradan nasıl para kazanacağız olmalı; ‘Nasıl bir fayda sağlayacağız?’, ‘Bilgiyle nasıl para kazanacağız ve artı değer yaratabileceğiz?’ Bunun için düşünce sistemimizi de kontrol etmemiz gerekiyor.”
Ekonomi, para kazanmak; öznelerin işidir, nesneler para kazanamaz
“Bilgi, bilim mutlak mıdır, muğlak mıdır?” sorusunu gündeme taşıyan Yurdakul, ‘bilim felsefesi’, ‘fizik’ ve ‘ekonomi’ açısından değerlendirme yaptıktan sonra şunları kaydetti: “Büyük verinin, bilginin muğlak, kutsal olduğu dünyadan kimin söylediğine doğru değişen bir veriye doğru gidiyoruz. Para kazanmak için özne olmanız gerekiyor ve süreç de bunu destekliyor. Veri daha nesnel bir şey. Veriyi biz veri için tutmuyoruz. Veriden bilgi üretiyoruz. Bilgi tarafsız bir şey değildir, bilgiyi çok geniş bir şekilde kullanabilirsiniz. Bilgi nihayetinde bir algı üretir. Algı mı sizi yönetmektedir, siz mi algıları yönetiyorsunuz? Ekonomi, para kazanmak; öznelerin işidir. Nesneler para kazanamaz!”
Stratejinizi bir değişim üzerine inşa ederseniz daha başarılı olursunuz
“Eğer bilgiyi yönetebildiğimizi söylüyorsak bir stratejinin kurgulanması gerekiyor” diyen Yurdakul, ‘Mutlakiyetçi-Teslimiyetçi Stratejiden Mümkün Stratejiye’ başlığıyla; Prof. Henry Mintzberg’in ‘strateji’ tanımını katılımcılarla paylaştı: “Strateji; geçmişten gelen bazı özelliklerin veya gelecekte yapılması amaçlanan şeylerin bir bileşimidir. Daha çok değişen öğelerle ilgili bir kavramdır ve genellikle tartışmalar, fikir alışverişleri gibi gelişmeler sonrasında ortaya çıkar. Stratejiler hesaplanan veya beklenen sonuçlara yönelik olarak değil, değişen şartlar göz önünde bulundurularak geliştirilir ve uygulanır.”
Dr. Hakan Yurdakul, “Ne yapalım?” sorusuna şu yanıtları verdi: “Stratejinizi bir değişim üzerine inşa ederseniz daha başarılı olursunuz. Müşterisi olmayan ürün anlamsız bir şeydir. Gerçek ihtiyaç önemli bir şeydir. Gerçek ihtiyaca yönelik bir şey yapılması gerekir. Sanat toplum içindir!”
Yurdakul konuşmasını, şu noktaları vurgulayarak tamamladı: “Devletin büyük stratejilerine empati yapmayın! Neyi hedefliyorsanız bununla ilgilenin, zamanınızı boşa harcamayın! Kendi uhdenizde olan şeyle ilgilenin. Mümkün olan şeylere talip olun. Mümkünün peşinde koşmak gerçek erdemdir. ‘Ölçeklenme’ çok önemli ve gereklidir. Mutlaka ölçeklenmeliyiz. Şeyleri yapmaya çalışmak yetersizlikten dolayı mümkün değil. Ya gerçekten satın almalar, satmalar, güç birlikleri ile ölçeklenmeliyiz ya da sanal olarak ölçekler çıkarmalıyız. Gerektiği zamanlarda ölçeklenmek için sermaye yatırımlarını, sermaye ortaklıklarını geliştirmeliyiz. ‘Küçük olsun benim olsun’ diye bir dünya yok! ‘Benim olsun ve bizim olsun’ diye bir dünya var! Başarıyı paylaşmak gerekiyor. Başarıyı sadece kendimize ait kılmak, başkalarıyla paylaşmamak, ölçeklenmemeyi de beraberinde getiriyor. Kamuyla da paylaşmalısınız, kamu da sizinle paylaşmalı. Ekibinizle de başarıyı paylaşmalısınız. Hangi alan olursa olsun, küsmek akıllıca değil, hangi şartta olursa olsun mutlaka yola devam etmek gerekir. Küsmek yok, yola devam!”