‘Bilinçli’ dönüşümün yol haritasını bırakmayın!
Bilişim Zirvesi ‘20, açılış konuşmalarının ardından Salon 2’de Kurumsal Dönüşüm Yönetim Platformu’na ev sahipliği yaptı. Platformun açılışı “Türkiye’deki İşletmelerin Endüstri 4.0 Yolculuğu ve Dijital Dönüşüm Olgunluk Modelleri” başlıklı sunumla Kurumsal Dönüşüm Platformu Koordinatörü M. Göker Sarp ve Dokuz Eylül Üniversitesi Endüstri 4.0 Koordinatörü Prof. Dr. Hilmi Yüksel tarafından yapıldı. Birçok etkinlikte konuşulan dijital dönüşümün istenen düzeyde ve hızda olmadığına işaret eden Göker Sarp, yapılan araştırmalara göre 1 yıl içerisindeki dijital dönüşüm olgunluk seviyesinin artışının yüzde 3-5 arasında gerçekleştiğini belirtti. TÜİK’in verilerine göre ERP kullanımı da son olarak yüzde 20’lerde düzeyinde. Bulut bilişim kullanan girişimlere, 3D yazıcı ve robot teknolojileri kullanım oranlarına bakıldığında büyük artışlar görülmediğine dikkat çeken Göker Sarp, bunların nedeni olarak EMEA Bölgesi’nde yapılan bir araştırmayı gösterdi. Buna göre, Türkiye’de dijital dönüşümün önündeki engellerde bilgi güvenliği ve bilgileri paylaşmaya açık olmamak ön planda. “İkinci olarak; üretimden veri toplamak ile başlayan veri toplama furyası, değerlendirebileceğimizden daha fazla veri toplamamıza neden oldu. İyileştirme yapılabilmesi için bunların düzenli yapılabilmesi gerek” diyen Göker Sarp, şu tespiti ekledi: “Değerlendiremeyeceğimiz verileri toplamanın çok bir anlamı yok.”
Göker Sarp sözü Prof. Dr. Hilmi Yüksel’e bıraktı ve Endüstri 4.0 farkındalığı, bu konuda yapılan uygulamalar odağında değişimleri sordu. Prof. Dr. Hilmi Yüksel’in yanıtı şöyle oldu:
ERP farkındalık seviyesi yükseldi
“2018 yılında İzmir ve çevre illerdeki işletmelerin Endüstri 4.0 farkındalıklarına ve hazırlıklarına ilişkin bir çalışma yapmıştık. 2020’de bu çalışmayı Türkiye çapında genişleterek tekrarladık. 2018 yılında işletmelere Endüstri 4.0 dönüşümünde karşılaşılan en büyük güçlükleri sorduğumuzda; en yüksek oranda “işletmedeki uzman ve yetkin kişilerin eksikliği” yanıtı geldi. İkincisi; finans iken, üçüncüsü Endüstri 4.0’a ilişkin bilgi eksikliği idi. 2020’de ise en çok karşılaşılan güçlük olarak; finansal olanaklar belirtilmiş. İkinci sırada teknik beceri ve uzmanlık eksikliği yer alıyor. Bilgi eksikliğinde bir düşüş var, artık eskisi kadar önemli bir güçlük değil. Üst yönetimin desteği ve önderliği, dijital kültür eksikliği 2020’de işletmeler tarafından daha büyük güçlükler olarak sarf edilmiş. Farkındalık düzeyleri kapsamında 2018 ile 2020 yılları arasında önemli bir farklılık göze çarpmıyor. Küçük değişikliklere rağmen önemli bir farkındalık farklılığı yok. Ancak bilgi düzeyi kapsamında; 2018’de “çok düşük seviyede bilgi düzeyine sahip” olduğunu belirten işletme sayısında 2020 yılında bir azalma olduğunu görüyoruz. Konu hakkında neredeyse hiç bilgi sahibi olmayanların Endüstri 4.0, dijital dönüşümü bir ucundan yakalamaya çalıştıklarını söyleyebiliriz. 2018 yılında işletmelere Endüstri 4.0 kapsamındaki planlarını sorduğumuzda “Henüz düşünmüyoruz” diyenlerde yüksek bir oran vardı. 2020’de bu grupta önemli bir düşüş, yüzde 31’den yüzde 18’e düşen bir oran söz konusu. “Plan yapma aşamasındayız” cevabı verenlerde ise yüzde 13’ten yüzde 24’e doğru bir yükselme var. Bu bağlamda, ‘değerlendirme’ sürecinden ‘planlama’ sürecine geçildiğini söylemek mümkün. Stratejik plan kapsamında; “Belirlenmiş bir Endüstri 4.0 stratejisi yoktur” diyen işletme oranlarında da bir düşüş var. “Strateji geliştirme aşamasındayız” yanıtını verenlerde yüzde 10’un altından yüzde 16.5’a artış var. ERP entegrasyon düzeylerinde de önemli bir artış var. ERP açısından bu iki yıllık süreçte bir gelişmenin olduğunu söylemek mümkün. Endüstri 4.0’a ayrılan bütçeleri sorduğumuzda 2018 yılında yüzde 48 oranında işletme “Hiç ayırmadıklarını” söylerken bu sayı 2020 yılında yüzde 30 durumunda. Gelecek yıllarda Endüstri 4.0’a bütçe ayırıp ayırmadıklarını sorduğumuzda; çok büyük bir değişim yok. Sadece orta düzeyde bütçe ayırmayı düşündüğünü söyleyen işletmelerde 2020 yılında bir artış görülüyor. Bu alanda yatırımların en çok üretim alanında yapıldığını, ikinci sırada BT ve Ar-Ge’nin geldiğini görmek mümkün. İşletmelerin artık Endüstri 4.0’ı planlama ve değerlendirme aşamalarına aldığını görüyoruz.”
Verimliliğin temelinde sürekliliği olan iyileştirme var
“Endüstri 4.0 Kapsamında MES’in Önemi” konulu sunumu ile Projesis Genel Müdürü Hasan Kemahlı, MES yazılımları hakkında bilgiler vererek sunumuna başladı. “2005’te MES ürününü yalın üretimler üzerinde konumlamıştık. Sonrasında 6 Sigma’da, son olarak da Endüstri 4.0’da önemli bir taban oluşturdu” bilgisini veren Hasan Kemahlı, MES yazılımlarının 100’e yakın işletmede kullanıldığını, dolayısıyla fabrikalarla sürekli iç içe olduklarını vurguladı. KOBİ’lere bu işe başlamaları için 9 temel teknolojiyi öğrenmeleri önerisini yapan Hasan Kemahlı, “Bunların başında; yapay zeka, otonom sistemler geliyor. Bunun ardında IoT teknolojileri, bulut bilişim, büyük veri, simülasyon teknolojileri, otonom robotlar, AR, ve 3D yazıcı geliyor. 3D yazıcılar, çoğu fabrikanın üretim sistemini değiştirebilecek bir teknoloji. Şu an kalıplarla çalışıyoruz. 3D geldiğinde kalıp mantığı ortadan kalkacak. Son olarak da siber güvenlik geliyor. Çünkü sistemimizi korumamız gerekiyor” detayını paylaştı. Kemahlı, şöyle devam etti:
“MES ile başlayıp alanı kontrol altına almak önemli. Fabrikada en önemli şey; saha. Burayı dijitalleştirmek gerekiyor. Makinelerimiz, hatlarımız, hücrelerimiz, bunun üzerindeki endüstriyel donanımımız ile üst yapıyı konuşturacak hattı inşa etmemiz gerek. MES kapsamında ofis katmanında CRM, PLM, üretim planlama yazılımları kullanıyoruz. Sahada ise makinelerden mutlaka online veri toplayıp alanda neler olduğunu öğrenmek, bunu operatörlerin kolay anlayabilecekleri arayüzlerle desteklemek gerekiyor. Daha sonra yapay zeka, makine öğrenmesini buraya katarak kendi kendini yönetebilen akıllı, dijital fabrikaya doğru gitmemiz gerekiyor. OEE tabanlı üretim izleme fabrikaya çok para kazandıran bir olay. Bu projeler direkt olarak fabrikaya duruş, risk, kalite kayıplarını ölçüp bunları akıllı bir şekilde yok ederek ciddi oranda para kazanmalarını sağlar. Temel üretim planlamasını ERP ya da özel üretim planlaması yapar, MES bunları operatör terminallerine iletir, saat kaçta ne üretilmesi ve nasıl üretilmesi gerektiği gibi her şey öğrenilir. Bir MES sistemi her şeyden önce fabrikanıza para kazandırır. İnsanlar fabrikalarını uzaktan yönetebileceklerini düşünerek sistemlerimize çok ilgi gösteriyorlar. Ancak esas nokta; fabrikanın verimliliğini artırıp, ayakta kalmasını sağlamak. Bu verileri biriktirdikten sonra analiz yapmak, bu akıllı analizlere göre fabrikaları iyileştirmek gerekiyor. MES programları sonsuza kadar size iyileştirme önerilerinde bulunacak. Siz de bu iyileştirmelere göre para kazanacaksınız.”
Kurumsal ihtiyaçları doğru analiz edin
abas Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Yiğit Serhan Oralp, “Üretici Firmalar için ERP, APS ve BPM Çözümleri” başlıklı sunumuyla önce abas hakkında bilgiler paylaştı, ardından üretim endüstrisi tarihindeki en büyük değişimi tanımladı. “Almanya’da başlayan, bir devlet politikası olarak gündeme gelen Endüstri 4.0’ı yaşıyoruz. Endüstri 4.0’ın geçtiğimiz sanayi devrimlerinden farkı; ivmesi” diyen Yiğit Serhan Oralp’e göre, tüm devrimlerde olduğu gibi bu sanayi devriminde de kazananlar ve kaybedenler olacak. Kazanan tarafta olmak için öne çıkan başlıkları Yiğit Serhan Özalp şöyle anlattı:
“Birincisi; süreçler. ERP projeleri ya da iş yazılımı projelerinin implementasyonunu bir fırsat olarak görmek gerekiyor. Eskiyi analiz etmeniz, oradaki yanlışlıkları düzeltmeniz, gerekiyorsa yeniden değişim mühendisliği adındaki işlemleri gerçekleştirmeniz ve süreçlerinizi optimize etmeniz önemli. Üretici firmanın optimum süreçlerle operasyonel mükemmellik ve üretim verimliliği yaratması gerek. İkincisi; doğru teknoloji ve işletmeler doğru zamanda doğru teknolojiye yatırım yapmalı. Yeni uygulamaların hepsinin takip edilmesine gerek yok. Önemli olan işletmeye en fazla faydayı getirecek, ihtiyacımız olan teknolojilerle bu dönüşümü sağlamak. Alınabilecek danışmanlık hizmetleriyle doğru teknolojiyi takip etmeleri önemli. ERP’yi merkeze alarak VPM, MES gibi teknolojiler ve Endüstri 4.0’ın getirdiği farklı teknolojileri de entegrasyon önemli. Görüştüğümüz KOBİ ölçeğindeki işletmelere son olarak; müşteri beklentilerini karşılayarak müşteri memnuniyetini sağlamanın yetmediğini, artık müşteri beklentilerini aşmamız gerektiğini de söylüyoruz. Orta ölçekli kullanıcılar için uçtan uca dijitalleşme çözümü sunuyoruz. abas APS sonlu kapasite planlama ve simülasyon çözümleri sunmayı hedefliyor. APS, “ileri planlama ve çizelgeleme” şeklinde bir açılıma sahip. Bunun bir adım ötesinde başlığı; sonlu kapasite planlama ve simülasyon olarak adlandırabiliyoruz. APS; ERP’nin sonsuz planlama sonuçlarını alarak çalıştığı simülasyonla birlikte sonlu kapasite planlamaya göre optimizasyon gerçekleştiriyor. Burada iş merkezlerini, üretimde görev yapan mavi yakalı personellerimizi, diğer üretim kaynaklarını hedef alıyor, üretim planlamanın optimum bir şekilde üreticinin önüne gelmesini sağlıyoruz.”
Temelleri doğru atmak önem kazanıyor
DND Danışmanlık Yönetim Danışmanı Münevver Öztürk, ” Süreç Yaklaşımının Dijitalleşmeye Faydası” başlıklı sunumuyla süreç yaklaşımının dijital dönüşüme faydalarını paylaştı. Şirketlerin dijital dönüşüm için iki yönlü planlama yapmalarını tavsiye ettiklerini belirten Münevver Öztürk, kuruluşlarda yapılan işleri temelde ikiye böldükleri bilgisini verdi. Bir tanesi; fatura kesme, işe alımla ilgili adımları gerçekleştirme, elemanla performans görüşmesi yapma, bütçe yapma gibi sürecin adımlarını bilfiil gerçekleştirmek.
Bir taraftan da işleri daha iyi yapmak için işi geliştirecek çeşitli yarışmalar yaptıkları bilgisini veren Öztürk, “Bunlar projeler, takımlar, iyileştirme çalışmaları olabiliyor” detayını paylaştı. Öztürk, süreçlerle yönetim döngüsünü nasıl gerçekleştirdiklerini anlatırken, üç sac ayağına işaret etti. Bunlardan bir tanesi; tanımlama-modelleme. Bunu geleneksel yöntemlerle bilgi toplayarak, birebir görüşmeler yaparak, var olan modelleri inceleyerek sağlarken, süreç mühendisliği ile de bunları gerçekleştirmek mümkün.”
Bilişim Zirvesi ’20 kapsamında düzenlenen platform, “Dijital Dönüşüm ile İşletmenizi Geleceğe Hazırlayın” paneli ile tamamlandı. Kurumsal Dönüşüm Platformu Koordinatörü M. Göker Sarp’ın yönettiği panelin katılımcıları ise IFS Türkiye Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ergin Öztürk, PaperWork CTO’su Gürcan Yücel, Friterm Yalın Dönüşüm Koordinatörü Hakan Acar ve Bimser Ürün Yöneticisi Serdar Acar oldu. Dijital dönüşümün önemini ve gerekliliğini vurgulayan panelistlere göre, operasyonel verimlilikten müşteri memnuniyetine birçok başlıkta bu yönde atılan adımların başarılı sonuçlarını, hem de kısa bir sürede görmek mümkün. Dönüşüm yatırımlarının bu hızlı geri dönüşünün, bu alada yatırımların sürekliliğini beraberinde getirdiğini de unutmamak gerek.