Bilişim olmazsa hayat durur…
İlk günlerinden beri Corona virüsün ve salgının geleceğini, yakın ve orta vadede bize getireceği sorunları neden doktorlara sorduklarını bir türlü anlamamıştım. Bu konuların daha ziyade virüs ve bakteri işleri ile ilgilenenlere sorulması gerektiğini düşünüyordum. Sorularıma cevap alabileceğim kişiler yani virüslerle ilgilenenlere virologist deniyormuş. Twitter sayesinde iyi bir virologist’e rastladım.
Covid19 Aşı karşıtlarına en iyi cevap olacağını düşündüğüm şekilde, Virologist Semih Tareen olayı Twitter’a sığacak şekilde çok güzel anlatmış. Özetle anladığım şunlar:
- Bir aşının çıkması için onay veren birçok otorite var. Herhangi bir kişi, kurum veya ülke ortaya çıkıp ben bu aşıyı buldum, satıyorum diyemiyor. Her kuruldan onay alması lazım
- Onayı alma aşamasına kadar yine birçok otorite gözetiminde testlerin yapılması lazım. Bu testlerin de öyle yaptım cinsinden testler olmadığı açık.
- Kabakulak virüsü 4 yılda, HPV aşısı 15 yılda çıkarılabilmiş, Covid19 ise bir yıldan kısa sürede.
Gelelim bizi daha ziyade ilgilendiren kısma. Bu aşının çok kısa sürede bulunmasının 2 önemli nedeni var. Herkes el ele verdi, bütün ülkelerin bilim insanları yardımlaştı, bu birincisi, diğeri ise bilişimin yardımı. Teknoloji ana başlığı ve bilişim alt başlığı sayesinde bugün bir aşı daha çabuk bulunabiliyor.
Bilişimin etkisini sadece yazılım ve kullanılan bilgisayarlar olarak düşünmek hep içine düşülen önemli bir hatadır. Donanım ve yazılım elbette işleri hızlandıracak, hatayı azaltacak ve işlemi kolaylaştıracaktır ama asıl faydası kullanılan sağlık teknolojilerindeki yazılım ve donanımlardır. Bir ultrason, bir MR içinde onlarca satır kod barındırmaktadır. Aşı teknolojisi için kullanılan bioanalyzer, hayvan gen bankası, kütle spektrometresi gibi bir sürü cihazın içinde de muhteşem yazılımlar vardır. Bu teknolojiye sahip olunmasa, eski zamanlarda olduğu gibi bir aşının bulunması onlarca yıl alabilecekti.
Bilişimin bir de iletişim kısmı var. Muhtemelen analizler bilişim ortamında paylaşıldı, ortak dosyalar üretildi, bir yerlere gönderildi. Yine bilişim altyapısı ile mobil cihazlar üzerinden haberleşildi. Bizlere büyük gurur yaşatan Almanya’daki iki Türk’ün buldukları aşının haberi bize dakikalar mertebesinde geldi. Ben aşının nasıl üretildiğini tweet mesajından yani bilişim altyapısı sayesinde anında bilgi sahibi oldum. Bu bilgi bu kadar hızla ulaşmasa aşı hakkında bilgim zayıf kalacak, ben de akıl tutulmasına yakalanıp aşı karşıtı olabilecektim. Bilişim sayesinde bilgiye çok rahat ve hızla ulaşabiliyoruz.
Semih Tareen şöyle devam ediyor: 1796: çiçek virüsü (Pox virus) aşısı geldi. Aşıdan korkanlar “Aşı insanları ineğe dönüştürecek” dediler. Sebep: aşı, inekleri enfekte eden inek pox virüsünden geliştirildi. Ne oldu? Kimse ineğe dönüşmedi. Çiçek, aşı sayesinde dünyadan yok olan ilk ve tek insan virüsü oldu.
Olur da sağ kalırsak ve bir gün Covid19 biterse aşı karşıtları bir sonraki aşıya kadar susacaklar ama biz onlara güler durumda olacağız.
Gelelim bir de sağlık çalışanlarının durumuna. Çok sevdiğim bir arkadaşım da hastalığa yakalandı, çok şükür durumu iyi. Hastaneden beni arayarak orada yaşanılan dramı anlattı. Sağlık çalışanlarının zor durumunu anlatırken o ağlıyordu, benim de gözlerimi doldurdu. Onun da isteği ile naçizane bir destek olması açısında bir yazı hazırlayıp Dernekler Grubu’na yolladım, sevgili Behçet Envarlı abimiz de düzenledi ve tüm bilişim STK’larının onayını alarak bülten haline getirdi. Belki direk katkımız olamayacak ama yanlarında olduğumuzu göstermek istedik. Maksat tarafımız belli olsun.
Ezcümle, okuyanlarım benden iyi biliyordur ama bir tekrar edelim;
- Aşı karşıtlarına inanmayalım, konuşmalarına izin vermeyelim. Sosyal medya üzerinden dağıtılan asılsız video ve benzeri paylaşımları kötülemek amaçlı bile olsa biz de paylaşmayalım, silelim ve göndereni uyaralım
- Tedbirlere uyalım, gerekmedikçe evden çıkmayalım, maskeyi çıkarmadan, kişilerle aramızdaki fiziki mesafeye dikkat edelim
- En önemlisi bu konuda çalışan vefakar ve cefakar sağlık çalışanlarını unutmayalım, kendimiz için tedbir almıyorsak bari onlar için alalım. Uykusuz, aç, susuz ve sevdiklerinden uzak ve çok çok çalışıyorlar, günün sonunda maalesef çok sayıda da sağlık çalışanını kaybediyoruz.
- Bilişimin önemini akıllardan çıkarmayalım. Her ortamda vurgulayalım, ilgisiz kalabilen hem kullanıcıların hem de kamunun gözüne sokalım. Bilişim olmazsa hayat durur diyelim.
Yazdım…