Bilişim sektörü kamu alımlarında yeterliliğe dikkat çekiyor
Bilişim sektörü temsilcileri, hizmet alımlarında yeterlilik, şirketin yaptığı yatırımlar, geçmişteki yaptığı işler ve toplam satın alma maliyetinin göz önünde bulundurulması gerektiği belirtiyor. Kamu İhale Kanunu’nun da (KİK) buna imkan sağladığını vurgulayan sektör temsilcileri, kamuda bilişim alımı yapılırken kısa ve uzun dönemli maliyetlerin tüm yönleriyle değerlendirmesi gerektiğini söylediler.
“Bilişim sektöründe birden çok bileşen var”
Bilişim Sanayicileri Derneği Başkanı Turgut Gürsoy, bilgi iletişim teknolojileri alımlarının diğer mal ve hizmet alımlarından farklı özellikler gösterdiğini ifade etti. Yine bu süreçte bilgi ve iletişim teknolojileri alımlarında birden fazla mal ve hizmetin bir arada alınma ihtiyacının, bu alımların revizyonunun, takibinin, güncellenmesinin, bakım ve onarımının iç içe geçen süreçler olduğunu aktaran Gürsoy, “Tüm bu durumlar dikkate alındığında bilgi ve iletişim teknolojileri alımlarında özel düzenlemelere yer verilmesi, kamu menfaatine olarak, iş gücü ve zaman kaybını önlemede, kamu harcamalarının azalmasında bir araç olarak karşımıza çıkabilecektir” dedi.
Bilişim alımlarının, herhangi bir mal ya da hizmet alımı gibi değerlendirilmemesi gerektiğini ifade eden Gürsoy, “İçinde mal olarak donanım, yazılım ve hizmet olarak; kurulum, bütünleştirme, güncelleme, optimizasyon, ayakta tutma ile mühendislik olarak boyutlandırma, birlikte çalışabilirlik, yerelleştirme gibi unsurları barındıran paket olarak ele alınmalıdır, bu çerçevede kamu ihaleleri sektöre özel yöntemlerle yapılacak şekilde düzenlenmelidir” şeklinde konuştu.
“Kamu ihalelerine katılacak şirketlerin yetkinlik ve yeterliliklerinin önceden belirlenip belgelendirildiği objektif ve uluslararası kriterlere dayalı bir sertifikasyon sistemi kurulması yararlı olacaktır” diyen Gürsoy, bilişim alımları konusunda teklif veren şirketlerin yeterliliklerini denetleyen bağımsız bir sertifikasyon mekanizması olmadığı için, bu şirketleri belli standartlar içinde ayrıştırmanın da imkanı olmadığını belirtti.
Kamu alımlarında “ekonomik açıdan en uygun” teklifin tespit edilmesi aşamasında daha çok “ilk alım maliyeti en düşük” çözümünün tercih edilmesinin söz konusu olduğunu ifade eden Türkiye Bilişim Derneği Başkanı (TBD) Turhan Menteş, “Yeterlilik açısından kamu ihale kanununun zorunlu tuttuğu, mali yeterliliklerle, daha çok iş deneyiminin sorgulandığı teknik yeterlilikler talep edilmekte ancak bunların bir puanlaması yapılmamaktadır. Bilişim sektörünün büyük bütçeli işlerinin neredeyse tamamı çözüme yöneliktir. İçinde bütünleştirme, proje yönetimi, uygulama yazılım geliştirme veya uyumlaştırma, kurulum, bakım ve onarım gibi hususlar barındırmaktadır” dedi.
Kanunda yeterlilik konusu dikkate alınmalı
Kamu ihale kanunu ve bağlı mevzuat “ekonomik açıdan en avantajlı” teklifin değerlendirilmesi aşamasında idarelerin ilk alım maliyeti dışında teknik değer (puanlama), bakım ve işletme maliyeti, verimlilik gibi konulara bakabileceğini aktaran Menteş, parasal olarak ifade edilemeyen konuların da parasal değerlere dönüştürülerek hesap yapılabileceğini belirtti. Menteş sözlerini şu şekilde devam ettirdi: “Dolayısı ile kanunda değerlendirmenin ve puanlamanın nasıl yapılacağının açık yazılması kaydıyla en avantajlı teklifin düşük fiyat dışındaki hususlarla tespit edilebilmesi açıkça belirtilmiş durumda. Farklı sektörlerden bilişim ve iletişim teknolojileri sektöründeki kamu alımı ihalelerine katılan şirketler zaman zaman karşılaşılan bir durum; iş bitirme belgelerinin, deneyimin sorgulanması sırasında (ki bu kanunda açıkça sorgulanması istenilen bir konu) işin gerçek özelliklerine yönelik olarak ve çok net yazılması bu tür durumların önüne geçebilecektir.”