Bilişim ve girişimcilik destekleri, ekonomik kalkınmanın temeli
Tarafından 20 Kasım 2016
0
601 Görüntülemeler
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından bu yıl 20’ncisi düzenlenen ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in ana konuşmacı olarak yer aldığı Uluslararası İş Forumu IBF’in sonuç bildirgesi açıklandı. 22 ülkeden işadamları dernekleri başkanlarından oluşan IBF Yönetim Kurulu (BOG) tarafından sunulan bildirgede inovasyonla gelişen rekabetçi pazarlarda ülkelerin rekabette öne çıkabilmesi için teknolojinin geliştirilmesi ve ticarileştirilmesinin yanı sıra, girişimcilik ekosisteminin de oluşturulmasının önemine vurgu yapıldı. 20’inci IBF Sonuç Bildirgesi’nde öne çıkan başlıklar şöyle sıralanıyor:
- Melek yatırımcılık, ülkemizde de yaygınlaştırılmalıdır. Yüksek faiz oranları nedeniyle ortaya çıkan finansmana ulaşım problemine alternatif model sunan melek yatırımcılığa yönelik teşvikler artırılmalıdır.
- Yeni nesil bir yatırım ve fonlama sistemi olan “kitle fonlaması” geliştirilmelidir. Bu fonlama türü, internet üzerinden de yapılabilmesi nedeniyle girişimcilere önemli bir alternatif model sunabilmektedir.
- Fonlama ve mentörlük kavramları, çoğu kez birlikte hareket etmekte. Bu nedenle; yeni yatırımlara yönelik, başta pazar ve büyüme potansiyeli ve ürün-piyasa uygunluğu olmak üzere, birçok konuda mentör desteği teşvik edilmelidir.
- Teknolojinin gelişimi için tek başına Ar-Ge teşvikleri yeterli değildir. Ar-Ge’nin ticarileşmesi ve bunun sanayi politikası haline getirilmesi de gerek.
- Farklı sistemlerden yararlanarak teknolojik üretimi sağlamak ve buna uygun bir ekosistem tesis etmek gerekir.
- Ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırmadaki ana adımlar; yüksek katma değerli ürünlerin üretilmesini sağlamak ve desteklemek, Ar-Ge insan kaynağı kapasitesini artırmak, bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji tabanlı ve yenilikçi şirketlerin ortaya çıkmasını ve gelişimini desteklemek, üniversite-sanayi işbirliğini geliştirmek ve kurumsallaştırmak ve Ar-Ge ve yenilik ekosistemini güçlendirmektir.
- Etkin ticari bir ürüne sahip olmak için hızlı, esnekliği olan ve en önemlisi yenilikçi ürünler ile piyasaya çıkmak zorunlu hale gelmiştir. Bu nedenle Ar-Ge pazarlamayla eşzamanlı olarak yapılmalıdır.
- Yüksek teknolojiyi üreten firmalar, sahip oldukları fikri mülkiyet hakları nedeniyle, bu firmaların ürettiği teknolojiyi geliştiren firmalara göre çok büyük kâr marjları elde edebilmektedirler. Bu nedenle, fikri mülkiyet haklarına yönelik yasal düzenlemeler tamamlanmalıdır.
- Yenilik ekosistemini oluşturan ve aralarında etkileşim olan aktörler; özel sektör, eğitim sistemi ve kamu kesimi olarak gruplanmaktadır. Bunların içerisinde Teknoloji Transfer Ofisleri, araştırmacıların üretimlerini ticarileşebilecek ve yenilikçi ürün ihtiyaçlarını sağlayacak şekilde karşılıklı olarak uyumlandırmasına yönelik çalışmalarıyla desteklenmelidir.
- Yeni ürün ve teknolojilerin ekonomiye kazandırılmasına yönelik akademisyen ve üniversite öğrencileri tarafından yürütülecek girişimcilik faaliyetlerinin desteklenmesine yönelik çalışmalar artırılmalı.
- Başarılı bir ticarileştirme için çok sayıda faktörün göz önüne alınması ve her aday teknoloji fikri için ayrı ayrı yol haritalarının çıkartılması, sürecin aktif bir şekilde takip edilmesi gereklidir.
- Bilimsel kapasitenin arttırılması, bilim sisteminin ve bilim politikalarının oluşturulması ve uygulanması yoluyla mümkün olacaktır. Bu bağlamda Ar-Ge'nin tüm alanlarda yerlileşme sürecine pozitif katkı sağlaması, şirketlerin temel stratejilerinden birini oluşturmalıdır.
- İthalata dayalı ürün teminini kritik sektörlerde önleyerek ithalat oranlarını azaltacak Ar-Ge çalışmalarının yoğunlaştırılması gerekmektedir. Savunma sanayiinde yürütülen bu durum, diğer sektörlere yayılmalı, dışa bağımlılık en aza indirgenmelidir.
- İşbirlikleri arttırılmalı, akademik bilgi sanayide uygulanabilir hale getirilmeli, firmalar da yerli ya da yabancı işbirlikleri ile kendi kapasitelerini genişletmelidir.
- Girişimcilik, yenilik ve Ar-Ge faaliyetlerinde, bölgesel ve ulusal düzlemde başarılı sonuç almak için, ekosistem odaklı bakış açısının ilgili tüm aktörlerce farkına varılması ve ekosistemi güçlendirecek çalışmalara ağırlık verilmesi gerek.
- Yenilik ve girişimcilik ekosistemi Türkiye’nin kilit teknolojilerde hakimiyet sağlamaya başlaması, ileri teknoloji içeriği olan ürünler geliştirip üretmesi ve cari açığın kapatılmasıyla mümkün olacak.
- Sağlıklı bir girişimcilik ekosisteminin oluşması, özgür düşünce ortamının geliştirilmesine bağlı. Girişimcilerin etkileşiminin artırılacağı ortamlar oluşturulmalı, üniversite öncesi girişimcilik eğitimi verilmeli.
- Borsa, girişimcilik ekosistemi oluşturulmasında öncü bir rol oynamalı. Fon arzı ve fon talebinin doğru bir şekilde buluşması önemli. Bankacılık sistemi borsanın işbirlikçisi olarak piyasaya girmeli, finansmana ulaşım ve girişimcilik ekosistemi geliştirilmeli.
- Kâr amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşları, girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi için kullanılmalı.
- Küresel ekonomide 2,3 trilyon dolara ulaşan İslami finansman enstrümanları, finansmana ulaşım ve girişimcilik açısından önemli bir fırsat. Sukuk gibi İslami finans enstrümanları yaygınlaştırılmalı ve teşvik edilmeli.
- Girişimcilik hakkı, “insan hakları” kapsamına girecek şekilde değerlendirilmeli.
- Zekât ve vakıf sistemi yaygınlaştırılmalı. Özellikle vakıflar doğru bir şekilde değerlendirilirse, milyonlarca dolarlık yeni fonlar oluşacak.
- Tüketim toplumundan üretim toplumuna geçilebilmesi için bilgisayar kullanımı artırılmalı, yazılım ve program yazma eğitimi erken yaşlarda başlatılarak girişimci ekosisteminin tabana yayılması sağlanmalı.