Bilişim Zirvesi’nde gündem yoğun
Bilişim Zirvesi, 14’üncü kez kapılarını açtı. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Salonu’nda 30 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında düzenlenen zirve, açılışı ile özel sektör ve kamu arasında fikir paylaşımına imkan sağladığı gibi, farklı sektörlerden katılımcıların da BT sektörüne bakışını ortaya koydu.
Etkinliğin açılış konuşmasını İnterpromedya Genel Müdürü Murat Göçe yaptı. Sektörün en köklü buluşmasına ev sahipliği yaptıklarını, geçtiğimiz yıl görevi devraldıktan sonra birçok sıkıntıya rağmen, bu yıl da zirveyi yapmayı görev bildiklerini vurgulayan Göçe, süreci ve sektörden beklentilerini de şöyle anlattı:
“Kısıtlı zamanda 5 kişilik bir ekip olarak çalıştık ve dostlarımız bize destek verdi. Tüm paydaşlara çağrım var: Gelin seneye zirveyi beraber yapalım. Sektörün vizyon ve yol haritasına ihtiyacı var. Gelin sektörü birlikte zirveye taşıyalım.”
KMD’den detaylı içerik
Zirvede önemli bir oturumu üstlenen Kategori Mağazacıları Derneği (KMD) de sektörün bilişim başlığındaki yatırımlarını KMD Başkanı Alp Önder Özpamukçu’nun konuşmasında dinleme fırsatı buldu. Perakende sektörünün bir bütün olarak bilişimle iç içe olduğuna değinen Özpamukçu, sektörde bilişim uzmanı istihdamının artacağına da dikkat çekti. Bilişim kullanımını daha da yaygınlaştırmak gerektiğine işaret eden Özpamukçu, “Temel konu bilişim okur yazarlığı. Y ve Z kuşakları ise bilişim uzmanlığında şansımız. Yeni ve yerli teknolojiler geliştirmek önemli” dedi. Özpamukçu, zirve kapsamında gerçekleştirecekleri toplantılarda haksız rekabet ve kayıtdışının da ele alınacağını söyledi.
Kore’yi örnek almalıyız
Samsung Electronics Kurumsal Çözümler Direktörü Tansu Yeğen ise ‘Geleceğe Yön Veren Teknolojiler’i ele aldı. Kore’nin gelişimini örnek vererek sözlerine başlayan Yeğen, “Tüketimi kısıtlama ve yatırım, üretim odaklılık, ihracat ve eğitimde yüksek kalite ile bunu yaptılar” dedi. Bu dört maddeyi yerine getireceklerini söyleyen Yeğen, Ar-Ge ekibinin çok yoğun çalıştığını, son 1 yıldır yapılan araştırmaların mobil çözümlere giderek daha fazla önem verildiğini gösterdiğini belirtti. Buna örnek olarak bankaların uygulamalarının rekabette belirleyici olmasını gösteren Yeğen, şöyle devam etti:
“Kurumsal mobilite araştırmasına göre, artan mobil işgücü ve mobil teknolojilere verilen önem söz konusu. Kurumların yüzde 94’ü 2 yıl içinde mobil stratejiye sahip olacat. BYOD ve CYOD stratejileri de öne çıkıyor. Ama yine ankete göre çalışanlar, mobil cihazlarındaki verilerin güvenliğinden endişe duyuyor. Bu noktada Samsung Knox, ayrı bir platform ve burada kurumsal ve özel yapı birbirinden ayrı, ama aynı anda kullanılabiliyor. Türkiye’de bir kamu şirketi bunu kullanmaya başlayacak. Bir başka ülkede de kamu ve özel sektör şirketleri bazı birimlerinde bunu kullanıyor.”
PTT Bilişim Daire Başkanı Serkan Gümrükçüoğlu ise sunumunda PTT’de inovasyonu anlattı. BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer ise sunumuna önce ev sahipliği yapılan IGF odaklı bir eleştiri ile başladı. “4 bin 600 katılımcı arasında Türkiye’den katılım son derece azdı” diyen Acarer, bu ilgi azlığının üzücü olduğuna işaret etti. Zirvenin yeni bir vizyonla hayata geçtiğine işaret eden Acarer, şöyle devam etti:
Güvenliği göz ardı edemeyiz
“Bilişim, lokomotif sektör ve şu an altyapımız iyi seviyede. Türkiye, bu yönüyle bir fırsatlar ülkesi halini alıyor. Mobil abone sayısı durağan, ama artan numara taşıma ilgisi ile sektörde agresif rekabeti görüyoruz. 40 milyon genişbant abone sayısının yüzde 80’i mobil abone ve bu oran daha da yükselecek. M2M abone sayısının ise seneye 5 milyonu geçmesi bekleniyor. Aslında buna ‘abone’ değil, ‘nesne’ sayısı demeliyiz. Bu gidişle veri, petrolden daha değerli olacak. Bunun sebebi akıllı cihaz sayısında artış. Türkiye’de de telefon üretimi başladı ve bir süre sonra akıllı olmayan telefon satılmayacak. Bu telefonlarla, kötücül yazılımlar da akıllandı. Geleceğin savaşlarının önemli bir kısmı siber ortamda, bilgisayarda olacak.”
Türkiye’yi kamu yönetimi tarafında siber güvenlikle en erken çalışma yapan ülke olarak tanımlayan Acarer, bir eleştiri daha yapmadan geçmedi: “Tatbikatlar da yaptık. Ama buna yurtiçinden değil, dışarıdan katılım oldu. Oysa siber saldırıların zararı her geçen gün artıyor.” İçerik tüketiminin artması ile güvenliğin de önem kazandığına değinen Acarer, e-alışveriş başlığında kişisel verilerin paylaşımı konusunda da şu eleştirileri yaptı:
Yeni bir düzenleme üzerinde çalışıyoruz
“Kişisel verilerin işlenmesi ve bunun geleceğin ticaretinde değerlendirilmesi söz konusuyken, bu konuda insanlar farklı düşünüyor. Anayasa Mahkemesi’nde iptal olan teklifimiz bunun bir örneği. Kişisel veriler saklanıyor, paylaşılıyor. Bu geleceğin gerçeği ve önemli olan kontrollü kişisel verilerin paylaşımı. Anayasa Mahkemesi iptal kararı alarak bu yapıyı Türk şirketlerine kapattı. Ama yabancı arama motorları rahat. Geleceğin trendi e-ticaret ve biz de yeniden bir düzenleme yapıyoruz. STK’lar da bunu desteklemeli. STK’lar da bu yapıyı tartışmalı. Aksi halde meydan yabancılara kalıyor.”
Acarer’e göre, baz istasyonu kaldırılmasını isteyenler var ama bu yapılırsa M2M nasıl yapılır? Bu tepkiye karşılık, herşeyin mobilize ilerlediğine dikkat çeken Acarer, “Konulara duygusal yaklaşmamak gerek. Aksi halde 2-3 yıl sonra bu altyapı çökecektir” dedi.
Siber saldırılarda yüzde 216’lık artışa dikkat çeken Acarer, Tansu Yeğen’e de seslenerek, “Türkiye’de üretim ve Ar-Ge merkezi olmamasını eleştiriyorum” dedi. “Türk milleti Ar-Ge için çok uygun nitelikte” yorumunu yapan Acerer ekledi: “Burada bir merkez açarsanız, Samsung’un en verimli merkezi olur.”