Bilişime gereken önem verilmezse 2023 hedeflerine ulaşamayız
MÜSİAD Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu, “Büyümenin Sistematiği: Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu” raporuna göre, bilişim sektörünün muhatap alacağı tek bir çatı kurum oluşturulmalı.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği, 16 sektör yapılanmasından biri olan Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu raporunu açıkladı. Bilgi teknolojilerinin stratejik önemine dikkat çeken rapor özetle istihdam ve ihale politikalarında düzenlemeler, kamu ile rekabetin kolaylaştırılmasını öneriyor.
MÜSİAD Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu Başkanı Bekir Sami Nalbantoğlu, Büyümenin Sistematiği: Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu Raporu’nu değerlendirirken sektör içinde stratejik önemi olan bilgi teknolojileri üretiminin geri planda kaldığını ifade etti. “Bilgi teknolojileri pazarını doğru değerlendirebilmek için telekom sektöründen hariç, daha niş bir pazar olarak ele alıyoruz. Türkiye’de yaklaşık 8 milyar dolar olan bilgi teknoloji sektörü cirosunun yüzde 80’i yerli üretim olmaması nedeniyle donanım alanında gerçekleşiyor ve ciddi bir ithalat kalemi oluşturuyor. Pazar büyük de olsa, bilgi teknolojilerinin payı oldukça düşük. Yazılım, ağ altyapısı, hizmet gibi stratejik öneme sahip ileri teknoloji üretimi ise sektör cirosunun yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyor. Bu noktada da yerelleşmiş küresel şirketlerle rekabet edemiyoruz” sözleriyle sektördeki dağılımı ifade etti.
“Kamuda muhatap olacak tek bir platformun oluşturulmalı”
Sektörün kamuda doğrudan bir yetkili bulamadığını, birçok ayrı yetkili arasında gidip gelmekten yorulduklarını anlattı. 50’den fazla STK’dan ortak ses çıkmadığını ve bu nedenle güçsüz kalındığını değerlendirdi.
“T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı gibi kamu kurumları arasında sıkışan bilişim sektörünün kamuda yetkili mercii bulamadığı doğru. Bürokrasi ülkemizde bilişim sektörü gibi hızlı ve dinamik bir sektörün hızını kesiyor. Ancak bu gerçek, stratejik önem arz eden bilgi teknolojileri alanında tek bir yönetim mercii olmasının doğru olduğu anlamına gelmiyor. Yine de bu konu, gündeme gelmeli ve uzmanlarca enine boyuna değerlendirilmeli” diyen Nalbantoğlu şöyle devam etti:
“Stratejik önem açısından da sektörün tek noktadan yönetilmesi gerekir. Savunma Sanayi Müsteşarlığı ya da Kalkınma Ajansı yapılanmasına benzeyen bir erk olsun ve sektör tek bir muhatap bulsun istiyoruz. Sektörel planlama burada yapılsın, kamu buradan denetlesin diyoruz.”
Bilişim sektörünün dinamizmine vurgu yapan Nalbantoğlu, “Genç uzmanların olduğu, dinamik, katma değeri yüksek, çalışma şartlarının ve motivasyonun önemli olduğu bir sektördeyiz. Yeni bir yaklaşıma ihtiyacımız var” sözleriyle bilişim sektörü istihdam koşullarına değindi. Sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün gelişmesini sağlamakla sorumluyuz” diyen Nalbantoğlu, sektörün 50 bin çalışanı istihdam edebileceğini ve istihdam düzenlemelerinin bu sorunu çözeceğini ifade etti.
Nalbantoğlu, üniversiteyi bitiren bilişim sektörüne yönelik lisans bölümleri öğrencilerinin mezun olabilmeleri için zorunlu staj süresi konmasını öneriyor. Nalbantoğlu, “6 ay-1 yıllık staj süresince öğrencinin sigorta masraflarını devlet ödesin ama maaşını çalıştığı şirket ödesin. Ayrıca mezun olan öğrencilerin bitirme tezlerine 10-20 bin lira ödensin. Bunlar devlet için büyük maliyetler değil. Genç mezunlar da üretime katılsın” diyor.
“Ar-Ge ihaleleri açılsın”
Hantal ihale kanunlarından şikayet eden sektör yetkilileri, Ar-Ge ihalelerinin açılması gerektiğinin altını çiziyor. Yakın zamanda Savunma Bakanlığı’nda açılan ihaleler örneğindeki gibi özel sektör Ar-Ge çalışmalarını ekonomiye katkı olarak dönüştürecek zamanı kazanarak devlet kurumlarıyla rekabet etme olanağı bulabilir. Küresel şirketlerle rekabet etmekte zorlanan yerli teknoloji üreticileri için düzenlenen desteklerin uygulamaya geçemediğini ifade eden Nalbantoğlu, “Yerli üretime yüzde 15 katkıyı henüz göremedik” diye sözlerini bitirdi.
10 maddelik öneri
1. Siyasi erk (Hükümet) sektörü sahiplenmeli
2. Bilgi teknolojileri stratejik sektör olarak belirlenmeli
3. Bilişimde üretici rolüne geçiş için bilgi teknolojileri stratejisi; bilgi teknolojileri hizmetler, yazılım tümleşik ürünler, altyapı donanımları, üretimi üzerinde yoğunlaşmalı
4. Kamu politikalarında bilgi teknolojileri sektörü lehine düzenlemeler yapılmalı
5. Kamu bilişim teknolojileri sektöründe rekabet rolünü üstlenmemeli
6. Sektörel düzenlemeler gerçekleştirilmeli
7. Sektörün ihtiyacı olan istihdam düzenlemeleri acilen yapılmalı
8. Düzenleyici kanunlar her yönüyle tartışılarak hızla çıkarılmalı
9. Yüksek Öğretimde İyileştirme yapılmalı
10. Toplumsal farkındalık oluşturulmalı.
“Geç kaldık”
“Google, Microsoft gibi şirketlerin önüne rota koymalıydık. Önemli fırsatları değerlendiremedik. Eğer internetle ilgili hukuki düzenlemeleri zamanında yapsaydık, bugün Twitter’da kişisel haklarla ilgili skandalları yaşamazdık. Bilişim hukukunu benimsemedik, önemsemedik ve bu sorunlarla yüzleşmemiz pahalıya mal oldu. Bu derslerden sonra artık proaktif, daha hızlı karar alan ve hareket eden bir sektör olmalıyız.”
Şirket verilerinin yurtdışında saklanması ile ilgili olarak da görüşlerini açıklayan ve bu durumu maden benzetmesi ile açıklayan Nalbantoğlu “Nasıl bor madenini işlemeden yurtdışına vermiyorsak, değerli bir maden olan veriyi de içerde tutmalıyız. Sektörde; yazılım, veri yolları ve iletişim altyapısına odaklanmalı, bilgi teknolojilerinin stratejik öneminin farkında olmalıyız” dedi.