Bilişimin ön planda olduğu iyi bir eğitim kurtuluş yolumuzun temelini oluşturacaktır
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından açıklanan verilere göre 9 milyon 394 bin 125’i erkek, 8 milyon 714 bin 735’i kız olmak üzere toplam 18 milyon 108 bin 860 öğrenci örgün eğitim alıyor.
15 milyon 88 bin 592’si resmi, 1 milyon 440 bin 577’si özel ve 1 milyon 579 bin 691’i ise açık öğretim kurumlarında okuyor.
Resmi okullarda eğitim görenlerin 7 milyon 727 bin 273’ü erkek, 7 milyon 361 bin 319’u kız öğrencilerden oluşuyor. Özel okullarda ise 787 bin 958 erkek, 652 bin 619 kız öğrenci eğitim görüyor.
Örgün eğitimdeki öğrencilerin 1 milyon 564 bin 813’ü okul öncesi eğitimde, 5 milyon 267 bin 378’i ilkokulda, 5 milyon 627 bin 75’i ortaokulda, 5 milyon 649 bin 594’ü ortaöğretimde bulunuyor.
Ortaöğretimdeki 5 milyon 649 bin 594 öğrencinin 3 milyon 250 bin 334’ü genel liselerde, 1 milyon 793 bin 391’i mesleki ve teknik liselerde, 605 bin 869’u da imam hatip liselerinde eğitim alıyor.
Örgün eğitim kurumlarında görev yapan öğretmen sayısı da 1 milyon 77 bin 307. Okul sayısı 66 bin 849, derslik sayısı ise 706 bin 015.
Muhteşem dev bir yapı. Komşularımız Bulgaristan’ın nüfusu 7, Yunanistan’ın 10 milyon. Bizdeki öğrenci sayısı 18. Bu iki komşu ülkenin toplamı kadar öğrencimiz var. Öğretmen sayımız da milyonları geçmiş. Böyle baktığımızda ülkede eğitim seviyesinin yüksek olduğunu düşünmeli miyiz? Yoksa yapı bu kadar büyük olunca işleri götürmek daha mı zor? Nasıl düşünmeli?
Sonuçlara göz attığımızda durum pek parlak değil.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından üç yılda bir düzenlenen ve 15 yaş grubundaki öğrencilerin kazanmış oldukları bilgi ve becerileri değerlendiren PISA 2018 testine Türkiye’den 15 yaşındaki öğrencilerin yüzde 73’ünü temsil eden 186 farklı okuldan 6 bin 890 öğrenci teste girdi. Türkiye bu sonuçlara göre “Okuma, matematik ve fen bilimi” alanlarının tamamında OECD ortalamasının altında kaldı.
Bu sonuçlara göre Türkiye, PISA testine katılan 37 OECD ülkesi arasında; Slovakya, Yunanistan, Şili, Meksika, Kolombiya ve İspanya’yı geçerek 31. sırada yer aldı. Yani sondan altıncı. Durum vahim değil mi? Bence öyle.
Her yıl yeni sistem ve eğitim modelleri denemeleri devam ediyor. Umuyor ve inanıyorum ki en iyisi bulunacak ve gençlerimizin eğitim seviyesi yükselecek. Bakanlık kadrolarının bir kısmı ile tanışma fırsatım oldu, kaliteli ve dolu adamlar. Ülke olarak öncelikli meselemiz olan bu konuyu halledeceklerdir. Zaten aksi durumda üniversite eğitimlerindeki kalitenin de artması mümkün olmaz.
Bu görevi alan bürokratlar ve tüm kamu çalışanlarına, öğretmenlere ve eğitim sektörüne gönül verenlerin Allah yardımcısı olsun, büyük ve kutsal bir görev almış durumdalar.
Bizi ilgilendiren kısmı ise mezunlar. Birkaç üniversiteyi hariç tutarsak, yeni mezun arkadaşlar sektöre çok zayıf halde geliyor. Bir şekilde de beklentileri yüksek olduğundan iş bulma süreçleri uzuyor.
Dönelim sektöre, nedir en büyük ve öncelikli sorunumuz? Daha önce TÜBİSAD bir araştırma yapmıştı, BiTekDer olarak biz de yaptık. Nitelikli eleman bulamama derdi her iki ankette de ön planda çıktı. Zaten bilişim firmaları yetkililerine sorun aynı cevabı vereceklerdir.
Problemin daha 15 yaş öncesinden kaynaklandığını söylersem hata mı yapmış olurum bilemedim ama sonuç ortada. PISA testlerinde çok kötüyüz, mezunlar gerekli bilgileri alamadan mezun oluyor, bilişim sektörü nitelikli eleman bulamıyor. Bu tam bir zincir.
Ben ilköğretimden itibaren bilişim derslerinin mecburi ve ağırlıkta olmasını istiyorum. Sonrasında meslek liselerinin bilişim bölümlerinin artmasını istiyorum. Üniversitelerde güncel ve kaliteli bilişim dersleri verilmesini istiyorum. Bu dersleri verecek öğretmenlerin daha bilgili yetiştirilmesini istiyorum. Bilişim öğretmenlerinin atanmasını istiyorum. Online eğitimin ağırlıklı olduğu bu dönemde bilişim öğretmenlerine lider rolünün verilmesini istiyorum.
Veri çağı geldi, veri kimdeyse güç onda, şu bu şirketler verimizi topluyor ve her şeye hakim olacaklar gibi yakınmalardan kurtulmanın yolu bu.
Evet içinde bulunduğumuz salgın hastalık durumundan bu konu mecburi sekteye uğruyor ama bilişimin ön planda olduğu iyi bir eğitim kurtuluş yolumuzun temelini oluşturacaktır.
Yazdım…