Bir devin varolma mücadelesi
Meteksan Sistem oldukça sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Şirket, bugüne kadar oluşturduğu değerleri farklı coğrafyalara sunarak, bu dönemi atlatmayı planlıyor.Sistem bütünleştirme alanında 2000’li yılların dev şirketi Meteksan Sistem oldukça sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Şirket, bugüne kadar oluşturduğu değerleri farklı coğrafyalara sunarak, bu dönemi atlatmayı planlıyor.
Türkiye bilişim sektörünün 2000’li yıllardaki en büyük şirketlerinden biri olan ve yıllık 500 – 600 milyon dolar ciro gerçekleştiren Meteksan Sistem, son üç yıldır yaşadığı sıkıntılar sonucu önemli ölçüde küçüldü ve şu anda bir yaşama savaşı veriyor. 2008 yılına kadar özellikle kamu alanında birçok projeye imza atan Meteksan Sistem, bu süre içinde elde ettiği tecrübe ve geliştirdiği uygulamaları farklı şirketlere kiralayarak ve farklı coğrafyalara açılarak sıkıntılarından kurtulmayı hedefliyor. Bugüne kadar yaşanan süreç hakkında da bilgi veren Meteksan Sistem Genel Müdürü Alper Köstem, şunları kaydetti:
“Meteksan Sistem’i satın almak için farklı finans kuruluşlarından 350 milyon dolar kişisel kredi aldık. Tabii 2008 yılında dünyadaki ekonomik kriz sinyal vermeye başlayınca, uluslar arası bir banka kredisini geri çağırdı. Bu krediyi öderken şirketin kaynaklarını kullandık ve bazı yan şirketlerimizi sattık. Bu krediyi erken ödedik ama nakit sıkışıklığına düştük. Yani zarar etmekten dolayı değil, öz sermayemiz olmasına rağmen nakit sıkışıklığından zor duruma düşmüş olduk.
Şu anda geldiğimiz nokta Meteksan Sistem için hayal bile edilemeyecek bir nokta. Özellikle iflas erteleme kararından sonra kamunun bize olan güveni yok oldu. Kamu İhale Kanunu, iflas erteleme durumunda olan şirketlerin kamu ihalelerine girmelerini engellemiyor ama güven kaybolduğu için de yeni kontratlar yapamıyoruz. Diğer bir yandan da ilişki içinde bulunduğumuz bankalar, bizim sektörü çok iyi tanımadıkları için ve Meteksan Sistem bir üretim şirketi değil de proje şirketi olduğu için özellikle finansman konusunda bazı hareketleri zamanında yapamadılar.
Meteksan Sistem, 1600 personelin çalıştığı bir okul idi. Tüm personel dünyadaki en iyi sertifikasyonlara sahip idi. Elemanların ayrılmaya başlamasıyla da sarmal daha hızlı dönmeye başladı ve her geçen gün biraz daha zor duruma düştük.”
“Meteksan Sistem bugün Bilkent Grubu’nda kalmış olsaydı çok daha farklı noktalara gelirdi, ya da Türk Telekom’a satışı gerçekleşseydi bugün bir dünya devi olmuştu” diyen Köstem, sıkıntıya düştükleri dönemden bu yana 170 milyon TL’nin üzerinde borç ödediklerini ve özellikle de yerli şirketlere olan borçların çok azaldığını kaydetti.
Öncelik çalışan ödemelerinde
İşten ayrılan 1600 personelden 1300’ünün alacaklarının ödendiğini, ilk hedefinin de geriye kalan çalışan alacaklarını ödemek olduğunu belirten Alper Köstem, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Benim en büyük isteğim, çalışanların tüm parasını ödeyebilmek. Şu anda kazanmak üzere olduğumuz birçok dava var.
Bu paralarla personelin paralarının ödenebileceğini düşünüyorum. Fakat esas bizim çıkışımız şöyle olabilir. Şirketin çok büyük bir entelektüel sermayesi bulunuyor. Bugüne kadar çok büyük projelere imza attık. Bu projelerde de başarılı olduk ve büyük bir deneyim kazandık. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz çok önemli uygulamalar var. Bu uygulamaların, yaşayan şirketlerde çok fazla değerli olabileceği düşüncesiyle hareket ediyoruz. Bu uygulamalarımız şu anda, anlaşmalı olduğumuz farklı şirketler tarafından hem pazarlanıyor hem de geliştiriliyor.
Böylece bu uygulamaların teknoloji olarak eskimesini de önlüyoruz. Bir de bu değerlerimizi başka şirketlere kiralayarak farklı coğrafyalara açılabiliriz diye düşünüyorum. Örneğin Irak’ta önemli bir danışmanlık projesini almak üzereyiz. Diğer bir yandan ise sistem bütünleştirme alanında önemli gelişmeler olabilir. Ben dünyadaki büyük sistem bütünleştirme şirketlerinin Türkiye’ye geleceğine inanıyorum.
Belki bu açıdan da Meteksan Sistem için bir gelişme olabilir.
Türkiye bilişim sektöründe çok konuşulan konulardan bir tanesi de, Meteksan Sistem’in bazı ihaleleri zararına aldığı yönünde idi. Alper Köstem’e bu konuyu sorduğumuzda ise yanıtı şöyle oldu:
“Bizim zaman zaman zararına aldığımız işler olmuştur. Ama bunlar 1996 – 97’li yıllarda oldu. Çünkü o zamanlar çok büyük değildik ve kendimizi ispatlamak için bazı projeleri zararına aldık. Fakat belli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra, bazı ERP projeleri dışında hiç zararına yaptığımız iş olmadı. Tabii bu projeleri de başarıyla gerçekleştirdik ve başarılı olduk.”