BİREYİN DAHA İNSAN VE KENDİSİ OLMAK İÇİN CYBORG OLMAYI İSTEMESİ PARADOKS MU? -BİREYSEL-
“Niyetimiz süper insan veya başkalarından farklı olmak değil, daha kendimiz olabilmek” diyor, transhümanist 19 yaşındaki Kai Lander, Wired dergisinde Noam Cohen ile yaptığı söyleşide (http://bit.ly/2M2Mhr1). Geçen ay Barselona’dan gelip, Princeton Üniversitesi’nde, konuşmacıların ve dinleyicilerin ergen yaştaki öğrenciler – yani 2000 ve sonrasında doğanların – olduğu, gelecek temalı konferansta (https://www.envision-future.org/conference) yaptığı konuşmasında, Lander teknolojiye odaklanırken, bireyin kendini keşfetme yolculuğunu da anlattı.
Bir müzisyen olan Lander’in koluna, kendi tasarımı olan bir aygıt Barselona’da Cyborg Foundation’a ev sahipliği yapan bir yerde (http://bit.ly/2S0jY0a) yerleştirilecek. Bu aygıt, etrafımızda olan ama göremediğimiz kozmik ışınları algılayıp, müzik notasına dönüştürdükten sonra ince metal çubuklara titretişim olarak iletiyor. “Böylece, duyma duyuma ek olarak kemiklerimin titreşimle ilettiği kozmik ışınların sesini zihnimin içinde de duyabileceğim” diyor Lander.
Kendisini bir makineye kalıcı olarak bağlayarak, kendisi olduğu duygusunu daha dolu dolu hissetmek… Buradaki paradoksun farkında Lander. Dünyayı daha iyi hissetmek istiyor ve bunun için sadece beş duyunun sınırlarına hapsolmayı can sıkıcı buluyor. Ona göre, sahip olduğumuz beş duyudan daha fazlasını algılamamızı sağlayan makinelerle beraber dünyayı ve doğayı daha iyi hissedip anlamak, bireye yaşıyor olmanın ne anlama geldiğini de düşünme olanağı verir. Amaç, dünyayı ve doğayı fethetmek değil anlayıp uyum sağlamak.
KÜRESEL
YAPAY ZEKA ALANININ LİDERLERİNE GÖRE DERİN ÖĞRENME ARTIK YETERSİZ KALABİLİYOR
Yapay zeka alanının önde gelen isimlerini de içeren 13,000 kişi Aralık ayının başında Vancouver’de toplanan, akademik YZ’nın dünyadaki en ünlü konferansında buluştu (http://bit.ly/2YRA8dR). Konferansın ilk sabahında açış konuşmacısı, Google’ın makine zekası lideri, derin öğrenmeyi cihazların içine yerleştirmeyi başaran (örneğin, akıllı cep telefonu) Blaise Aguera y Arcas’ın sözleri çarpıcıydı: Şu ana kadar devrim yaratan uygulamalar derin öğrenme sayesindedir, fakat artık daha iddialı uygulamalar için yetersiz kalmaktadır.
“Şimdiye kadar geliştirip kullandığımız tüm makine eğitimi modelleri, belli testleri geçmek veya belli puanı tutturarak oyunu kazanmak gibi problemler ile ilgiliydi. Bunu derin öğrenme ile başardık. Artık önümüzde derin muhakeme veya sosyal zeka isteyen problemler var ve derin öğrenme yetersiz kalıyor” diyor Aguera y Arcas ve şu şirin benzetmeyi yapıyor: “Otomobili yakalayıp durdurmayı başaran köpek durumundayız.”
Yoshua Bengio, Geoff Hinton ve Yann LeCun, derin öğrenmenin “üç vaftiz babası” olarak bilinir (http://bit.ly/2tqAH2t). Konferansa katılmış olan Bengio da, daha sonra yaptığı konuşmada, Aguera y Arcas’ın görüşüne katılır. Hatta, Facebook’un YZ araştırmaları lideri Jerome Pesenti de (bu pozisyonu 2018’de Yann LeCun’dan devralmıştı) aynı görüşte olduğunu Wired dergisi ile yaptığı söyleşide belirtiyor (http://bit.ly/2PUnMgL).
İlginç olan, geçen haftaki yazımda (http://bit.ly/2Pv4qQn) özetlediğim MIT Technology Review dergisinin yapmış olduğu araştırma da derin öğrenmenin sonuna gelindiği sonucuna varmıştı. Bu konuda bir görüş birliği oluşmuş görünüyor.
ULUSAL
ULUSAL YAPAY ZEKA STRATEJİSİ İÇİN BİR ÖNERİ: “KURBAĞA SIÇRAMASI”
Yapay zeka dahil, teknoloji ile ilgili her konuda, uluslararası sıralamalarda, 60’lı sıralardayız. Yani çok gerideyiz. Geriden gelen ülkelerin bir potansiyeli vardır: İngilizce “leap-frogging” denilen, kurbağa sıçraması ile önündeki bazı ülkelerin üstünden atlayıp geçebilmek. İki yıl önce buradaki bir yazımda bu potansiyeli açıklamıştım (http://bit.ly/2F1XCW2).
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi (DDO) Başkanı Ali Taha Koç defalarca 2019 yılı içinde Ulusal YZ Stratejisini açıklayacaklarını belirtmişti. Yıl sonuna bir hafta kaldığına göre bu sözü gerçekleşmeyecek. Deneyimlerime dayanarak, bunun iki nedeni olabileceğini düşünüyorum: (1) Bir taslak hazırlanmıştır ama gündemi çok farklı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dikkatini çekip onayına sunulamamıştır. Bu durumu, iki yıl önce Dijital Türkiye Yol Haritası hazırlayan zamanın Sanayi Bakanı Faruk Özlü de yaşamıştı. Sonunda, seçimlerden birkaç gün önce Anadolu Ajansı’na bir açıklama yapıp, belgeyi Sanayi Bakanlığı web sitesine koymakla yetinmişti. (2) Çok hızlı gelişen bu alanda hem gelişmeleri izleyip hem öngörü geliştirip hem de anlamlı bir strateji belirlemek için gerekli titiz çalışmayı tamamlamaya yeterli olanak ve kaynaklardan yoksun olduğu içindir.
Son yıllarda bakanlıkların “strateji” başlığı ile yayımladığı ve incelediğim belgeler genellikle birer “yapılacaklar” listesi içermekle yetiniyordu. Belki ve umarım DDO gerçekten strateji içeren bir belge hazırlıyordur. Eğer öyleyse, “kurbağa sıçraması” gerçekleştirmek için, yukarıda KÜRESEL altında yazdığım durum – yani derin öğrenmenin sonuna gelindiği görüşü – önemli ve iddialı bir potansiyel. Derin öğrenmenin başarılı olamayacağı alanlar için yeni bir paradigma değişikliği geliştirerek kurbağa sıçraması gerçekleştirilebilir.