Bireyler, verilerinin doğru korunmasını istiyor
Uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi EY (Ernst & Young), ev içi kullanımda sunulan teknoloji, medya-eğlence ve telekomünikasyon (TMT) hizmetlerine yönelik tüketici davranışlarını ele alan ‘Dijital Tüketici’ araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Fransa, Hollanda, Birleşik Krallık ve ABD’den 12 bin 500 tüketicinin görüşü ile hazırlanan araştırma; tüketicilerin internet erişimli cihazlara ayırdıkları zamanı azaltmaya çalıştıklarına, kişisel verilerin güvenliği ile ilgili de endişe duyduklarına işaret ediyor.
Araştırma sonuçlarına göre; tüketicilerin yarısından fazlası (%54) internetin sosyal hayatlarının ayrılmaz bir parçası olduğunu söylerken, yaklaşık yarısı (%45) ise akıllı telefon ve diğer internet erişimli cihazlarla geçirdikleri zamanı aktif olarak azaltmaya çalıştıklarını belirtiyor. Araştırma, internette geçirilen zamanı azaltmaya çalışan kişilerin oranının 25-34 yaş arasındaki tüketicilerde yüzde 53’e yükseldiğini ortaya koyuyor.
Araştırma; tüketicilerin ev içi kullanım için sunulan akıllı TMT ürün ve hizmetlerini satın alma görünümünün pozitif olduğunu, tüketici güvenine ilişkin göstergelerin ise zayıf kaldığını gösteriyor. Araştırmanın gerçekleştirildiği 4 ülke genelinde tüketicilerin yüzde 72’si kişisel verilerini paylaşmak konusunda tedbirli davrandığını dile getirirken, ABD ve Birleşik Krallık’taki tüketicilerin yüzde 41’i ise kişisel verilerinin tamamıyla güvende olduğuna inanmadıklarını ifade ediyor. EY Türkiye Telekom, Teknoloji ve Medya Sektörü Lideri Emre Beşli, araştırma sonuçlarını şöyle değerlendirdi:
“Günümüzde bireylerin kişisel verilerinin korunmasına ilişkin duyarlılıkları oldukça yüksek. Çünkü olası aksiliklerin olumsuz etkileri de büyük boyutlu oluyor. Araştırmamıza göre; tüketicilerin yüzde 43’ü mevcut düzenlenmelerin verileri yeterince koruma altına almadığından endişe ediyor. Dolayısıyla TMT şirketlerinin kişisel verilerin korunmasına yönelik düzenlemelere uyum açıklamalarının ötesine geçerek, bu konuyu müşteri etkileşiminin ve hizmet-inovasyon gündeminin merkezinde konumlandırması şart.”