Biri Oynar, Biri Bakar
Muş ovasındayız… Türkiye’nin en verimli topraklarının olduğu bu ova kışın karla kaplansa da, baharla birlikte cennete dönüşür. Hani derler ya, sopayı toprağa dikseniz baharda çiçek açar, dal verir. İşte öyle, ucu bucağı olmayan bir ova düşünün… Dönüm dönüm tarlalarda esen bahar yeliyle sallanan başakların adeta dans ettiği bir ova…
Çocuklar, kar düştükten sonra bu ovada futbol oynamanın keyfini çıkartırlar genelde. Sonsuz bir futbol sahasında kıran kırana maçlar yapılır. Hem yumuşak karda düştüğünüzde çok da canınız yanmaz. Bu nedenle tüm çocuklar bir gayret topa fiyakalı bir rövaşata vurmak için can atarlar. Birçoğu Pele’yi tanımaz ama rövaşata deyince hepsi yarımını, tamamını bilir…
Öte yandan köylük yerde iş bitmez. Özellikle hayvancılık yapanlar, kış aylarında malı meraya salamadıkları için sürekli ot, saman taşırlar ahırlara. Bunu da kar üzerinde rahatlıkla hareket eden kızaklarla yaparlar. Saman yığınını çekerken de ovada top oynayan arkadaşlarına bakarlar gıptayla… Öyle ya, biri oynar, biri bakar kıyamet ondan kopar…