Birlik ve bütünlük ülkemizin önünü açar
Medyasoft Genel Müdürü İhsan Taşer
Darbe öncesinde darbeci teröristler, aralarında kurdukları iletişimi teknolojinin imkânlarını kullanarak sağladılar ve yine teknolojik imkânlar ve şifreleme teknikleri sayesinde bu iletişimi devlet yönetiminden ve devlete bağlı istihbarat örgütlerinden son ana kadar saklamayı başardılar. Hatta darbe esnasında iletişimlerini WhatsApp üzerinden yaptıkları ortaya çıktı.
Evet, darbe noktasına gelinmesinde teknolojinin önemli bir rolü oldu, ancak darbenin önlenmesinde de bilişimin oynadığı rolü hepimiz gördük. Klasik yayın sistemleri ile mesajını kamuoyuna ulaştıramayan Cumhurbaşkanımız, Facetime uygulamasını kullanarak ana medya kanallarına ulaştı ve halkı sokağa davet ederek, darbe girişiminin önlenmesinde en önemli kırılma noktalarından birini oluşturdu. Bir anlamda, Facetime'ın fendi, WhatsApp'ı yendi.
Aynı şekilde, ana telekom hizmet sağlayıcıların, darbe girişimi esnasında Cumhurbaşkanımızın halkı direnişe çağıran mesajlarının hat sahiplerine iletilmesini sağlaması ve vatandaşların aralarındaki haberleşmenin ve paylaşımın artırılması için ücretsiz ek paketleri devreye sokması, direnen halkın kahramanlık ve darbecilerin bozguna uğratılması hikayelerinin hızlıca yayılmasını sağlayarak moral ve motivasyon üstünlüğünün ele geçirilmesine büyük katkı sağladı.
Bu olay, siber güvenliğin ulusal güvenliğin önemli bir parçası olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca, vatandaşlarımızın sağduyusu yanında milli kurumların, milli sistemlerin gerekliliğini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu şekilde, dış etkenlerden etkilenmemiz de en aza indirgenecektir. İnanıyorum ki, devlet yöneticilerimiz bu yaşananlardan gerekli dersi çıkaracak ve ulusal güvenliğin sağlanmasında bilişim sektörünün rolünün bilincinde olarak bu sektörün sağlıklı bir şekilde gelişmesi ve büyümesi için destek olacaktır.
Birlik ve bütünlük ülkemizin önünü açar. Enerjimizi ve zamanımızı birbirimizle uğraşmak yerine, üretmeye, yenilikler yapmaya, halkımızın huzur ve refahını artırmaya yönelik olarak harcarsak, ülkemiz gelişir, zenginleşir, bizim sektörümüz de bundan faydalanır.
Umuyorum ki, bu süreçte devlet kurumlarımız ve şirketlerimiz, bilişim sektörüne ve firmalarımıza bakarken, sadakat ve liyakatin bir arada olmasına daha fazla dikkat edeceklerdir. Ahlak ve liyakat sahibi insanların olduğu, tercih edildiği, performansın hakkaniyetli bir şekilde ödüllendirildiği ortamlarda ve kurumlarda, ihanetin olma ihtimali düşüktür.