Birlikte hareket etmek, güvenlikte yetkinlik demek
Forcepoint Türkiye, Rusya, CIS Bölge Direktörü Levent Turan
Her an, her tipten saldırıya hazır olmak ve kendimizi korumak noktasında bütünleşik güvenlik platformları ve entegrasyonlar devreye giriyor. Her biri ayrı bir konuda uzmanlaşmış irili ufaklı sayısız yazılım, akıllı kamera, alarm sistemleri, otomasyon ve robotlar, 2019 yılında verilen dijital dönüşüm savaşında bütünleşik güvenlik platformlarıyla birlikte firmaların ayakta kalmasını sağlıyor. “Saldırılarında yapay zekayı, makine öğrenimini ve daha nice yüksek teknolojiyi kullanan siber suçlulara, güvenlik çözümü entegrasyonları ile ‘dur’ diyoruz” vurgusunu yapan Forcepoint Türkiye, Rusya, CIS Bölge Direktörü Levent Turan’ın dikkat çektiği gibi, güvenlik yapısını oluştururken firmaların kendi güvenlik ihtiyaçlarını iyi belirlemeleri şart. Küçük bir işletme ile büyük bir holdingin güvenlik ihtiyaçları aynı olmayacak ve Levent Turan’ın belirttiği gibi, çalışan sayısı, personel eğitimi, özetle insan faktörü güvenlikte önemli bir yer tutmakta. Firmalar da kapalı sistemler yerine artık birbirine entegre olabilen sistemleri tercih etmek durumunda. Bu gereklilik ışığında, Turan’ın belirttiği gibi, güvenlik sağlayıcıların rekabet için birbirlerinin ürünlerine destek vermedikleri dönem sona eriyor ve artan güvenlik ihtiyaçları, birlikte hareket etmeyi zorunluluk haline getiriyor. Bu yüzden yeni bir güvenlik altyapısı oluştururken alınacak tüm hizmetlerin kusursuz bir biçimde birbirine bağlanabilmesi, bunu sağlayamayan hizmetlerden ise uzak durulması önemli. Hız, esneklik ve kullanım kolaylığı ise özellikle büyük şirketler için hayati önem taşıyor.
Siber suçlular; yapay zeka ve makine öğrenimi gibi yıkıcı teknolojiler sayesinde artık eskisinden daha güçlü. Eskiden kendi yaptıkları saldırıları, şimdi yazılımlara yaptırıyor, kullandıkları iletişim kanallarını kripto teknolojiler ile gizliyorlar. Saldırgan tarafında durum böyle olunca, Turan’a göre, koruma tarafında da birlikte hareket etmekten başka seçenek kalmıyor. Güvenlik şirketleri, en iyi korumayı sağlamak için birbirlerinin tecrübelerine ihtiyaç duyuyor, bütünleşik güvenlik platformunu inşa ediyor. “Ürünlerden en iyi şekilde yararlanırken, ürünlerin birleşiminden de ayrıca fayda sağlıyoruz. Bu da doğal olarak verimliliği zirveye çıkarıyor” tespitini yapan Levent Turan, güvenlikte 2019 yılı yol haritası ve gereklilikleri şöyle anlattı:
“Güvenlik sağlayıcıları arasındaki işbirliğinin hızlanarak artacağını, odaklanmamız gereken ana meselenin ise riske uyarlanabilir güvenlik olduğunu düşünüyorum. Saldırıların nereden, ne zaman, nasıl ve ne sıklıkta geleceğini bilmek mümkün değil. Elimizdeki veriler ise günden güne önem kazanıyor. Şirketlerin bu verileri en iyi şekilde korumaları, bunun için de risk ve tehditler karşısında hızlı ve çevik olmaları gerekiyor. Kendini sürekli olarak geliştiren akıllı sistemlere yatırım yapılmalı, yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknolojilerden ise en iyi şekilde faydalanılmalı. Çalışanlar yeni teknolojiler hakkında bilgilendirilmeli, yazılımlar ile otomatik olarak çözülebilecek sorunlarla da vakit kaybetmemeli.”
Uç nokta, risklerle beraber önemini artırıyor
Forcepoint’in 2019 öngörüleri arasında yer alan “sınır bilişim” (edge computing) trendi, veri gizliliğini korumak için yenilikçi bir çözüm olarak sunuluyor. Forcepoint 2019 Siber Güvenlik Öngörüleri Raporu’na göre Forcepoint müşterilerinin neredeyse üçte biri (yüzde 31), güvenlik endişeleri nedeniyle bulut üzerinde tuttukları veriyi kısıtlamaya başlamış durumda. ‘Edge computing’ sisteminde, kullanıcıya ait verinin buluta taşınmaksızın, doğrudan akıllı telefon ya da bilgisayar gibi uç nokta cihazları üzerinde işlenmesi sağlanıyor. Bulut servislerinin son kullanıcıya ait cihazlarla uyum içinde çalışmasını sağlayan bu yöntem, gizliliği sağlamak adına da önemli bulunuyor.
Buna karşılık, veriyi yöneten yine şirketler olduğu için, kullanıcılar da kendi verilerinin tam olarak nerede işlendiği konusunda bu şirketlerin yaptıkları açıklamaları baz alıyor. Son yıllarda yaşanan büyük ölçekli sızıntılar ise sınır bilişimin etkin bir çözüm halini alma sürecini yavaşlatıyor. Forcepoint’e göre, şirketlerin veriyi hem cihazda hem bulutta güvenli tutması artık yeterli değil. Bunun yanında son kullanıcının zayıflayan güvenini yeniden kuvvetlendirerek, gerçek kontrolün bireylerde olduğuna hedef kitlelerini ikna etmeleri gerekiyor.