Blockchain temelli mimari giderek büyüyor
Enqura Information Technologies Kurucusu ve CEO’su Metin Karabiber
Blockchain altyapısı ile birbirinden farklı finansal çözümler Enqura ile pazarda yerini alıyor.
Ağırlıklı bankacılık kökenli bir ekip tarafından 2014 yılında kurulan Enqura, inovasyon ve Ar-Ge öncelikleri kapsamında, yeni nesil teknolojileri geliştirip sunmak odaklı projeleri ve dijital bankacılık alanında ürünleri sunuyor. “Bu ürünlerin içerisindeki güvenlik altyapıları, yazılım framework’leri gibi unsurları değişik sektörlere de uyguluyoruz” bilgisini veren Enqura Information Technologies Kurucusu ve CEO’su Metin Karabiber, finans dünyasında birçok kurumla çalıştıklarını vurguladı. 2015 yılında Mayasoft Bilgi Sistemleri Grup Şirketi’ne dahil olan Enqura için mobil yazılımlar alanlardan sadece bir tanesi. “Araç takip sistemleri ve bankacılık odaklı çalışmalar yürütüyoruz. Gelişmiş teknolojiler, yetkin insan kaynağı, rasyonel çözümler önceliğimiz” bilgisini veren Metin Karabiber, kuruluş hedefi olan ihracat adına yurtdışında bağlantı ofisleri olduğunu da vurguladı. Partner stratejisine geçerek, bu kapsamda İspanya, İtalya, Hollanda, İngiltere ve Azerbaycan, Kenya ve Bahreyn’de iş ortakları olduğunu söyleyen Metin Karabiber, BİST ile yürüttükleri çalışma ve blockchain merkezli hedefleri paralelinde sorularımızı yanıtladı:
Yurtdışı ile bağlarınız nasıl şekilleniyor?
Yurtdışına ağırlıklı olarak dijital bankacılık ürünleri sunuyor, bankalarla iş yapan, ama dijital bankacılık ürünleri olmayan şirketleri daha çok tercih ediyoruz. Daha çok yurtiçinde proje yapıyoruz, ama yurtdışında 12 ülkede faaliyet gösteren bir banka bizim ürünlerimizi tercih etti. Böylece birçok farklı ülkede de ürünlerimiz çalışacak. Yurtdışında bunun gibi birçok çalışma yürütüyoruz. Yapay zeka yatırımlarımız da ağırlık kazandı. Otomotivden hızlı tüketim ürünlerine, perakendeden ev elektroniğine kadar birçok farklı sektörde yerli ve yabancı firmalar ile çalışmalar yürütüyoruz ve küresel çalışmalarımıza daha fazla ağırlık vereceğiz.
Peki ya Borsa İstanbul (BİST) odaklı çalışma?
BİST, geliştirdiğimiz blockchain altyapısını elektronik başvuru sisteminde devreye aldı. Bu çözümle BİST, Takasbank ve Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun (MKK) müşteri veri tabanında yer alan bilgiler ve dokümanlar uyumlu hale getirilirken, güvenlik altyapısı da blockchain tabanlı oldu. ‘Müşterini tanı’ (Know Your Customer-KYC) konsepti ile hazırlanan projede, belirtilen veri tabanına yeni müşteri bilgisi eklenmesi, mevcut bilgilerin değiştirilmesi ve doküman yönetimi blockchain ağı üzerinden gerçekleştiriliyor. Böylece veri tabanına bilgi girişindeki olası hataların önüne geçilerek hızlı, güvenilir ve şeffaf bir platform oluştu. Güvenlik altyapısı olarak blockchain zinciri kullanılan uygulamanın teknik altyapısı, bilinen blockchain yapılarına kıyasla, çok yüksek sayıda işlem yapılabiliyor. BİST de bu altyapı üzerinden yeni projelerini hayata geçirebilecek. Kamuyla yakın çalışan bir şirketiz. Blockchain, regülatör kurumların gündeminde, çünkü bu yapıda bir otoriteye veya takasa ihtiyacımız yok. Bir konsorsiyum ve ortak bir sözleşme var. Bunların çerçevesi içerisinde bunları düzenliyoruz. Türkiye’deki kurumlarımız ile görüşüyoruz. Bu kamu kurumlarımız blockchain’in farkında ve bilgi ve becerilerini artırmak istedikleri için blockchain çalışma grupları yapıyorlar. Ana konu risk ve bu yüzden de ‘tehditler karşısında biz ne yapacağız?’ odaklı çalışıyorlar. Biz ise bu çalışmalara yaklaşık 3 yıldır yatırım yapıyoruz. Konuyla ilgili birçok Ar-Ge çalışması yürüttük ve hazır bir yapıyla gittik BİST’e. Biz hazır olduğumuz zaman, onlar da hazırdı. Çok fazla müşteriye giderek blockchain’i anlatıyoruz uzun yıllardır.
Nasıl bir pazar ve potansiyel söz konusu?
En büyük sorunumuz, halihazırda büyük sistemlerimiz olması. Blockchain tarafında entegrasyonda kurumların birbiri arasında yapacakları bilgi alışverişleri, güvenlik, değiştirilemez kısımlarda hazır yapınız da varsa çok süratli bir şekilde hayata geçirme imkanı demek. Yaklaşık 3 ay içerisinde bu işi yaptık ve anahtar teslim yapıyı sunduk. Ağustos 2018 içinde de mimaride canlıya geçtik. Bu, çok paydaşlı BT sistemlerinin çok daha basit şekilde hayata geçirilmesini sağlıyor. Bu bize hız sağlıyor ve blockchain teknolojisinin sağladığı güvenli yapılar zaten halihazırda sunuluyor. Bu imkanları kullanıp, daha düzgün bir mimari ortaya çıkartıyoruz. Artılardan biri güvenlik. Her şey bir entegrasyon ve bu entegrasyon paydaşlarınızı artırdıkça güçlü oluyorsunuz.
Teknik ekibin ilgisi ve eğilimi nasıl?
Projemizin ikinci fazı başladı ve üçüncü fazı da var. Takasbank ile de 1.5 yıldır çalışıyoruz. Önemli bir teknolojik dönüşüm var ve bütün mimariler, bütün yapılar farklı bir yöne gidiyor. Türkiye olarak bu treni de kaçırmayalım. NASDAQ da blockchain ile ilgili çalışmalara başladı. Borsanın da buradan aldığı güçle, bir şey kafalarında var. Onlara yeni model sistemler ile alakalı çalışmalar yapacağız. Bu da NASDAQ’tan bağımsız, yeni ürün ve hizmetleri açmak demek. Ekipte ise bu konuda ilk olmanın verdiği bir heyecan var. Şu anda bütün projeler, regülasyonların kapsamında.
Türkiye’de blockchain gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Blockchain öyle bir teknoloji ki, geleneksel yatırımların yerine daha küçük veri merkezi yatırımları, daha düşük bütçeli BT yatırımlarıyla yüksek verim alabiliyor, daha büyük projeler yapabiliyorsunuz. Blockchain teknolojisi kocaman sunucular değil, farklı bir mimari ve topoloji. Öyle ki, geliştirdiğimiz çözümlerimizle birçok önde gelen küresel BT şirketi ile işbirliği anlaşması imzaladık. Ama sadece anlaşma imzaladığımız Microsoft ile çalışmıyor, cihaz ve vendor bağımsız ilerliyoruz. Blockchain altyapısı tamamen bize ait. Onun için hiçbir yere bağımlılığımız yok. Platformu kendimiz geliştirdik. Örneğin; blockchain teknolojimizle lojistik sektöründe önemli çalışmaları hayata geçiriyor, uçtan uca tedarik zincirini blockchain yapma önerisinde de bulunuyoruz. Fikirlerimizden biri de ‘Türkiye vadeli ödeme sistemi’ isimli bankacılık ürünü. Çekleri kağıt olarak yazıyorsunuz, ama çek yırtılabilir veya alan taraf için karşılıksız çıkabilir. Oysa mobil uygulamadan bir tane çek yazıyorum ve ben yazarken banka beni kontrol etsin, misal ‘1 milyonluk çek nasıl yazıyorsun?’ diye uyarsın istiyoruz. Karşı taraf da benim paylaştığım bilgilerden, benim nasıl bir skora sahip olduğumu görüp, bunu kabul edip etmeyeceğinizi söylüyorsunuz. Ödeyecek kişinin ve alacak kişinin bir banka hesabı olmalı. Bu sistem yine blockchain tabanlı ve iki tarafın borcu bütün sistemlerde yazılı, sadece onlar göremiyor. Oraya yazılan veriyi de kimse müdahale edip değiştiremiyor. Bunun çek tarafında bir pay almasını, bir tarafta da senetleri azaltıp, dijitalleştirmesini bekliyoruz. Bu fikirle ilgili olarak Takasbank’la da görüşüyor, ayrıca bankaların bunu bizzat sunabilmesi için çalışıyoruz. Bankaların da ilgisi kendini göstermekte gecikmiyor. Ayrıca bir gazlı içecek markasıyla da gerek tedarik zinciri gerekse kampanya yönetimi adına görüşmeler yapıyoruz. Çok farklı sektörlerde çok farklı paydaşları bir araya getirmek odaklıyız ve projelerimiz çok. Çünkü blockchain; değişim, daha doğrusu değerin başka bir şeye dönüşmesi ile alakalı kısımlarda çok düzgün bir yapı sunuyor. Barter sistemi de blockchain’e çok uyuyor ve bizim de bu konuda farklı yapılarla görüşmelerimiz var. Biz Ar-Ge odaklı bir mühendislik şirketiyiz. Ama bize ne zaman davet gelse, blockchain başta olmak üzere tüm bilgimizi ve deneyimimizi paylaşmaya kamu ve özel sektör nezdinde önem veriyoruz. Yetkin İK ise blockchain tarafında büyük eksiklik. Bizim ekibimiz ise muhteşem ve elde ettiğimiz başarı da ekibimize ait.
Yeni blockchain projeleriniz olacak mı? Hedef sektörleriniz, hedefleriniz neler?
Bir önceliğimiz; blockchain tabanlı yeni bir vadeli ödeme sistemini yeni bir bankacılık ürünü olarak hayata geçirmek. Bu konuda kamu ve özel bankalarla çalışmalar devam ediyor. Bir diğer projemiz ise tek ATM üzerinde birçok bankanın hizmet vermesini sağlayıp, ATM’lerdeki atıl para israfının önüne geçmek. Güven gerektiren bir konu var ortada. Sektörde ‘sosyal skor’ diye bir yapı çıkartmaya odaklandık. Sadece finansal skorlamanın içinde kalınmayacak. Hızla büyüyen bir uygulama dünyası var. Bunu Türkiye’den başlatalım istiyoruz. Bu yönüyle blockchain’i bir ‘Ar-Ge merkezi’ gibi konumlandırabilirsiniz.