Brics zirvesinin bu yıl ana teması: “4. sanayi devriminde büyüme ve refah paylaşımı”
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın oluşturduğu BRICS’in 10. zirvesi geçtiğimiz Temmuz, Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde toplandı. BRICS, kimilerine göre işlevsiz ve uyumlu çalışması zor bir birlik, kimilerine göre ise ABD ve AB’nin dışında, alternatif bir oluşum olarak önemli. Cumhurbaşkanı Erdoğan da katıldığı için, medyamız bu zirveye geniş yer verdi. Fakat, Erdoğan’ın açıklamalarıyla kendini sınırlayan medyamız, bir istisna dışında (http://bit.ly/2KhLkaJ), zirvenin ana tema konusuna yer vermedi.
Zirvede üye ülkeler, 4. Sanayi Devrimi hazırlıkları üzerine çalışmalarını paylaştılar (http://bit.ly/2LUq7Zi). Örneğin, Brezilya eğitimden başlamış. Katı ve günün şartlarına uymayan eğitim programlarını değiştirdiklerini söyleyen Brezilya devlet başkanı Michel Temer, “öğrencileri otonom kıldık, yeni gerekli olan becerileri öğrenmeleri ve geliştirmeleri için uygun bir ortam yarattık” demiş. Hindistan başbakanı Narendra Modi de genç insan odaklı bir programı yürürlüğe koyduklarını, ulusal beceri kazandırma kampanyası yürüttüklerini anlatmış. Rusya devlet başkanı Putin, ekonomi politikalarının merkezine dijitalleşmeyi yerleştirdiklerini ve buna paralel olarak işgücü istihdamını 2024’e kadar %30 artırmayı hedeflediklerini paylaşmış.
Zirve sonunda yayınlanan deklarasyonda (http://bit.ly/2n6HeJ6, Madde 56), 4. Sanayi Devrimi için işbirliğinin nasıl yürütüleceği ayrıntılı bir şekilde belirtilmiş. Özetle, üye ülkelerin Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanları toplantısı sonucu, “Yeni Endüstriyel Devrim üzerine BRICS Ortaklığı” (kısaca, PartNIR) kurulacak. PartNIR’ın ilk adımı, ilgili bakanların temsilcilerinden oluşacak bir Danışma Grubu kurarak, 4. Sanayi Devrimi önceliklerine göre bir Çalışma Planı hazırlamak olacak. Üye ülkeler arasında Bilim Parkları, Teknoloji Kuluçka Merkezleri ve teknoloji yoğun KOBİ’ler arasında kurulacak bir BRICS Ağı’nın oluşmasının yararlı olacağı belirtiliyor. Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülkemizi BRICS üyesi yapma isteği sadece ABD ve AB’ye meydan okumaktan ibaret değilse, yukarıdaki gelişmelerin izlenmesi ve Türkiye’nin – özellikle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ve iş dünyamızın – katkı ve katılımının ne olacağının belirlenmesi gerekir.