BT altyapılarında “hiperotomasyon”, “insansız operasyon” sistemleri sıklıkla kullanılmaya başlayacak
Pandemi, nerdeyse hayatımızın her alanını baş döndürücü bir hızla dönüştürdü. Bu süreçte gündelik yaşam alışkanlıklarımız değiştiği gibi tüketici alışkanlıkları ve beklentileri de değişti. Bu gelişmelere paralel şirketler de müşterilerinin hızına yetişmek ve gelişen teknolojilere ayak uydurmak için deneyim ekosistemlerini yeniden tasarlamak durumunda kaldı, bir başka ifadeyle yakında geçmişteki deneyimler geleceğin müşteri deneyiminin büyük oranda gelişen teknolojilerle şekilleneceğini gösterdi.
Bu doğrultuda müşteri deneyimi perspektifinden bakacak olursak; gelecek dönemde BT altyapılarında “hiperotomasyon”, “insansız operasyon” sistemleri sıklıkla kullanılmaya başlayacak. Teknoloji altyapısının çok kolay yönetilen modüller halinde organize edilmesi ve yoğun bir otomasyon ile işletme maliyetlerinin azaltılması hedefleniyor. Halihazırda kullanılan pek çok uygulama bulut santrale aktarılacak. Bu çerçevede önümüzdeki 10 yılda telekomünikasyon ve finans sektöründe BT işletme maliyetlerinde düşüş bekleniyor. Son kullanıcı tarafında ise otonom araçlar ve 5G’nin sunacağı yeni hizmetler en büyük etkiyi yaratacak teknolojiler olarak görülüyor.
Sektörün öncü kuruluşlarından biri olarak biz de sunduğumuz çözümleri değişen teknolojiler ve farklılaşan müşteri beklentilerine göre tasarlıyoruz. Bu hedef doğrultusunda IVR, bulut santral, robotik otomasyon, konuşma analizi, yazılı kanal hizmeti (chatbot) ve sosyal medya yönetimi uygulamalarımız ön planda olmaya devam ederken, altyapıda da sanallaşma ve sadeleşme yatırımlarımız sürüyor. Ayrıca veri analitiği, akıllı monitoring sistemleri, RPA gibi çalışmalarımız da son dönemdeki en önemli yatırımlarımız arasında yer alıyor.
Sektörler arasında artan dijital dönüşüm ve büyük veri tüketimindeki artış, bulut bilişim pazarının payını gittikçe arttırıyor. Önümüzdeki dönemde ses ve duygu analizi, memnuniyet ölçüm araçları, sosyal medya takip ve analiz ürünleri, görüntülü görüşme, robotik otomasyon gibi teknolojik çözümleri müşteri odaklı kullanan firmalar kendi sektöründe fark yaratacak. Bilişim sektörü de müşteri deneyimine katkı sağlayacak teknoloji ve ürünlerle büyümesini sürdürecek. AssisTT olarak biz de stratejik iş ortaklarımıza uçtan uca mükemmel deneyim sunabilmek için ihtiyaç ve beklentilere uygun yeni deneyimler tasarlamaya devam edeceğiz.
20 yılı aşkın bir süredir bilişim sektörünün nabzını tutan Bilişim 500 Araştırması’nın çok önemli bir misyonunun olduğunu düşünüyoruz. Bilişim 500’de yer almanın şirketler açısından rekabetçi bir avantaj yarattığına ve şirketlerin inovasyon kültürlerinin gelişimine katkısı olduğuna inanıyoruz. Bu yönüyle şirketlerin iş birliği fırsatlarını değerlendirmesi ve yatırımcıları doğru noktada buluşturması açısından da bu araştırmayı kıymetli bir rehber olarak görüyoruz.
AssisTT Genel Müdürü Haktan Saran