BT mi e-ticaretten, e-ticaret mi BT’den çıkar?
Son yıllarda birçok kurumun hazırladığı araştırma sonuçlarına göre BT sektörünün toplam büyüklüğü önemli farklılıklar gözetiyor. Bu farklılıkların temelini oluşturan başlıksa e-ticaret oldu.
BTK’nın da arkasında durduğu verilerde e-ticaret, BT sektörünün bir parçası gibi görülürken, mükerrer hesaplamalar ve farklı sektörlerin işlem hacimlerinin hesaba katılması görmezden geliniyor. Ticaretin elektronikleşmesine katkısı bulunan BT sektörü, bambaşka sektörlerin ticaretinin gerçekleştiği e-ticareti alt kollarından biri olarak buluyor.
BKM verilerine göre 2011 yılı toplam e-ticaret hacmi 22 milyar lira oldu. 2012’nin ilk 9 ayında 22 milyar lira geçildi bile. Yıl sonunda toplam e-ticaret hacmi 31 milyar dolara çıktı. 2012 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ndeki e-ticaret hacmi 660 milyar dolar, Avrupa’daki e-ticaret hacmiyse 719 milyar dolar seviyelerinde seyretti.
Her iki dev ekonominin e-ticarette geldiği noktadan da anlaşılacağı üzere Türkiye’nin e-ticaret pazarında büyümesini hızla sürdüreceği öngörülüyor. Bu doğrultuda 2012 yılında Türkiye’deki birçok kurumun önemli yatırımlar aldığı biliniyor. İç pazarın önemli oyuncuları olan birçok e-ticaret şirketi adını yurtdışında da duyurma fırsatı buldu. Avrupa internet perakendecileri listesinde ilk 400’de Türkiye’den 4 şirket; Hepsiburada, Markafoni, Teknosa ve Ereyon yer aldı. Peki Markafoni bir bilişim şirketi miydi? Yoksa ticaretini internet üzerinden sürdüren perakende sektörünün bir temsilcisi miydi?
Bu sorunun cevabını Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun katkılarıyla Bilişim Sanayicileri Derneği tarafından hazırlanan “Bilişim Sektörü Verileri-Bilgi Merkezi Projesi” içerisinde aramak gerekiyor. Derneğin raporuna göre Türkiye’de bilişim sektörünün büyüklüğü 2011 yılında 66.7 milyar lira olarak gerçekleşti.Peki İnterpromedya tarafından açıklanan bilişim pazarı büyüklüğü 2011 yılında neden 29 milyar dolarda yani yaklaşık 50 milyar lirada kaldı?
Her iki araştırma arasındaki farkı e-ticaret hacmi oluşturuyor. Zira e-ticaret hacmini 18.4 milyar lira olarak hesaplayan Bilişim Sanayicileri Derneği, önemli hatalara imza atıyor. Bunun iki nedeni bulunuyor:
◗ Markafoni örneğinde olduğu gibi perakendecilerin internet üzerinden gerçekleştirdikleri satışlar bilişim sektörünün bir parçası gibi gösteriliyor. Oysa Markafoni bu satışları bir başka yolla da gerçekleştirebilirdi. Elektronik ortamdan satış yapılmasının bilişim sektörüne katkısı Markafoni’nin elde ettiği ciroya denk gelmediği çok açık.
◗ Bir başka hatalı unsur da mükerrer hesaplamadan kaynaklanıyor. Elektronik ticareti gerçekleştiren bilişim şirketleri dahi olsa bile, bunlar toplamda gelir kalemlerine yazıldığı ve zaten bilişimde işlem hacmi olarak yer aldığı için yeniden hesaplara eklenmiş görülüyor. Bu da fazladan sonuçlar çıkmasına etki ediyor.
Türkiye’nin de üye olduğu OECD’nin e-ticaret tanımında “Mal veya hizmet satım ya da alımlarının bilgisayar ağları üzerinden sağlanması” ifadelerine yer verildiği görülüyor. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin e-ticareti sürükleyen etkenlerden biri olduğu kabul edilirken, ticaretin sayısal ortama taşınmasında bilişimin sadece aracı olduğu ortaya konuyor.
BT’nin e-ticarete katkısı nedir?
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin e-ticaretin gelişimine nasıl katkı sağladığı ise konferanslar ve akademik makalelerde açıkça belirtiliyor. BT sektörü; tasarım, yaratım, işlerlik kazandırma, destek ve bilgisayar tabanlı bilgi sistemlerinin yönetilmesi, özellikle yazılım uygulamaları ve donanım ihtiyacının karşılanmasıyla ilgileniyor. Bu doğrultuda birçok şirket altyapı ve üstyapı hizmetleri sunarak bilişime katkı sağlıyor ancak burada oluşan işlem hacmi kesinlikle 18 milyar lirayı bulmuyor.
Son yıllarda hızla gelişen iletişim araçları sayesinde alışveriş alışkanlıkları değişiyor, şirketlerin mal ya da hizmetlerini sunacakları yeni platformlar hızla artıyor. İnternetin yaygınlaşmasıyla yeni ekonomik düzen devreye giriyor. İnternet perakende sektörünü ve doğrudan pazarlamayı yeniden tanımlıyor. İlerleyen dönemlerde müşterilerin birçoğu evlerinden hiç çıkmadan tüm alışverişlerini gerçekleştirecek, sanal mağazalar gerçek mağazaların belki de tamamen ortadan kalkmasına sebep olacak. Bu doğrultuda düşünüldüğünde eğer BTK’nın onayladığı rakamlarda yanılma payı yoksa, gerçekleştirilen tüm işlemleri bilişim sektörünün bir parçası olarak kabul etmek durumunda kalacağız.
Ekonominin elektronik ortama aktarılmasının neticesinde ortaya çıkan problemler ve BT sektörünün neler yapabileceğini de konuşmak pekala mümkün. Fazlasıyla riskli bulunan web ortamında gerçekleşen ödeme seçeneklerinin güvenli hale getirilmesi, iletişim ağlarının genişletilerek e-ticaret şirketlerinin önünün açılması ve e-ticaret sitelerinin en önemli aşamalarından biri olan tasarım sürecinin iyileştirilmesi konularını gündeme getirmek BT sektörüne daha büyük kazanç sağlayacaktır.