BT’nin tüketimi kadar üretiminde de başarılı olmalıyız
BThaber, ülkemizde bilgi ve iletişim teknolojileri tarihinin son bin haftasının yazılı kaynağı oldu. Son bin hafta diyorum, çünkü ülkemizde bilgisayarlı işlemler 1960’lardan beri kamu kurumlarında yapılıyordu. Ne var ki, internetin küresel ölçekte demokratikleşmeye başladığı 1990’larda, o ilk yıllarda ülkemizde, internetin “ne olduğu” henüz bilinmiyordu.
TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı
İnternet, “yabancı ülkelerde kullanılan” bir teknolojiydi. Türkiye’de ise 1993’ten itibaren sayılı bir kaç üniversitede vardı… Kamuoyu, bu “şeyin” neye yaradığından habersizdi. O kadar ki, bir ulusal gazetemiz, 1995 civarında, kişisel bilgisayar diye tanıttığı, ama bununla yakından uzaktan ilgisi olmayan oyuncak gibi bir cihazı kampanya diye dağıtabilmişti. Ama neticede Türkiye de diğer ülkelerle aynı zamanda bu buluştan yararlanmaya başladı. 90’lı yılların sonunda epey bir ivme kazandı, ama bir tüketim ürünü olarak… 2000’li yılların başında fuarlar dolup taşıyordu. 2002’den itibaren yeni hükümet bilişim ile ilgili önemli kararlar aldı, bilişim stratejisi hazırlanması gereği doğdu. O dönemde atılan adımlar, yapılanlar, artık “tarih” sayılmayan, dün kadar yakın bir zamana ait ve herkesin belleğinde canlı. Adımların bazısı başarılı oldu, bazısı olamadı. Ama gerekli tecrübelerin kazanıldığına ve yeni adımların daha odaklı atılacağına eminim.
Bütün bu süreçte bazı şirketlerimiz öne çıktılar. İhracata başlayanlar vardı aralarında, bundan büyük kıvanç duyduk. Bilişim teknolojilerinin kullanımı ve tüketimi konusunda Türkiye, dünyada önde gelen ülkeler arasında yer aldı. Ancak bilişim teknolojilerinin üretimi konusunda aynı şeyi söyleyemiyoruz. Ayrıca, bilişimin, ekonomik büyümemiz ve sosyal kalkınmamız için bir hızlandırıcı araç olarak yeterince başarılı kullanıldığını da söyleyemiyoruz. Bugün, bilişim ile ulusal refah arasında doğrudan bir ilişki olduğu artık iyice biliniyor. Nitekim, Avrupa Birliği, 2020 için öngördüğü refah hedeflere ulaşmak için bilişimi “hızlandırıcı bir güç” olarak saptadı. Türkiye’nin, bu AB stratejisini kendi önceliklerine ve koşullarına uygun olarak uyarlaması, bir bilgi toplumu ve refah devleti ülküsüyle, AB ile ahenkli bir ilişki sürdürmesinin yararlı olacağına inanıyorum.
BThaber, ülkemizin bilişim tarihinin tanığıdır. Tam bin haftadır aksamadan, teklemeden, ara vermeden yayınlanması, ayrıca bir başarı. Bilişim konusuyla meşgul bütün profesyonellerin ortak platformu olma özelliğini hep korudu, koruyor, ikinci bin hafta boyunca da koruyacağına inancım tam.
