BT sektörü zorluklarla karşı karşıya olsa da gelecek her zamankinden daha parlak…
BT sektöründe sıklıkla farklı sektörlerden karar vericilerle iletişime geçme fırsatı yakalıyoruz. İş birliği yapıp birbirimizden bir şeyler öğrenmeye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bugünün dünyasında bu durum, bize büyük bir güç sağlıyor.
Cisco’da, bunu büyük ölçekte mümkün kılmak için ağ uzmanlığı ve çözümlerinin desteğiyle uzaktan çalışmaya uzun süredir alışığızdır. Yine de uzaktan çalışan sayısının 10 gün gibi sürede 20.000’den 140.000’e fırladığını gördüğümüzde, Cisco’nun dünya genelindeki iş ailesi içerisinde çok daha fazla koordinasyon ve ekip çalışmasına ihtiyaç duyduk.
İşletmelerin karşı karşıya kaldığı zorlukların ölçeğini anlamaya yönelik çalışmalarımız kapsamında hazırladığımız CIO Etki raporu ve CIO Bakış Açısı raporunda, ana paydaşların ortak sorunlarını ve öncelikli alanlarını tespit ettik.
Elde ettiğimiz bulgular, Orta Doğu’da CIO ve CTO’ların yüzde 61’inin koronavirüsü şu anda BT departmanlarının gündemindeki en öncelikli konu olarak gördüğünü ortaya koyuyor. Dünya genelindeki CIO ve CTO’ların yüzde 78’i, pandeminin şirketleri üzerinde ciddi bir etkisinin olduğunu düşünüyor.
CIO’lara göre, maruz kaldıkları stresin ana kaynağını güvenlik, VPN bant genişliği, üretkenlik kaybı ve teknoloji kesintileri oluşturuyor. Uzaktan çalışmanın yaygınlaşması güvenlik kaygılarının yarısının kaynağını oluştururken, katılımcıların yarısı da uzaktan çalışmaya geçişin şirketleri için büyük bir kültürel değişimi beraberinde getirdiğini ifade etti.
Yeni bir dünyada yol almak
İş birliği araçları ve özellikle de video konferans, yalnızca bir yan fayda olmanın ötesine geçerek, ekiplere destek sağlamayı ve kriz döneminde sağlıklı kalmayı mümkün kılan vazgeçilmez birer unsur haline geldi. Cisco’da, yeni iş ortamına normallik hissi getiren sanal kahve sohbetleri, grup egzersiz seansları ve daha birçok etkinliği teşvik ediyoruz.
Yaptığımız araştırmalar, modernize edilen ağ teknolojilerinin mevcut kriz döneminde CIO’ları ve çalıştıkları şirketleri destekleme konusunda oynadığı rolün önemine vurgu yapıyor. Orta Doğu’da CIO’ların yüzde 95’i eski teknolojilere halen belirli ölçüde bağlı olduklarını söylerken, %20’si kritik uygulamalarını çalıştırmak için tamamen eski teknolojilerden faydalandıklarını ifade ediyor.
Bölgedeki işletmeler, gelecekte meydana gelebilecek bu tür beklenmedik bir olay karşısında daha hazırlıklı olmak adına planlarını yeniden düzenlemeye şimdiden başladı. Bu durum, büyük ölçüde BT altyapılarını geliştirmeye yönelik ek yatırımlar yapmaları anlamına geliyor.
CIO ve CTO görevlerindeki değişim
CIO’lar ve CTO’lar, dijital teknolojilerin yalnızca şirketin stratejik doğrultusunun değil, aynı zamanda mevcut gündelik BT operasyonlarının ayrılmaz bir parçası olmaya devam etmesini sağlama konusunda her zamankinden daha merkezi bir rol üstleniyor.
Ankete katılanların %88’inin, çalıştıkları şirketlerde ve sektörlerde CIO ve CTO pozisyonlarının daha büyük etkiye sahip olacağını ifade etmesi, bu görüşü doğruluyor.
Bütçelerin kaçınılmaz olarak azalmasının yanında müşteri ve çalışan ihtiyaçlarının artmasıyla, CIO ve CTO’lar, çeşitli çözümleri bir araya getirmek yerine, şirketleri için en yüksek hızı ve çevikliği hangi teknolojinin sağladığına odaklanmak zorunda kalıyor. Tedarikçi sayısının azaltılması, özellikle karar vericilerin süreçlere daha geniş bir açıdan bakmasına ve daha akıcı bir biçimde çalışmasına olanak tanıyor.
Hedef, daha güvenli bir dijital gelecek
Yatırımlar yalnızca parasal harcama olarak görülmemelidir. Çalışan eğitimleri ve becerilerin geliştirilmesi de daha büyük bir ekibin daha fazla çeviklik ve dijital yetkinlikle işleri yürütmesine ihtiyaç duyan işletmelerin bu ihtiyacına yanıt veriyor. CIO ve CTO’ların, dijitalleşme gündemlerini hızlandırmak için meslektaşlarının desteğine ihtiyacı var ve yeteneğe yatırım yapmak, pozitif bir kültürel değişim yaratılmasına yardımcı olarak, genel olarak işletme için olumlu bir etki yaratabilir.
Sonuç olarak, önemli olan hazırlıklı olmaktır. İşletmeler artık mevcut durumdaki bir değişikliğin kararlarını etkilemesini beklememelidir. Geleceğe hazırlanırken görevimiz, şimdiye dek çıkardığımız dersleri, daha güvenli bir dijital gelecek yaratmak için uygulamaktır. Umut ve iyimserlik içinde, BT sektörünün bizi götüreceği ve bölgemizin herkes için daha akıllı ve daha güvenli bir geleceğin öncüsü olacağı bir yönde ilerlemeliyiz.