BT’nin geleceğini şekillendirecek altı trend
Küresel COVID-19 salgını, BT’nin hızlı bir şekilde insanlara ve şirketlere nasıl yardımcı olabileceğini ortaya koydu. Bu salgın şirketlerin de yeni teknolojilere ilgisini artırdı ve dijital dönüşümü daha yoğun benimsemelerine neden oldu. KPMG de yayımladığı “BT’nin Geleceğine Hazırlık” raporunda bu değişimi hızlandıran itici güçlerin neler olduğunu incelerken, BT liderleri için yeni fırsatları beraberinde getiren altı temel trendi de açıkladı. KPMG Türkiye Teknoloji Danışmanlığı Lideri Gökhan Mataracı, raporu şöyle değerlendirdi:
“Resesyon baskıları, iş gücü açığı ve siber güvenlik riskleri, yeni fırsatlardan faydalanma yolculuğunda şirketlere ek zorluklar getirecektir. Bu fırsatlardan faydalanmak için şirketlerin yeterli kabiliyetlere sahip olduklarından emin olmaları, büyük ölçüde karmaşıklaşan tehdit ortamının dinamiklerini doğru şekilde değerlendirmeleri, yüksek öncelikli inovasyonlara yönelmeye hazır olmaları gerekiyor. BT liderlerinin geleceğe etkili bir şekilde hazırlanmaları için ise işe bugünden başlamaları önemli.”
KPMG’nin “BT’nin Geleceğine Hazırlık” raporunda yer verdiği alt temel trend şöyle:
Daha fazlası, daha hızlı ve daha iyi yapılmalı: İşletmeler, pandemi koşullarında yeteneklerini yeniden düzenlemek ve yeni işyeri modellerini etkinleştirmek için aşırı baskıya maruz kaldı. Pandeminin yarattığı yıkımın ardından, durgunluk ve küresel ekonomik belirsizlikle ilgili beklentiler de devam ediyor. KPMG’nin raporunda BT’nin hem daha hızlı hem de daha iyi olmak için daha fazlasını yapma baskısı altında kalmaya devam edeceğine dikkat çekiliyor. Bu nedenle KPMG, liderlerin BT’nin iş yapmadaki kritik değerinin farkına varmasıyla BT harcamalarındaki büyümenin bir sonraki ekonomik kriz boyunca GSYİH büyümesinin en az yüzde 1,5 üzerinde kalacağını öngörüyor.
BT’de iş gücü açığı ile mücadele: KPMG’nin raporuna göre iş gücü açığını çözmenin büyük bir kısmı, gerçekten modern bir çalışma ortamı yaratmaktan geçiyor. Modern teknolojilere ve çalışma yöntemlerine geçiş sadece işletmeler için önemli değil, yenilikçi ve geleceğe hazır bir işyerini tercih eden en iyi BT yeteneklerini çekmek için de kritik öneme sahip. Ancak KPMG analizlerine göre, genel BT harcamalarının yıllık bazda artması beklense de birçok şirket eğitim ve öğretime harcanan BT bütçesinin oranını azaltmayı planlıyor. Bu stratejinin zaten yetenekleri işe almakta zorlanan BT kuruluşları için sürdürülebilir olmayacağının altı çizilen raporda, BT kuruluşlarına artan yetenek açığını azaltmak ve rekabetçi kalmak için stratejik işe alım modellerine öncelik vermeleri ve yatırım yapmaları, iş güçlerini geliştirmeleri ve yetenekleri koruyan bir ortam geliştirmeleri tavsiyesinde bulunuluyor.
Hizmet olarak BT’ye geçiş: Rapora göre kurum içi bulut yapısından çeşitli genel bulut çözümlerine geçiş önümüzdeki üç ila beş yıl içinde büyük ölçüde tamamlanmış olacak. Bu durum, KPMG’nin Küresel Teknoloji Raporu 2022’de de ortaya konmuş ve katılımcıların yüzde 88’i buluta geçiş yolculuklarında ilerleme kaydettiklerini ya da tamamladıklarını ifade etmişti. Günümüzün BT’si yazılımlar geliştiriyor, bu yazılımların bakımını yapıyor, yazılım kullanıcılarını destekliyor ve güvenli ve esnek donanımlar sunuyor. Raporda bu katkıların birçoğunun yakın vadede muhtemelen bulut sağlayıcılarına “dış kaynak olarak” sağlanacağı tahmininde bulunuluyor. BT yazılım geliştirmeye devam edecek olsa da bunu muhtemelen buluta özgü bir teknoloji ortamında veya daha az kod kullanımına ihtiyaç duyulan platformlardan yararlanarak yapacak.
Veri, BT’nin en önemli değeri: Rapora göre veri ve analitik alanında lider kuruluşlar, bu alanda geride kalan kuruluşlara kıyasla gelirlerinde en az üç kat, kârlarında ise yaklaşık iki kat artış bildiriyor. Veri konusunda olgunluğa ulaşmanın kazandırdığı değer nedeniyle şirketler, bu eğilimden faydalanmaya çalışıyor. Bu da daha fazla yatırım yapılmasını teşvik ediyor, veri yönetimi ve veri platformlarına yapılan yatırımları arttırıyor. Ancak veri olgunluğuna ulaşmanın zorlu bir süreç olduğuna dikkat çekilen raporda, düzenleyici ve uyumluluk gerekliliklerinin yeni zorluklar yarattığı ve birçok kuruluşun kurumsal çapta veri yönetimi ve analitik yeteneklere geçişte zorluklar yaşadığı belirtiliyor. Bununla birlikte BT’de odağın, BT kaynaklarını uygulama geliştirme ve operasyonlara yöneltmekten yeni ortaya çıkan yapay zekâ çözümlerinin gücünü ve avantajlarını sağlayan veri yönetimine doğru kayacağına dikkat çekiliyor. KPMG’ye göre 2026 yılına kadar BT bütçelerinin yaklaşık yüzde 20’si kurumsal veri çalışmalarına yoğunlaşacak.
BT’de “siber savaşçılar” kültürü: Kurumsal teknoloji ortamı modernleştikçe siber tehditler ve veri ihlalleri kritik bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Siber güvenlik, yönetim kurulları ve üst düzey liderlik ekibi için en önemli öncelik olmayı sürdürüyor. Bu alanda artan yatırımlar da bunu kanıtlıyor. Rapora göre önümüzdeki iki yıl içinde siber güvenlikte yatırım yapılacak ilk üç alan uygulama güvenliği, veri koruma ve kurum içinde eğitim, farkındalık ve kültür olarak gösteriliyor. Siber güvenliğe yapılan küresel harcamalar 2017’den bu yana yılda ortalama yüzde 10,8 artarak toplamda 102 milyar dolarından 2022’de 168 milyar dolara yükseldi. Teknolojik açıdan dayanıklılığa yapılan bazı yatırımlara rağmen, siber liderlerin yüzde 54’ü bu alanda hala güçlü bir büyüme ve iyileştirme ihtiyacı olduğunu kabul ederken yüzde 17’si kuruluşlarının siber dayanıklılığa sahip olmadığını düşünüyor.
BT’nin ESG çalışmalarını desteklemek için adımları: Çevreyle ilgili kurumsal sorumluluk, yönetim kurulunun yönlendirmesi veya yatırımcı ve tüketici tercihlerine bağlı olarak ivme kazandıkça BT de net sıfır emisyon hedeflerine desteğini etkili raporlama teknolojilerinden yararlanmaya odaklıyor. Bu nedenle sera gazı (GHG) emisyon raporlama çözümlerine yönelik pazarın 2020 ile 2027 yılları arasında yüzde 235 gibi kayda değer bir oranda artarak tahmini 2,3 milyar dolar değerine ulaşması bekleniyor. BT’nin karbon ayak izinin azaltımına katkıda bulunmadaki rolü muhtemelen giderek daha fazla ön plana çıkacak. Net sıfır hedeflerine ulaşmak için ise BT’nin ESG (çevre, sosyal, yönetişim) çalışmalarının çevresel hedeflerini operasyonel hale getirmesi gerekiyor. Büyük küresel şirketlerin yaklaşık yüzde 92’si bu on yılın sonuna kadar geçici net sıfır hedeflerine ulaşmayı amaçlıyor. Bu durum varlık yönetimi uygulamalarını, sözleşmeleri, enerji tasarrufunu ve daha fazlasını önemli ölçüde etkileyecek. Net sıfıra ulaşmak için kuruluşların önümüzdeki beş ila 10 yıl içinde BT ile ilgili emisyonları ortadan kaldırması veya dengelemesi de gerekecek.