BTvizyon Bursa, katılımcılardan yoğun ilgi gördü
18 Ocak tarihinde Divan Otel’de gerçekleşen Bursa BTvizyon toplantısı her yıl olduğu gibi çok sayıda sektör paydaşını Bursa’da bir araya getirdi. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Bilişim Zirvesi Genel Müdürü Neslihan Aksun, her yıl olduğu gibi yılın ilk BTvizyon toplantısını Bursa’da gerçekleştirmekten mutluluk duyduklarını belirtti ve ekledi:
“Bir çoğunuzun da takip ettiği gibi, BTvizyon etkinliklerimizle teknolojik yetkinliğin sadece büyük şehirler ve büyük ölçekli şirketlerle sınırlı bir konsept olmadığını gösterme çabasındayız. Bu nedenle her yıl titizlikle BTvizyon etkinlik takvimimizi ve bize bu yıl da desteğini esirgemeyen şirketlerin sponsorluğu ile rotamızı planlarken, yeni illeri de dahil etmeye özen gösteriyor, bu hassasiyetin önemine inanıyoruz. Çünkü biliyoruz ki bilişim yetkinliği ve Türkiye’nin gelişimi söz konusu olduğunda, 81 ille bir bütün olarak hareket etmek de şart. Bu bakış açımız, kamunun da takdirini topluyor, kendileri ile temaslarımızda bize bunu iletmeleri bize ayrıca gurur veriyor. Bu nedenle 2018 yılında daha da farklı illerde, illerin yetkili isimlerine bilişim sektörünün yeni yol ve yönlerini anlatmaya devam edeceğiz. Anadolu’nun bu ilgisi, her bir etkinliğimizden sonra bize ilettikleri takdir yüklü mesajları, paylaştıkları beklentileri ile ne kadar doğru bir kararlılıkla ilerlediğimizi de göstermiş oluyor. Bu bizim tarafımızdaki görüntü. Bir diğer tarafta ise BTvizyon etkinliklerimizde bizimle birlikte yol alan bilişim şirketlerinin de takdirini sizinle paylaşmak isterim. Onlar da sınırlı erişimden yurt çapında yayılım imkanına kavuşma, kendilerini ve faaliyet gösterdikleri alanlardaki yenilikleri paylaşma, onları soluksuz izleyen ve soruları ile ilgisini ortaya koyan Anadolu şirketleri ile buluşmaktan son derece memnunlar. 2002 yılından beri farklı illerde hayata geçirdiğimiz BTvizyon etkinlik yapımızın tüm taraflar için sağladığı bu fayda zinciri, belirttiğim gibi, bizi fazlasıyla mutlu ediyor ve gururlandırıyor. Türkiye’de bilişim sektörünün büyümesi adına çeyrek yüzyıla yakın zamandır kesintisiz ve bütünsel hizmetler sunan BTHABER Şirketler Grubu’nun bir parçası olan Bilişim Zirvesi Etkinlik Şirketi olarak, teknolojiyi takip eden değil, teknolojik yenilik ve yetkinliklerin belirleyicisi sıfatıyla önemli bir rol üstleniyoruz.”
Siber Dünyada Güvenlik, Veri Merkezi Çözümleri, Yeni Nesil Güvenlik Cihazları ve Yazılımları, Bilgi Döküman Yönetim Sistemleri, Süreç Yönetim Çözümleri, IoT ve M2M, Saha Operasyon Teknolojileri ana başlıkları ile gerçekleştirilen etkinlikte şehrin belediyecilik alanında önde gelenleri de yer aldı.
İnegöl Belediyesi Bilgi İşlem Müdürü Yusuf Baltacı tarafından gerçekleştirilen sunum, İnegöl’ün 2018 yılındaki dijital dönüşüm vizyonunuda gözler önüne serdi. Baltacı konuşmasında:
“Gerek özel, gerekse iş hayatımızda… Bilgi sistemlerinin ve teknolojinin yerinin hayatımızda nasıl bir öneme ulaştığı ortada. Özellikle robotik teknolojiler, yapay zeka ve nesnelerin interneti hem evimizde hem de üretim alanlarında eşzamanlı bir dönüşüme bizleri sevkediyor. Keza tarım alanında da nesnelerin interneti ve otonom teknolojiler ile büyük bir dönüşüm gözlemleniyor. İnegöl Belediyesi de bu kapsamda geliştirmelerine, şeffaflık, inovasyon ve kolaylık ilkeleri ile imza atıyor.”
Dönüşümün bir proje olarak değerlendirilmemesi gerektiğine değine Baltacı, “İnteraktif bir belediyecilik anlayışı ile 2005 yılından beri çeşitli dönüşüm adımlarını başarı ile gerçekleştirdik. Bu sayede artık İnegöl’de 7/24 belediyecilik hizmeti mevcut. Sosyal belediyecilik yaklaşımımız ile belediyeciliği klasik normlardan çıkarıp, faaliyet kapsamımızın çöp toplamak ve kaldırım yenilemekten ibaret olmadığını gösterdik. Belediyemiz bünyesinde hayata geçirdiğimiz web projelerimiz kapsamında borç sorgulama, ödeme takibi, ihale takibi gibi hizmetler de ‘şeffaf belediyecilik’ alanında izler taşıyor. QR kod uygulaması ile vatandaşlarımız tüm hizmetlerimizden bir kaç işlem adımı ile yararlanabiliyor. 2018 yılında ‘’Akıllı Kapı’’ isimli projemizi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu proje ile artık sadece vatandaşlarımız değil, zabıta görevlileri de QR kod üzerinden denetim işlemleri gerçekleştirebilecek” dedi.
Dijital dönüşümün dört ayrı ölçüt ile beraber geldiğiniz paylaşan Yusuf Baltacı, “Verimlilik, maliyet, dağınık verinin kullanılabilir hale gelmesi ve fırsatların fark yaratmaya hizmet edebilmesi. Tüm bu ölçütlerle geliştirdiğimiz projeler sayesinde vatandaşlar tüm gününü harcadıkları işlemleri artık birkaç dakikada gerçekleştirebiliyor. En başından bu yana isteğimiz vatandaşların belediyeye gelmesi değil, belediyenin vatandaşın ayağına gitmesiydi.”
Ağ güvenliği çözümleri alanında faaliyet gösteren Sonicwall da BTvizyon Bursa etkinliğinde yerini aldı. Sonicwall Türkiye Ülke Müdürü Özben Miçooğulları tarafından “Şimdi Yeni Şeyler Söylemek Lazım” ismi ile gerçekleşen sunumda Meltdown ve Spectre açıkları unutulmadı. Intel, AMD ve ARM işlemcilerin etki altında olduğu güvenlik açığına karşı Sonicwall tarafından yayınlanan güncelleme ile müşterilerin güvende olduğu da katılımcılar ile paylaşıldı.
Ürün ve çözümlerinin yüzde 80’ini güvenlik duvarlarının oluşturduğunu belirten Miçooğulları NSS Labs tarafından her sene yapılan testlerde tavsiye edilen markalar arasında yer aldıklarını belirtti. Geliştirdikleri sandboxing teknolojisi sayesinde alınan verilerin üç katmanlı bir kontrol ile muhatabına iletildiğini belirten Miçooğulları, ürünlerini diğer üreticilerin ürünleri ile kıyaslamaktan çekinmedi.
Etkinliğin dikkat çeken ‘’Veri Merkezlerinde Evrim: Sanallaştırma ve Otomasyon’’ isimli konuşması ile katılımcılar ile buluşan Juniper Türkiye Kıdemli Sistem Mühendisi Artun Kocaman, Juniper olarak 20 yılı aşkın süredir Türkiye’de bağlanılabilirlik konusunda faaliyetlerini sürdürdüklerini belirterek, “Uzun zamandır aynı kablolarla farklı teknolojiler geliştirdik ve değer kattık. Aynı şekilde kablosuz bağlantılar alanında da çalışmalarımızı sürdürdük. Donanım tarafında süreçler kesinlik arz etse de yazılım alanı hala koca bir gaz ve toz bulutu halinde algılanmaya devam ediyor. Mobil uygulamalar işlevleri sayesinde tercih ediliyor. Ancak erişim geribildirimlerince değerlendirme alınıyorlar. Bu demek oluyor ki uygulamanın işlevi ile birlikte yapılmak istenilen işin ne kadar bir süre içerisinde gerçekleştirildiği de önemli. Kullanıcı deneyimini sürekli ayakta tutmak en önemli faktörlerden biri” dedi.
Kullanıcı deneyiminin çok daha önemli olduğu e-ticaret sektörünün yerli lokomotifleri ile iş ortaklıkları olduğunu belirten Kocaman, “Deneyimi sürekli pozitifte tutabilmek için arkadaki yapının uçtan uca temiz ve eksiksiz olmasına önem veriyoruz.” dedi ve ekledi:
“Sanallaştırma alanında WMware ile uzun süreli çalışmalarımız mevcut. Juniper olarak ünlü telekom operatörlerinin yüksek performans aradıkları noktalarda yine bizim çözümlerimiz mevcut” dedi.
Juniper olarak iki anahtar nokta ile müşterilerine kolaylık sunduklarını belirten Kocaman, kendi çipsetlerini üreten sektördeki tek üretici olduklarını ve JunOS ile tüm ürünlerinde ortak işletim sistemini kullanmalarının kullanıcı tarafındaki avantajlarına değindi. Trafik yoğunluğu yüksek olan stratejik noktalarda da Juniper ürünlerinin tercih edildiğine işaret edilen sunumdu Kocaman, “Düne kadar milisaniye cinsinden değerlendirilen paket gönderim sürelerini, bugün nanosaniye seviyesine indirgiyoruz dedi.”
Oracle Donanım Satış Yöneticisi Serkan Çiçek de BTvizyon konuşmacıları arasındaydı. Konuşmasına güvenliğin önemine değinerek başlayan Çiçek, yakın zamanda ortaya çıkan Meltdown ve Spectre isimli güvenlik açıklarının 90’lı yıllardan bugüne kadar ürettiğimiz tüm verinin aslında erişilebilir olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin Oracle parantezinde dijitalleşme adına emin adımlar attıldığını söyleyen Çiçek, konuşmasında Türkiye’nin Oracle entegrasyonu konusunda Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgelerinde İngiltere ile yarış halinde olan en iddialı oyunculardan biri olduğunu belirtti ve ekledi:
“Son günlerde Bitcoin ve Ethereum gibi kripto para birimlerini sıkça duyar olduk. Paranın sanallaşması konusu kripto para ile gündeme gelmiş olsa da aslında uzun zamandır hayatımızda. Öyle ki bankacılığın dijitalleşmeye başladığı ilk günden bu yana, paralarımız bir veritabanında şifreli bir şekilde saklanır durumda.Benzer tüm verilerin dijital ortamda olması siber güvenlik hassasiyetini de beraberinde getiriyor.” dedi. Oracle çözümleri ile süreçlerin daha basit, hızlı ve güvenli sürdürülebileceğinin altını çizen Çiçek, “Kameralar, lokasyon verilerimiz, arabalarımız, akıllı telefonlarımız ve şirket verilerimizle her geçen gün daha çok veri üretiyoruz ve daha çok veriye dahil oluyoruz. Artık kurumsal verileri güvende tutmak, kariyerimizi de güvende tutmak anlamına geliyor” dedi.
“Yeni Nesil Güvenlik Platformu” isimli sunumu ile BTvizyon Bursa toplantısında kürsüye çıkan Prolink Kıdemli Ağ ve Güvenlik Uzmanı Sezgi Mithat Doğan, Prolink olarak Palo Alto Networks’un distribütörlüğünü üstlendiklerini söyleyerek sunumuna başladı. 2005 yılında kurulan ve ilk ürünlerini 2007 yılında satışa sunmuş olan Palo Alto’nun kendi sektöründe söz sahibi olduğunu belirtti. Doğan konuşmasında: “Düne kadar web siteleri ve web trafiği birinci öncelik halindeydi. Bugünse hayatımızın merkezinde olan mobilite kavramı sayesinde öncelik mobil platformlarda. Mobil ya da web tabanlı… Platformlar evrilecek trafik kavramı baki kalacak ve bize de bu trafiği verimli ve güvenli bir şekilde sağlamak düşecek. Bilinmeyen siber saldırıların artış gösterdiği günümüzde, zararlı yazılım yayma modelleri de farklılık gözetiyor. Son zamanlarda yatay bir yöntemle ağa sızılıyor ve virüs tüm istemcilere homojen şekilde yayılıyor. Biz ise bu noktada “Next Gen Security” ismi ile yeni güvenlik yaklaşımımızla bulut tabanlı sistemlere güvenlik sağlıyoruz” dedi.
Etkinliğin iletişim arasından önceki son sunumu MechSoft’tan Gökhan Erdoğdu tarafından yapıldı. MechSoft Türkiye Yönetici Ortağı Gökhan Erdoğdu sunumunda dinamik ve akıllı döküman ve bilgi yönetiminden bahsetti. Gartner araştırmalarından verileri katılımcılar ile paylaşan Erdoğdu, “Bütün endüstriler ve coğrafyalar ciddi bir dönüşüm içinde. Biz ise bu dönüşüm içinde 2008 yılından bu yana yer alıyoruz. Ankara’da doğan şirketimiz son beş yılda yüzde 1200 büyüme sağladı.” dedi.
Deloitte tarafından en hızlı büyüyen şirketler arasında yer aldıklarını, 300’ün üzerinde müşteri ile faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Erdoğdu, “Kısaca MechSoft, eski hantal teknolojileri kenara bırakıp, ortalaması 30 yaşın altında bir ekiple bilgi ve döküman yönetimi süreçlerine yenilik katıyoruz.” dedi. Verinin dijital ortamda yer almasının yeterli olmayacağını savunan Erdoğdu, statik yapılardaki kullanım zorluklarının ve bağımsız bilgi kaynaklarının geride kaldığı belirtti. Statik bir dosya yapısındaki veriye adresleme modeli ile erişmenin yeterli olmayacağını söyleyen Erdoğdu, “Verinin adresi kadar niteliği de önemli ve nitelikler üzerinden tespiti verinin konumu değişse bile isteme yanıt verebiliyor. Finlandiya ve Texas olmakla birlikte iki ayrı merkeze sahip M-Files ürünü ile biz, kullanıcılarımıza yeni nesil ECM’nin kapılarını aralıyoruz. M-Files ile verileriniz nerede olursa olsun PC ya da mobil üzerinden erişim sağlamanızı sağlıyor. Akıllı sınıflandırma özelliği ile M-Files dökümanı tarayarak, ismi ve içeriği analiz ediyor ve buna göre sınıflandırıyor, bu sayede tek bir pencere tüm verilerinize konum bağımsız erişmeniz mümkün oluyor” dedi. M-Files’ın 2018 ile birlikte görsel işleme özelliğine kavuştuğunu belirten Erdoğdu, metin bazlı olmayan içeriklerinde sınıflandırılmasının mümkün olduğunu söyledi.
Bursa’nın sanayi alanındaki lokomotifi TOFAŞ’ın ERP Uygulamaları Yöneticisi Mahir Genç etkinlikte, TOFAŞ’ta gerçekleştirilen SAPIente Digiral Renovation Projesi hakkında detayları paylaştı. Türkiye’nin bişinci bütük sanayi kuruluşu olduklarını belirten Genç, Türkiye otomotiv üretim ve ihracatının yüzde 25’inin TOFAŞ tarafından gerçekleştirildiğini, 10 bin çalışanı ile günlük 1500 adet otomobil üretim kapasitesine sahip olduklarını belirtti.
TOFAŞ bünyesinde hayata geçirdikleri SAPIente Dijital Dönüşüm Projesi kapsamında 20 SAP sisteminde güncel sürümlere geçişlerin sağlandığını paylaşan Genç, eski sürümlerin engel teşkil ettiği dijital dönüşüme bu yolla adabte olabildiklerine değindi. 176 dakikalık bir sürede işlenen satış cirp perakende raporunun bugün 16 dakika içinde erişilebilir olduğunun belirtildiği sunumda çok sayıda uygulamanın web tabanlı ve mobil uyumlu şekilde çalıştığının altı çizildi.Mahir Genç sunumunda:
“SAP tarafından veritabanı dönüşüm ödülüne layık görüldük. 2018 yılında ise bu dönüşümü standartlaştırmayı amaçlıyoruz. Dijital dönüşüm adına çok sayıda proje TOFAŞ bünyesinde hayat bulacak” dedi ve mikrofonu TOFAŞ Dijital Dönüşüm ve Program Yöneticisi Özlem Kumuk’a verdi.
Digital dönüşümün birkaç yöneticinin kararı ile mümkün olmayacağını belirten Özlem, dijital dönüşümün çok boyutlu bir süreç olduğunun altını çizdi. “2 yıldır bulunduğumuz dijital dönüşüm yolunda, artırılmış gerçeklik ve bağlantılı araçlar konusunda da çalışmalarımız var. Bizim için dijital dönüşümün üç ayrı boyutu var. Bunlar: Product Technologies, Production Technology ve Commercial Area e-Digital Transformation” diyen Kumuk dijital dönüşümün, verinin ne kadar sağlık işlenebildiği ile paralel olduğunu belirtti.
BTvizyon Bursa etkinliğindeki bir diğer döküman yönetimi konulu sunum ise Paperwork Satış Direktörü Tolga Eşiz tarafından gerçekleşen, “Döküman Yönetimi ve İş Akışı Sistemi Seçiminde Dikkat Edilmesi Gereken Konular” isimli sunumu ile etkinlikte konuşan Eşiz, son günlerin popüler başlığı Endüstri 4.0 kavramının temelinde minimum insandan maksimum verimin alınmasını olduğuna değindi. İnsan gücünden minimum yararlanmanın beraberinde insanı dijitalleştirmenin de önemine değinen Eşiz sunumunda:
“Peki, dijital dönüşümün geldiğini nasıl anlarsınız? Birimler arası artan çatışma, zayıf iletişim, bitmeyen işler, artan maliyet, azalan müşteri memnuniyeti gibi biz zincir olan sorunlar dijital dönüşümü zorunlu hale getiriyor. İçerik yönetim sistemlerinde dikkat edilmesi gereken noktalarıdan biri de iş akışı ve döküman yönetimi kavramlarını birbirinden ayırabilmek. Tercih ettiğiniz yazılım döküman yönetimi kabiliyeti olduğu kadar iş akışı noktasında da yetkin olmalı. Kolay kullanım, içerik ve kullanıcı yönetimi, genişletilebilirlik ölçütleri aynı şekilde önemli. Entegrasyonların modellenmesi ve pratiğinin yapılması, maliyet noktasında ayrıca yarar sağlacaktır. İhtiyaçlarınızın tam olarak karşılanacağı, mobil platformlarla da uyumlu, güvenlik ve destek konusunda eksiksiz bir seçim yapılması yine anahtar noktalar arasında.”
“Yönetilebilir Baskı Çözümleri” isimli ve konulu sunumu ile etkinlikte yer alan Brother Türkiye Pazarlama Müdürü Batuhan Demirkök, 1908 yılında kurulan Brother’ın iki dünya savaşı görmesine rağmen, hala sektöründe iddialı olduğunu ve zor koşullarda ayakta kalmanın kurumsal kültürlerine ait olduğunu belirtti.”Ciromuzun yüzde 59’luk kısmını baskı çözümlerimiz oluşturmakta.Düşük maliyet, güvenlik ve verimlilik bu alandaki üç önceliğimizi oluşturmakta. Verimlilik ve maliyet dijital dönüşümün doğal bir yansıması. Ancak baskı sistemlerinde güvenlik kavramı üzerine özellikle eğilmek gerekli.” diyen Demirkök verimlilik alanında da tavsiyelerde bulundu. Yeni nesil baskı çözümleri sayesinde personelin baskı adetinin kısıtlanabilmesinin ve hatta yazılımsal olarak sarf seviyesinin kontrol edilebilmenin mümkün olduğunu söyleyen Demirkök, geliştirdikleri BRAdmin yazılımı ile yazıcının konfigürasyon ve kontrol işlemlerinin uzaktan yapılabileceğine değindi.
Yılın ilk BTvizyon etkinliğindeki yerini alan Logo’dan Destek ve Projeler İcra Kurulu Üyesi Tolga Gören “Logo ile Dijital Dönüşüm” isimli sunumu ile dijital dönüşümün anahtarını katılımcılar ile paylaştı. Endüstri 4.0 kavramından hemen sonra Japonya’da doğan Toplum 5.0 kavramınında kabul görmeye başladığını belirten Gören, Toplum 5.0 ile gerçek ile sanal hayatın ayırt edilemeyecek hale geldiği ve yaşlanan dünya nüfusuna göre çözümlerin geliştirileceği bir döneme girdiğimizi belirtti. İlk bilgisayar ENIAC’tan günümüzde geliştirilen quantum bilgisayarlara kadar süren evrime dikkat çekilen sunumda teknoloji zincirinin günümüzdeki halkası “Dijital Dönüşüme” de değinildi. Logo olarak e-arşiv, e-defter, e-mutabakat, e-irsaliye alanlarında dönüşüme eşlik ettiklerini belirten Tolga Gören, sadece 2016 yılında 1 milyonun üzerinde e-arşiv faturasının Logo bünyesinde kesildiğini belirtti.
“Tedarik Zincirinde IoT ve M2M” isimli sunumu ile BTvizyon Bursa etkinliğinde konuşan Sistematik OTVT Kurucu Ortağı Ekrem Özgürbüz, nesnelerin interneti ve M2M teknolojilerini ve aynı alandaki çözümlerini tanıttı. Günümüzde 1.5 trilyon nesnenin sadece yüzde birinin yani 15 milyarının internete bağlı olduğunu belirten Özgürbüz, 2025 yılında bu sayının 80-100 milyar arasında olacağının tahmin edildiğini söyledi. Nesnelerin internetinin hayatımıza entegre olması ile birlikte, özellikle üretim süreçlerinde insan payının gitgide azalacağını belirten Özgürbüz, birbirine bağlı nesneler sayesinde artık daha fazla veri üretileceğini, bu sayede de eski iş kolları yerine yenilerini bırakacağını belirtti. Nesnelerin interneti ve büyük veri teknolojileri ile birlikte, gerek üretim ve tedarik gerekse satış süreçlerinde gerçek zamanlı takip ve aksamasız müdahale mümkün hale gelecek. Ekrem Özgürbüz sunumunda akıllı endüstri, akıllı şehir, lojistik ve apron yönetimi ile ilgili uygulamaları da katılımcılarla paylaştı ve ekledi:
“İnsan müdehalesi olmadan uçtan uca sevkiyat takibi mümkün. Depodan bayiye ve bayiden son kullanıcıya harekerlerin anlık izlenmesinde artık, “Malzeme doğru araca yüklendi mi? Malzeme yüklü araç doğru rotada mı? Malzeme risk oluşturacak çarpma, sarsıntı gibi olumsuz koşullara maruz kaldı mı?” gibi sorunlara yanıt bulabiliyoruz” dedi.
BTvizyon Bursa etkinliğinin sonu konuşması Metrobi İş Geliştirme Müdürü Adem Al tarafından yapıldı. Metroibi olarak teslimat yönetiminde karşılaşılan rota planlama problemlerine dinamik ve gerçek zamanlı çözümler üretmek için 2016 yılında kurulduklarını belirten Al, 2017 Aralık ayı ile sahaya çıkarak satış aktivitelerine başladıklarını belirtti. Rota optimizasyon çalışmalarının 30 yılı aşkın süredir ülkemizde faaliyet gösterdiğini, ancak gelenekselleşmiş uygulamaların verimlilik konusunda zayıf olduğunu belirten Adem Al konuşmasını bu şekilde sürdürdü:
“Kağıt ortamındaki rota belirleme süreçlerinin verimsizliliği malumunuz. Dağıtıma başlanmadan önce oluşturulan rotalar, anlık değişimler ve trafik yoğunluğuna bakılmaksızın izleniyor. Bu durum da sevkiyattaki aksamaları beraberin getiriyor. Yenilikçi çözümler ile birlikte ise teslimat adreslerinin öncelik sıraları, çevre etkenlerine göre değişiyor, ekiplerin iş yükünde bir yığılma oluşmasının önüne geçiliyor. Özellikle İstanbul gibi iş hacminin ve trafiğin yoğun olduğu illerde müşteri memnuniyeti yakalayabilmek zor. Metrobi uygulamarı ile birlikte ise müşteri memnuniyetin yüzde 65 artış gözlemlenirken yüzde 30 seviyesinde tasarruf ediliyor.”