Bu belirtiler sizde de varsa: Aman dikkat! İnternet hastalıklarından birine yakalandınız
Gelin bu yazıyı okuyun ve eğer bu belirtiler sizde de baş gösteriyorsa, bizden tavsiye, bilgisayar başında daha az zaman geçirin.Bilgisayar ve özellikle de internet kullanımı yeni hastalıkların ortaya çıkmasına neden oluyor. Ego sörfünden, enfornografiye, wikipeadilaizmden photolurking’e. Peki bu hastalıklar da ne, nereden çıktılar, kimlerde var? Gelin bu yazıyı okuyun ve eğer bu belirtiler sizde de baş gösteriyorsa, bizden tavsiye, bilgisayar başında daha az zaman geçirin.
Her şeyi Google’a soruyorsanız
Bazı şeyleri Google’a sormak, internetten araştırmak yapmak iyi güzel. Sürekli bunu yapıyorsanız ise bir sorun. Enfornografi, bilgi açlığını internet üzerinden gidermeye çalışmak olarak tanımlanıyor. Pornografi ve enformasyon sözcüklerinden türetilmiş bu kelime, “bilgi açlığını internette dindirmeye çalışma ve bununla tatmin olmayı” içeriyor.
Fotolar gelsin, fotolar, daha da çok fotolar
Facebook’tan önce de vardı photolurking ama Facebook ile birlikte tavan yaptı. İnternette saatlerce başkalarının fotoğraflarına bakmak ya da onları oylamak, photolurking’e işaret ediyor. Dikkat edin, hiç farkında olmadan bu hastalığa yakalanabilirsiniz, yakalandığınızın farkında bile olmazsınız.
İzleyin beni, hiç ara vermeden, bıkmadan…
Narsizmin binbir türlüsü var. Bu hastalığın internete yansımaması anormal olurdu zaten. İnternet narsizmi, kendisini tanıtmak için sürekli videolarını Youtube ve benzeri sitelere yükleyerek yayınlatmak olarak ifade ediliyor. Bu bazen salt egosal sebeplerden yapılıyor, bazen ise işi ticarete dökmek için. Ama hepsinde işin sonunda narsizm kendini gösteriyor.
Her zaman, her yerde, e-postalar
Bu hastalık da adını tahmin edersiniz, BlackBerry telefonlardan aldı.Özellikle yöneticilerin muzdarip oldukları bir hastalık. En olmadık yerde ve anda, telefonunuzu çıkarıp e-postalarınızı mı kontrol ediyorsunuz? Siz de birazcık Crackberry’siniz o zaman.
Çevrimiçi narsizmin diğer bir boyutu
Düzenli aralıklarla internette kendi ismini aratmak, hakkında ne gibi bilgilere ulaşıldığını kontrol etmek. Kısaca ego sörfü olarak nitelendirilen kavram, insanların, kendi adının internette kullanıldığı yerleri ve kendisiyle ilgili gelişmeleri araması olarak özetleniyor. Ego sörfü için online narsizm de deniyor. Ego sörfü kavramı, Oxford İngilizce Sözlüğü’ne 1998 yılında girmiş ama kökleri internetin başlangıcına kadar gidiyor tabii. Ego sörfünün ilginç bir yanı da, kendi adınızı ararken, sizinle aynı adı taşıyan tanımadığını birileriyle karşılaşmak. Örneğin bir ego sörf kullanıcısı, kendini ararken, aynı adı taşıyan Londralı bir doktor ve Pakistanlı bir suçluyla karşılaşmış. Bir profesör, arama sonucunda Washington’lu bir futbolcuyla aynı ad ve soyada sahip olduğunu fark etmiş. Ego sörfçülerinin amacı farklı olabiliyor. Kimisi interneti kendini tatmin etmek için kulanırken, kimisi de insanlara ne kadar ulaşılabilir olduğunu görmeye çalışıyor. Bazıları da arama sonuçlarını gördükten sonra milyonlarca insanın kendisini okuduğunu hayal ediyor.
Beni internetteki sağlık sitelerine emanet ediniz
En ufak bir hastalık belirtisinde doktora gitmek yerine internetten tedavi yöntemlerini araştırmak siberhondrik’e işaret ediyor. Doktorla yüzyüze, telefonda veya chat yoluyla irtibat kurup, gerekli bilgileri almaktansa, siberhondrikler, saatlerce siteler arasında dolanıyor. Forumlara girip çıkıyorlar, forumlardaki öyküleri okuyup kendilerikiyle benzerlikler bulmaya çalışıyorlar. Bazen buluyorlar, bazen yanlış bilgilerle kafaları karışıyor.
Gün içinde Wikipedia’ya çok mu bakıyorsunuz?
Wikipedia önemli bilgi kaynağı. Ama orada yazılan her şey doğru mu, doğruluğu kesin mi? Bizce değil. Ama wikipedialistler için Wikipedia tek, geçerli ve nadide bilgi kaynağı. Bir şeyi merak mı ettiler, ilk başvurdukları kaynak internet sözlükleri en çok da Wikipedia oluyor.
Günün önemli bir bölümünü internet ansiklopedisi olan Wikipedia’ya katkıda bulunmaya harcamak.
Cheesepodding
Yeni nesil bir kasete ulaşmanın zorluğunu hiç gördü mü ki?
Zamanın büyük bölümünü internetten şarkı indirerek geçirmek hastalığı. Bu eski nesil için, çocukluğunu 80’li hatta 90’lu yıllarda yaşayanlar için çok geçerli değil.
Ama 2000’lerin çocukları çok da değişik bir şey görmediler.
Onlar için müzik hemen ulaşılacak bir nesneydi. Ücretsiz ulaşılacak.
Malum kaset devri çoktan bitti.
Devir Cheesepodding devri.
Tanımadığınız kişileri de mi takip ediyorsunuz?
İşte bu akım da Twitter sayesinde tavan yaptı. Tanıdığı ya da tanımadığı kişiler hakkında internetten bilgi toplamaya çalışmak, onlara sosyal mecralarda arkadaşlık daveti göndermek, reddedilince bunu hırs malzemesi yapmak, kabullenememek. İşte bu tam da kişi takipçiliği ve ne amaçla yaparsanız yapın psikolojik açıdan öyle çok normal da değil.