Bulut bilişim doğru çözüme ulaştırıyor
Kurumların bulut bilişim maceraları bilindiği üzere yeni bir olgu değil, kısmen de olsa bulut bilişim çözümleri uzun zamandır kullanılmakta. Mobilite trendiyle birlikte verinin birbirine bağlı birçok cihazda sürekli olarak üretildiği ve tüketildiği bir çağdayız. Günümüzde yaygın kullanılan çevrimdışı veri saklama sistemlerinin bu hacmi saklamakta, işlemekte ve arşivlemekte yeterli olamayacağı vurgulayan Anadolu Bilişim Dönüşüm Projeleri ve Müşteri İlişkileri Grup Müdürü Yaser Aras’a konuyla ilgili şu açıklamalarda bulunuyor:
“Büyük veriyi saklamada ve işlemede kurumlar için doğru çözüm elbette ki bulut bilişim. Bulut bilişim üzerinde sunulan büyük veri analizi, sosyal medya analizi ve veri madenciliği uygulamaları, kurumlara muazzam bir verimlilik katarken, depolama maliyetlerini düşürüp, iş süreçlerini hızlandırmak ve kârlılığı maksimize etmek için yepyeni bir vizyon sunuyor. Artan verilerin etkin bir şekilde depolanmasına yönelik tekilleştirme ve arşivleme sistemleriyle veri depolama da ciddi alan tasarrufu ve veri işlemede hız kazancı sağlanıyor. Şirket bünyesinde kurulan sunucuların ve veri saklama sistemlerinin kurumlara getirdiği donanım yenileme, bakım, yazılım güncelleme, saklama ve işletme külfetlerini ortadan kaldıran bulut bilişim, büyük veri çağında veri saklama ve işlemede doğru çözüme dönüşüyor. Büyük markaların ‘kullandığın kadar öde’ sistemleri ile geliştirdikleri genel bulut bilişim çözümleri ve özellikle IaaS’tan sonra PaaS, SaaS platformlarının da yaygınlaşması, kurumların ‘Ne zaman bulut’a geçeceğiz?’ sorusunu artık ‘Nasıl Bulut’a Geçelim?’ şeklinde değiştirdi. Dolayısıyla bu farkındalığın yaratılmasında genel bulut hizmetleri veren şirketlerin çalışmalarının payı oldukça büyük.”
Bir iş yükünün genel ya da özel bulut üzerinde konumlandırılmasına karar verme sürecinde; sistem ön gereksinimleri, yasal düzenlemeler (bulut bilişim regülasyonları), konumlandırılacak iş yükünde hangi hizmetlerin sağlandığı kriterleri mutlaka değerlendirilmelidir. Bir veri merkezi kısa ve uzun vadeli olarak kurum içinde üretilen verilerin türleri, büyüme trendleri ve önem dereceleri, yasal mevzuata ve sahiplik durumuna göre detaylı şekilde analiz edebilmesi gerekir. Analiz sonrasında verilerin yaşam döngüsünün belirlenmesi ve veri analiz sürecinin yönetilebilmesi için teknolojik araçlar ve uygulamaların tesis edilmesi gerekiyor.
Dünyada ve Türkiye'de giderek artan SaaS cazibesinin temelinde maliyet avantajları bulunmakla birlikte, bu tip uygulamaların şirket içinde hızlı bir şekilde kullanılabilmesi ve yaygınlaştırılabilmesi ikinci önemli tercih nedeni olduğunu vurgulayan Yaser Aras sözlerine şöyle devam ediyor:
“Yapılan bazı araştırmalara göre birçok uluslararası firma artık iş uygulamalarını dahi internet ortamında hizmet veren tanınmış servis sağlayıcılardan almayı tercih ediyor. Büyük ölçekli kurumsal işletmelerin ve KOBİ’lerin e-posta, Anlık Mesajlaşma, Ofis Yazılımları vs. gibi ürünleri olarak konumlandırma konusundaki bilinçleri oldukça yüksek. Ancak buna karşılık kurumsal uygulamaları ve bu uygulamaların bizler tarafından SaaS olarak sunulması için gereken çoklu-kullanıcı uyumluluğu henüz hız kazanmış değil. SaaS tarafının hız kazanabilmesi için yazılım şirketlerinin bu konuda genel ve özel bulut hizmetlerini geliştirme süreçlerinde ve ürünlerinde yaygın olarak kullanması gerekiyor.”