“Bulut bilişim ile girişimcinin işi kolaylaşıyor”
Platformun sunduğu araçlar girişimciliği çok kolaylaştırıyor. VMware, sanallaştırma ve bulut bilişim konusunda çözüm sunan şirketlerin önde gelenleri arasında yer alıyor. Geçtiğimiz günlerde VMware EMEA Bölgesi Teknoloji Lideri Paul Strong, Türkiye’deki müşterilerle görüşmek ve fikir almak üzere ülkemize birkaç günlük bir ziyaret gerçekleştirdi. Biz de kendisiyle yaptığımız görüşme sırasında VMware’in bu işe teknik
açıdan nasıl baktığını, geleceği nasıl gördüğünü konuşma fırsatı bulduk. Paul Strong, VMware’e yakın zaman önce katılmış bir isim olsa da daha önceki çalışma deneyimlerinden
gelen geniş bir bilgi birikimine sahip. Kendisi VMware’deki görevini, şirketin vizyon ve stratejilerini belirlemek üzere müşterilerden ve iş ortaklarından gelen geri bildirimler ışığında yeni fırsatlar yakalamak, yeni ürünler geliştirmek ve mevcut ürünleri güncellemek olarak tanımlıyor. Strong’un belirttiğine göre VMware’in bu konudaki iş gücü yatırımı da bir hayli yüksek. VMware’in EMEA bölgesinde yaklaşık 1700 çalışanı var ve bunların 700’e yakınını geliştiriciler oluşturuyor.
Altyapı ve uygulamalara dair bakış açısı değişiyor
Strong’un gözlemine göre günümüzde altyapı ve uygulama yönünden iki önemli değişiklik göze çarpıyor. Altyapı kısmında sanallaştırma ve bunun bir uzantısı olan bulut bilişim teknolojileri endüstride hakim duruma gelirken, uygulama kısmında büyük ve tek parça uygulamalardan modüler uygulamalara doğru bir geçiş var. Uygulamaları oluşturan bu parçaların her biri de birer iş sürecini temsil ediyor.
Bu iki kavramın bir araya gelmesiyle oluşan yapıyı Strong şöyle aktarıyor:
“Bu iki kavramın bir araya gelmesiyle artık iş süreçlerini oluşturan tüm bileşenleri kurumunuzda bir arada tutmak zorunda da değilsiniz. İhtiyacınız olanları bir servis olarak satın alabilirsiniz. Bu sayede herhangi bir kurum kendisi için en uygun iş çözümünün ne olduğuna karar verip, bunu oluşturacak bileşenleri bulut üzerinden satın alarak bir araya getirebilme olanağına sahip. Buluttan gelen servislerde kullandıkça öde sistemi geçerli ve çözümler satın aldığınız andan itibaren kullanıma hazır hale geliyor.
Bu da yeni bir düşünce sistemi, yeni bir platform anlamına geliyor. Geleneksel yaklaşım ve bulut kültürü arasındaki en büyük fark işte burada yatıyor.”
Strong’a göre bu iş günümüzde o kadar esnek ve kolay bir hale geldi ki, artık bir girişimcinin işe başlayabilmesi için ihtiyacı olan tek şey iyi bir fikir, bir mobil cihaz, internet üzerinden bulut altyapısına bağlanabilecek bir platform, kredi kartı ve fikri kod haline dönüştürebilme becerisinden ibaret. Bu yeni dünya ekonomisinin ortaya koyduğu bir model.
“Düşünmeniz gereken tek şey enerji tasarrufu olsun”
Ekonomik modelin diğer yönünde ise bu çözümleri bulut üzerinden ‘servis olarak yazılım’ veya ‘servis olarak altyapı’ şeklinde sunanlar yer alıyor. Strong’un belirttiğine göre müşterileri arasında şirketlerinde 3 binden fazla uygulama barındıran ve bunlar için altyapı kurup yönetmek zorunda olanlar var. Oysa bulut sistemleri, tüm bu uygulamaları barındırmanın yanında yönetimini de otomatik hale getiriyor. Üstelik güvenlik veya kanuni düzenlemeler endişesi olanlar için bu işi özel bulut (private cloud) adı verilen sistemlerle şirket bünyesinde kurup, uygulama ve iş süreçlerini bulut bilişimin tüm nimetlerinden faydalanan, ama kurum dışına çıkmayan bir yapıya kavuşturmanın yolları da var. Strong’un deyimiyle bu iş altyapı yatırımlarının yüzde 80’ini ortadan kaldırıyor, hizmet ve servislerin uyarlamasını ve yayılmasını son derece hızlı hale getiriyor ve neticede ürünün pazara
giriş süresini kısaltıyor. Geriye dert olarak bir tek enerji tasarrufu konusu kalıyor.
Peki VMware bunun neresinde? Strong, “VMware olarak amacımız uygulama ve servislerin kullanım ömrü boyunca otomasyonunu sağlamak ve karmaşayı ortadan kaldırmak. Burada
platform da son derece önemli. Biz tüm bunları gerçeğe çevirecek platformu sunmaya odaklanıyoruz. Bu platformu oluşturan bileşenlerin nasıl bir araya getirileceği ve kullanılacağı müşterinin tercihi. Bu noktada bizim bile hayal edemediğimiz kullanım şekilleriyle karşılaşıyoruz. Bu nedenle müşterilerimizi ziyaret etmek, onlardan fikir ve ilham almak Ar-Ge çabalarımızın önemli bir bölümünü oluşturuyor” diyor.