Bulut bilişim pazarı 2025 yılına kadar 800 milyar doları aşacak
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, 27 Mayıs tarihinde düzenlenen CloudTalk Zirvesi’ne katıldı. Sayan, teknolojinin her alanında olduğu gibi bulut bilişim hizmetlerinde de yerli ve milli çözümleri üretmemiz gerektiğine dikkat çekerek “Keza yerli ve milli bulut bilişim hizmetleri sadece ekonomik boyutuyla değil, aynı zamanda siber güvenlik yani milli güvenliğimiz için de önem arz ediyor” dedi.
Programın açılışına çevrim içi olarak bağlanan Bakan Yardımcısı Sayan, teknolojik ilerlemelerin hayatımıza olan etkilerini anlattığı bir konuşma gerçekleştirdi. Teknolojinin rekabet açısından belirleyici olduğunu vurgulayan Sayan, “Tüm sektörlerde dijitalleşebilen ve temassız hizmet alternatifleri sunabilen oyuncular hızla güçlenirken, bu değişime ayak uyduramayan oyuncular pandeminin neden olduğu yeni normalde geride kaldı. Bu noktada, bulut bilişim hizmetlerinin önemi bir kez daha net bir şekilde anlaşıldı. Pek çok ülke için bulut bilişim hizmetleri, stratejik açıdan önemli görülen alanlardan biri oldu. Verinin bulutta tutulma ihtiyacının bir sonucu olarak, dünya genelinde bulut bilişim hizmet sağlayıcılarının sayısında ve hizmet pazarının büyüklüğünde büyük bir artış söz konusu. Bulut hizmetleri, 2010 yılından bu yana yıldan yıla istikrarlı bir biçimde artarak 10 yıllık süreçte yüzde 380’lik bir artışla 2020 yılında 370 milyar $’lık bir değere ulaşmış durumda. Bulut bilişimin 2025 yılına kadar 800 milyar doları aşan bir pazara sahip olacağı tahmin ediliyor” açıklamasını yaptı.
İşletmeler bilinçli ve doğru stratejilerle bulut bilişimden faydalanmalı
Bulut bilişim sayesinde pek çok alanda hızlı gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Sayan, “Ancak yapılan araştırmalar; küresel çapta yapılan bulut yatırımlarının yüzde 30’unun boşa gittiğini gösteriyor. Tam bu noktada işletmelerimizin ezbere ve popülist bir kültür ile değil, bilinçli ve doğru stratejilerle bulut bilişim teknolojilerinde yer alan çeşitlilikten; kendi ihtiyaçlarına özgü, işletmelerine özel en uygun çözümlerden faydalanmaları önem arz ediyor” dedi. Sayan, yaptıkları çalışmalar hakkında da şu bilgileri paylaştı: “Biz de Bakanlık olarak küresel çapta tanık olduğumuz bu gelişmeler karşısında 2017-2020 yıllarını kapsayan ‘Ulusal Genişbant Stratejisi ve Eylem Planı’nda bulut bilişim konusuna ayrıca ehemmiyet verdik. Bulut bilişimin yaygınlaştırılması amacıyla önemli eylem hedefleri belirledik ve bu hedeflerin gerçekleştirilmesi amacıyla çeşitli adımlar attık. 2018 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan ‘Cazibe Merkezleri Programı Kapsamında Yatırımların Desteklenmesi’ kararı doğrultusunda belirlenen illerde veri merkezlerinin teşvik edilmesi amacıyla, bulut bilişim hizmetlerinin sunulmasında önemli bir yer tutan veri merkezlerine enerji desteği sağlanıyor. Bulut hizmetlerine kullanıcı güveninin artırılması sektörün başarısında önemli bir yer tutuyor. Bulut bilişim hizmetlerinde güvenliğe yönelik standartların belirlenmesi amacıyla TSE tarafından ‘Bulut Bilişim Güvenliği ve Kullanımı Standartları’nı belirlemek amacıyla çalışmalar devam ediyor.”
Ülkemizi bölgesel olarak bir veri merkezi üssü haline getirmek için cazip koşulları oluşturmak istiyoruz
Bakan Yardımcısı Sayan, ‘yerli üretim’ vurgusunu yineleyerek “Küresel bulut hizmeti sağlayıcı devleriyle rekabet etmek ve yerli firmaların tercih edilmesini sağlamak amacıyla Avrupalı teknoloji firmalarının geliştirdiği projelerde başta kişisel verilerin korunması olmak üzere veri egemenliği, veri gizliliği ve veri güvenliği konusunda AB ilkelerini benimsemiş servis sağlayıcılardan oluşan bir veri ekosistemi oluşturulması hedefleniyor. Biz de verinin günümüzün petrolü olduğunun ve bulut bilişim hizmetlerinde yerli ve milli çözümler geliştirilmesinin ne kadar önem taşıdığının farkında olarak, yerli bulut hizmetlerinin kullanımının artmasını çok önemsiyoruz” şeklinde konuştu. “Verinin, sahibi olan ülkeler yerine, küresel büyük teknoloji firmalarının tekelinde depolanması ve işlenmesi, veriden doğacak ekonomik değerden verinin asıl sahibi olan ülkenin yararlanamaması kabul edilecek bir durum değil” değerlendirmesinde bulunan Sayan,
“Vatandaşlarımızın verilerinin ülkemiz girişimcilerinin katma değerli hizmetler üretmesine olanak sağlaması gerektiğine inanarak ve bu yönde politika benimseyerek tüm kurumlarımız nezdinde gerekli adımların atılmakta olduğunun altını çizmek istiyorum” dedi. Bakanlık olarak iki önemli hedefleri olduğunu aktaran Sayan, şunları aktardı: “Ülkemizde üretilen verinin teknik bir zorunluluk olmadığı sürece yurt dışına çıkarılmamasını sağlamak ve ülkemizi bölgesel olarak bir veri merkezi üssü haline getirmek için cazip koşulları oluşturmak. Türkiye’de veri merkezlerinin artırılması konusunda hem kamu hem özel sektörün büyük yatırımları bulunuyor. ‘Cazibe Merkezleri Programı’nda bu alana dair önemli desteklere yer verilmiş durumda. Bakanlığımız ilişkili kuruluşu BTK’nın, biri İncek’te diğeri BTK Merkez Binasında olmak üzere inşa edilen ve 2 bin 500 metrekare beyaz alana sahip 2 büyük veri merkezi bulunuyor. BTK Veri Merkezi, kamunun en büyük veri depolama kapasitesine sahip. Konunun öneminin bilinciyle, Türkiye’nin verisini bu topraklarda tutmak için BTK çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyor.” Bu noktada siber güvenliğin de çok önemli olduğuna dikkat çeken Sayan, “Teknolojiyi takip eden değil, teknolojiye yön veren ülke vizyonumuz dâhilinde; teknolojinin her alanında olduğu gibi bulut bilişim hizmetlerinde de yerli ve milli çözümlerimizi üretmemiz gerekiyor. Keza yerli ve milli bulut bilişim hizmetleri sadece ekonomik boyutuyla değil, aynı zamanda siber güvenlik yani milli güvenliğimiz için de önem arz ediyor” dedi. Bakan Yardımcısı Sayan, “Son olarak, teknolojinin faydaları, ekonomik ve güvenlik boyutundan bahsederken üzerinde hassasiyetle durduğum bir konuyu da vurgulamak isterim. Teknolojik ilerlemede unutmamamız gereken bir unsur daha var: Doğamız! Çocuklarımızın geleceği, onlara daha yeşil, daha doğal ve sağlıklı bir dünya bırakabilmek için karbon ayak izimizi azaltmalıyız. Yapacağımız tüm teknoloji çalışmalarında ve yeniliklerde bu husus mutlaka listemizin başında olmalıdır” değerlendirmesini yaptı.