Bulut ile iş yapış şekilleri değişiyor
Geniş bant fiber internet hızı, sanallaştırma teknolojileri ve bu sayede hızla çeşitliliği artan bulut hizmetleri, BT dünyasındaki iş yapış şekillerini ve alışılagelmiş pratikleri tamamen değiştiriyor. İşletmeler daha gelişmiş ve daha yenilikçi pazarlarda rekabet etmek için gelişim gösteriyorlar. Bu gelişime hızlı uyum sağlayabilecek altyapıların kurulması, işletilmesi ve sürekliliklerinin sağlanması için harcanan kaynakla efor her geçen gün daha fazla sorgulanıyor ve dışarıdan hizmet kullanımı modellerine geçiş eğilimi gösteriliyor.
BT yöneticilerinden beklentiler de bu gelişmelere paralel olarak her geçen gün artıyor. IDC’nin gerçekleştirdiği 2014 CIO araştırmasına göre, gelecek iki sene içerisinde IT yöneticilerinin yüzde 70’inden fazlasının öncelikli sorumluluğu IT yönetiminden, inovasyon ve transformasyon yönetimine doğru yönelecek. Ayrıca, yüzde 40’ından fazlasından işe değer katan büyük veri analizleri ve iç görüler talep edilecek. Operasyonel işler yerine stratejik beklentiler artış gösterecek. Bu nedenle BT yöneticilerinin üstlerindeki operasyonel iş yüklerini, işi yapandan çok denetleyen bir role geçiş için tekrar gözden geçirmeleri gerekecek.
Bulut hizmetlerinin kullanımında 3 farklı yöntem görülüyor. Kurumların tamamen kendilerine özel (private) bulutlarını oluşturmaları, bulut hizmetleri için genel (public) bulut hizmet sağlayıcılarından hizmet almaları ya da her iki yöntemin entegre veya bağımsız çalıştığı yapıların kurulduğu hibrit (hybrid) bulut kullanımları.
Bu modelleri bulut kullanımındaki yolculuğun adımları olarak görebiliriz. Geçmişteki IT dış kaynak kullanımına olan geçişin bir benzerinin bulutta da gerçekleştiğini görüyoruz. Tüm BT hizmetlerinin ilk önce kurum içinde yapılandırıldığı daha sonra bazı hizmetlerin dışarıdan kaynak kullanımı yoluyla alınmaya başlandığı ve en sonunda tüm BT hizmetleriyle altyapının dış kaynak kullanımı yöntemine geçirildiği yolculuğun bir benzeri şu anda bulutta yaşanıyor. İlk önce özel bulutlar kurularak tüm bulutun sahibi kurumlar oldu, şimdiyse iş kritik olmayan sistemlerin bulut servis sağlayıcılara taşındığı hibrit kullanımlar artıyor. Standartlar ve güven tamamen sağlanınca da bütünüyle genel bulutların gündemimizde olacağını düşünüyoruz.
Bulutun en büyük faydalarından bir tanesi de servis sağlayıcıların ölçek ekonomilerini kullanarak, yani büyük altyapı alımları sırasında birim maliyetlerini azaltarak kurumlara çok daha fazla maliyet avantajı sunabilmesi. Bu da ancak genel bulut kullanımlarında hissedilebiliyor. Diğer önemli bir avantaj bulut servis sağlayıcıların altyapılarının yedeklilik ve kesintisizlik yönünden daha yüksek standartlara sahip olmaları. Kurumların sıfır yatırımla en son teknolojilere sahip bulut altyapılarını kullanabildikleri altyapılar sunuluyor. Böylece yatırım maliyetleri de işletme maliyetlerine dönüşerek kurumların finansal akışları iyileşiyor.
Turkcell Kurumsal Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Selen Kocabaş