Bulut KOBİ’ler için cazip, büyük şirketler içinse zamana ihtiyacı olan bir alan
Bulut bilişim, en çok konuşulan teknoloji eğilimi olarak kendi iş modelleri ve türevlerini yaratıyor. Bilişim sektörünün endüstrileşmesinde başı çekeceği düşünülen bulut bilişim konusunda BThaber Platform toplantısı da önemli bir saptamayı ortaya koydu. BThaber Platform toplantılarının bir yenisi “Veri Merkezleri: Networking Güvenlik Çözümleri ve Bulut Bilişim”başlığı ile İstanbul Grand Cevahir Otel’de düzenlendi. İnterpromedya Genel Müdürü Güldane Taşdemir’in açılış konuşmasıyla başlayan etkinlik, hem hizmet verenler hem de kullanıcıların konuk olduğu iki farklı panele ve pek çok farklı başarı öyküsü ve sunuma ev sahipliği yaptı. MedNautilus’un etkinlik sponsoru olduğu toplantıda platform sponsorları ise Alcatel-Lucent, HP, İnforte ve Teknotel oldu.
Veri merkezi hizmeti, networking güvenlik ekseninde bulut bilişimin sektörden katılımcılarla ele alındığı etkinlik, bulut bilişim konusunda da önemli bir saptamayı ortaya koydu. Buna göre büyük kuruluşlar, kendi veri merkezlerini kurma ve yönetme konusundaki tavırlarını sürdürürken, bazı uygulamalarını sadece deneme amaçlı olarak buluta taşıyorlar. Bulut bilişim; ilk yatırım maliyetinin olmaması, büyük şirketlerle teknolojik olarak eşit koşullara sahip olmak gibi nedenlerden dolayı şu anda KOBİ’ler için daha cazip bir model olarak gözüküyor. Sağlık sektörü gibi sektörlerde de kişisel bilgi mahremiyetinin yüksekliği nedeniyle bulut bilişime mesafeli duruluyor.
Bulut bilişimde pazar; 2020’de 220 milyar doları bulacak
“Bulut bilişim: Bir sektörün sanayileşme süreci” başlıklı sunumuyla elektrik endüstrisinin emtialaşma süreci ile BT’nin gelişim sürecini karşılaştıran Aksu da, bulut bilişimin bilişim sektörünün endüstrileşmesinde başı çekeceğini dile getirdi. Pazarın durumuna da değinen Aksu, 2020 sonunda bulut bilişim pazarının 220 milyar doları aşmasının beklendiğini belirtti.
Networking, bulut bilişim, güvenlik üçlüsü tartışıldı
Etkinliğin ilk paneli “BThaber Konuşturuyor, Pazar Tartışıyor” başlıklı panel oldu. BThaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Sarı ve BThaber Gazetesi Editörü Handan Aybars’ın moderatörlüğünde HP Türkiye Networking Ülke Müdürü Sami Arbak, İnforte Genel Müdürü Güngör Gündoğdu, MedNatiulus Türkiye Veri Merkezleri Hizmetleri
Direktörü Borga Parlar, Telehouse İstanbul ve Teknotel Telekom Genel Müdürü Alper Selçuk’un panelistleri arasında yer aldığı panel, değişik bakış açıları ortaya koydu. Artan veri miktarlarına dikkat çekilen panelde, veri merkezlerinde agresif bir şekilde konsolidasyon olduğuna vurgu yapıldı. Dünyadaki “bring yor own device” denilen kendi cihazını getirmek üzerine kurulu çalışma biçimine de dikkat çekilerek gelecekte PC, tablet ve akıllı telefon üçlüsüne göre hizmet tanımlanacağı belirtildi.
Etkinliğin öğleden önceki bölümünde ilk başarı öyküsü MedNautilus’un Telecom Italia Grubu Yetkinlik Merkezi Yöneticisi Mike Lorusso tarafından aktarıldı. Öğleden önceki son başarı öyküsü ise Alcatel Lucent Enterprise Avrupa Birliği Bakanlığı ile gerçekleştirdiği başarı hikayesi oldu. Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği Bakanlığı Teknik Hizmetler Daire Başkanlığı’ndan Mustafa Yılmaz, proje sürecini katılımcılarla paylaştı.
Etkinliğin öğleden sonraki bölümünde sunumlar ve başarı öyküleri yer aldı. Sunumlarda ilk sıra HP’deydi. Ağ yapılarının da değişime uyum sağladığını kaydeden HP Networking Teknoloji Danışmanı Orhan Ortaç, HP Networking Veri Merkezi Network Yönetim Çözümleri hakkında bilgi verirken, HP Flex Network mimarisinden bahsetti. İkinci sunum İnforte’den geldi. Sophos Kıdemli Güvenlik Mühendisi Nils Ullmann UTM çözümlerinin yeni dinamiklerini aktarırken, Türksat projesini de anlattı. Ullmann’dan sonra sahneye çıkan Teknotel Telekom ve Telehouse İstanbul Genel Müdürü Alper Selçuk, veri merkezinde yerel ağ performansı başlıklı sunumunda önce geçen yıl açılan veri merkezi hakkında bilgi verirken, sonra da Tupperwave ile gerçekleşen başarı öyküsünü katılımcılarla paylaştı.
Adobe Çözüm Danışmanı Barış Özcan’ın gündemi PDF ve bilgi güvenliği idi. PDF’in evrensel bir standart haline geldiğini vurgulayan Özcan, PDF güvenliğinin ciddiye alınması gerektiğini dile getirdi.
Panelden önceki son sunumda ise Telcoset’in TFKB’de gerçekleştirdiği başarı öyküsü anlatılırken, TFKB Veri Alanları ve Fiziksel Güvenlik Yöneticisi Mehmet Barış Muş, Kartal’daki veri merkezlerini fotoğrafları eşliğinde katılımcılara anlattı.
Yeni nesil güvenlik çözümlerine de değinilen panelde; daha önce IP adresleri ve portlar bazında çalışan güvenlik çözümlerinin yetersiz kaldığı dile getirilerek yeni nesil çözümlerde uygulama kontrol ve kullanıcı tanımlaması gibi özelliklerin yeni nesil güvenlik çözümlerinin en önemli özelliği olduğu belirtildi. Yeni gelişmelerle birlikte; uç noktalarda kullanılan cihazların da devreye girmesiyle birlikte tek bir noktadan yönetim ve raporlamanın öne çıkacağının belirtildiği panelde; yönetilebilirlik ve raporlamanın en önemli kısımlar olduğuna vurgu yapıldı. Şirketlerin kendi bulutunu oluşturması mı var olanları kullanması mı doğru sorusunun önem kazandığının belirtilirken, web tabanlı olarak çalışan uygulamalarda hala güvenlik konusunda tüm atakların hedefli olarak geliştirilmesi nedeniyle sıkıntı olabileceği de belirtildi.
Hizmet alanlar tarafında genel beklentinin altyapıların iş süreçlerine nasıl bütünleştirilebileceği konusu olduğunun da dile getirildiği panelde, müşterilerin isteklerine göre servis sağlayıcıların da yetkinliklerini geliştirdiği dile getirildi.
Sanallaştırma veri güvenliğini farklı bir yöne taşıyor
Eskiden kullanıcıdan sunucuya doğru akan trafiğin sanallaştırma ile yönünün değiştiğini ve akışın yatay yönde olduğuna dikkat çekilen panelde, sanal sunucular arasında yatay alanda gelişen akışın güvenliğinin önem kazanacağı vurgulandı. Yeni güvenlik teknikleri ve yaklaşımlarının da bu yönde yatay trafiği adresleyerek yatay tarama özelliğiyle çözüm sunduğu ve önümüzdeki dönemde de bu yöndeki trafiğe ilişkin yatırımların da artacağının altı çizildi.
Türkiye’de veri merkezlerinde tüm parametreler karşılanamıyor
Veri merkezlerindeki standartlara da değinilen panelde, Tear 3 gibi sertifikasyonların Türkiye’ye çok da uygun olmadığı dile getirildi. Veri merkezleri açısından elektrikli çift beslemenin çok önemli parametrelerden biri olduğunu ancak Türkiye’de tek dağıtıcı ile çalışılabildiği için bunun da mümkün olmadığının dile getirildiği panelde, Tear 3 diye tanıtılan merkezlerin de bu eksi ile hizmet verdiği belirtildi.
Gelecekte bulut bilişim ve ağ altyapılarının gelişimimin de ele alındığı panelde, sunucu, depoalama ve ağdan oluşan üçlü sacayağında iyi çalışmayı sağlayacak teknolojilerin oturacağı belirtildi. Gelecekte ağ altyapılarının da karakterize edilebilecek bir yapıya kavuşacağı ve sanallaştırmayı destekleyen yapılar oluşacağı ifade edilirken, tek bir tıklama ile verilerin felaket kurtarma operasyonuna aktarılacağı bir yapı oluşacağı da dile getirildi.
KOBİ’ler ve büyük şirketlerin bulut yaklaşımı farklı
Etkinlikte son olarak Kullanıcı Paneli gerçekleşti. İnterpromedya Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi, BThaber Gazetesi Editörü Yeşim Çinioğlu Cerit’in moderatörlüğünde gerçekleşen panele konuşmacı olarak İnterpromedya Ağ Hizmetleri ve Sistem Grup Yöneticisi Barış Ayfar, İş Bankası BT Güvenliği Uyumluluğu ve Risk Yönetimi Birim Müdürü Ahmet Onur Mirasoğlu, Memorial Sağlık Grubu IT Operasyon Müdür Yardımcısı Aykut Işık, Teknosa Bilgi Sistemleri&Operasyon Destek Genel Müdür Yardımcısı M. Önder Kaplancık ve Nokta.com Kurucu Ortağı ve Teknoloji Direktörü Tuna Orbay katıldı.
Kullanıcı paneli; etlinliğin de en önemli mesajlarının verildiği nokta oldu. Farklı sektörlerdeki ve büyüklüklerdeki şirketlerin bulut bilişime bakış açılarının yansıdığı panel; KOBİ’ler için bulut bilişimin daha cazip olduğu, büyük şirketler için daha temkinli bakılan ancak uygulamaların temkinli olarak birer ikişer hayata geçirildiği bir ortam olduğunu, sağlık sektörü gibi bazı sektörlerin de mahremiyet açısından bu yatırıma daha uzak kaldıklarını ortaya koydu.
İnterpromedya’nın dışkaynak kullanımı hakkında bilgi veren Barış Ayfar, büyüyen verinin bir medya kuruluşu olarak kendileri için de çok kritik bir konu olduğunu söyledi. Ayfar, veriyi yapılandırma yatırımlarının önümüzdeki yıl sonunda sonuca ulaşacağını belirtirken, bulut bilişimin kendileri gibi KOBİ’lere önemli rekabet avantajları sağladığını aktardı. İş Bankası’nda bulut bilişim ve dışkaynak konusunda esnek yaklaşımlarının olduğunu kaydeden Ahmet Onur Mirasoğlu ise bulut bilişime dair mevzuat ve güvenlik boyutunun öne çıktığını bunun yanında maliyetle hizmet kalitesinin de hala kritik noktalar olarak sıkıntı olduğunu dile getirdi.
Sağlık sektöründe verinin mahremiyeti konusuna dikkat çeken, bulut bilişimin sağlıktaki farklı konumunun altını çizen Aykut Işık, Memorial içinde bulutun avantajlarının çokluğuna rağmen kendilerinin de bu konuda hassasiyetinin yüksek olduğunu belirtti. Teknosa Gebze depolarının altındaki veri merkezi hakkında bilgi veren Önder Kaplancık da bulutta büyük şirketlerin daha ürkek adımlar attığını, ama bulutun kısa süre içinde tüm ölçekte şirketler için kaçınılmaz olacağını ifade etti. Tuna Orbay ise bir internet iş modelinin yürütücüsü olarak bulutu kendileri açısından çok doğal bir süreç olarak algıladıklarını geldikleri noktada da Nokta.com içinde bulut bilişim alanında kırılma noktasında olduklarını, karar alma aşamasında bulunduklarını dile getirdi.