Bulut teknolojisi lojistikte yüzde 50 maliyet avantajı sağlıyor
Nakliye, depolama, dağıtım, araç takibi ve finans gibi birçok sürecin aynı anda yönetildiği lojistik sektörünün kontrolü, bulut teknolojisinin sağladığı avantajlarla kolaylaştı. Türkiye’nin teknoloji tabanlı ilk lojistik şirketi olan OPLOG, bulut teknolojisini sektöre uyumlu bir şekilde entegre ederek firmaların operasyonlarında daha güvenli hareket etmesini sağlıyor.
Lojistik sektöründe bilişim sistemleri kullanımı her geçen yıl artarak devam ediyor. Sektörün Endüstri 4.0 ihtiyaçlarına göre değer zincirine entegrasyonunu güçlendirecek uygulamalar önümüzdeki dönemde gündeme gelecek en önemli konular arasında. Bulut bilişim ise sağladığı birçok avantaj sayesinde her sektörde firmanın kullanımına ağırlık vermeye başladığı teknolojilerin başında geliyor.
Her sektöre uyumlu bulut bilişim var
Başta e-ticaret olmak üzere perakende, otomotiv, tüketim ürünleri, yayıncılık ve ambalajlama, yiyecek-içecek, endüstriyel imalat, yüksek teknoloji ve elektronik gibi birçok sektörde faaliyet gösteren markalar bulut teknolojisinin sağladığı kaynakları kullanıyor. Veri güvenliği bu teknolojinin sunduğu en önemli avantaj olarak göze çarpıyor.
Firmalar zayıf alanlarını görebilecek
OPLOG’un Cyberpark’ta lojistik sektörü için geliştirdiği bulut bazlı, gelişmiş iş zekâsı araçları sayesinde firmalar tedarik zincirlerine ait gerçek-zamanlı verilere özelleştirilmiş erişim imkânından yararlanabiliyor, zayıf alanların belirlenmesi, kaynak tahsisi ve dağıtım kararlarının optimize edilmesine yönelik durum analizlerine erişebiliyorlar.
Bulut tabanlı tedarik zinciri ve lojistik yazılımı üreten OPLOG’un Kurucusu Halit Develioğlu, “Türkiye bilişim alanında büyümeye devam ediyor. Geçtiğimiz yıl bir önceki yıla göre yüzde 14.4 büyüme ile 94.3 milyar dolarlık bir hacme ulaşıldı. Teknolojide öncü bir şirket olarak lojistik sektöründe kendi yazılımımızı üretiyor, hem kendi işlerimizi kolaylaştırıp hem de müşterilerimize katma değer sağlıyoruz” dedi.
Analizlerle kalite ihlalini fark ediyor
Develioğlu sözlerini şöyle sürdürdü “Örneğin bulut tabanlı tedarik zinciri yazılımı, firmaların kullandığı muhasebe, pazar yeri ve kargo sistemlerine uyacak şekilde özelleştirilebiliyor. Böylelikle kaynaklar azalıp, süreçler gelişirken müşteri gereksinimlerinin maksimum düzeyde karşılanması sağlanıyor. Bulut tabanlı lojistik ile de operasyonun her alanında daha hızlı ve daha iyi bir kontrol mekanizması sağlanarak kalite ihlalleri saptanabiliyor. Sorunu çözmek için daha az çaba ve daha az maddi gider yeterli oluyor. Bulut tabanlı lojistikteki tüm iletişim gerçek zamanlı olarak mümkün olduğu sürece, kaynakları idare etmek çok daha kolaydır. Yöneticilerin dâhili uygulamayla ayrı bir masaüstüne ihtiyaçları yoktur. Bir tarayıcı ve internete erişim yeterli oluyor.”