Buluta dikkat
Günümüzde artan performans ihtiyacını karşılamak için solid state disk ve kaşe belleklerin kullanımı yaygınlaştığının altını çizen NetApp Türkiye Profesyonel Hizmetler Mühendisi Koray Şeremet, “Şirketler maliyetleri ve enerji sarfiyatını en aza indirmek için her uygulama için ayrı bir veri depolama sistemi kullanmak yerine, birçok farklı uygulamaya ait verileri birden fazla erişim protokolünü destekleyen aynı sistem üzerinde toplama yolunu tercih etmeye başlamıştır. Aynı zamanda artan bulut bilişim eğilimiyle birlikte veri depolama sistemleri de bulut bilişimi destekleyecek ürünler ve özellikler geliştirmeye başlamıştır. Bu sayede veri depolama sistemleri birçok farklı uygulama tarafından ortaklaşa kullanılabilmekte ve artan performans ihtiyacı, eskisini daha güçlü ve pahalı bir sistem ile değiştirmek yerine birden fazla küçük sistemin birlikte çalışmasını sağlayarak karşılanabilmektedir. Dolayısıyla artan ihtiyaçları karşılamak için sistemlerin daha az maliyetle genişletilebilmesi mümkün olmaktadır” dedi.
Bu alanda yaşanan en büyük gelişmeyi veriye yapılan erişimleri izleyerek, verinin doğru depolama katmanında yer almasını sağlayan bütünleşik çözümler olduğunu ifade eden Oracle EE&CIS Bölgesi Veri Depolama Satış Müdürü Hıdır Mağ, “Uygulamalara tamamen transparan çalışan bu çözümler, sistem yöneticilerin yükünü önemli ölçüde azaltırken, sistemlerin maliyet/performans optimizasyonunun ideale çok yakın gerçekleştirilmesine olanak sağlıyor. Bu teknolojiler müşterilerimizin klasik 15k RPM hızında disk sürücülerden oluşan depolama alanları yerine, veriyi DRAM, SSD ve yavaş sürücüler arasında otomatik olarak konumlandırabilen, kendi optimizasyon yapan çözümler kullanmayı tercih etmesine neden oluyor” şeklinde konuştu.
Veri depolama sistemlerinde yeni eğilimin disk ve denetçi seviyelerinde yaşandığını belirten Remivac Depolama Sistemleri Satış Müdürü Şenol Dikyurt, “Denetçi ve disk sistemi olarak 8 GB FC disk sistemlerinden, 6 GB SAS-2 disk sistemlerine doğru yol alınıyor. 8 GB FC HBA’ler, 10 Gbit ethernet ve 40 Gb anahtarlar daha hızlı veri iletimi hedefliyor. Bunun yanında tekilleştirme teknolojisi de veri depolama ve yedekleme de büyük kolaylık sağlıyor. Henüz teyp üzerinde veri yedekleme sistemlerinden tamamen vazgeçmek mümkün değil, ancak VTL ile disk sistemlerini teyp gibi kullanmak daha hızlı veri yedekleme ve geri dönme olanağı sağlıyor” dedi.
Veri depolama alanındaki yenilikleri iki ana başlığa ayırmanın uygun olacağını ifade eden Sürat Teknoloji Sistem Mühendisi Niyazi Akalın, şu şekilde konuştu:
“Bunlardan ilki donanım ikincisi ise donanım üzerinde koşan yazılımlar. Üreticiler gelişen disk teknolojisi ve bağlantı arayüzlerindeki gelişmeler, işletim sistemleri ve uygulama alanındaki yenilikler ve kullanıcı ihtiyaçları paralelinde kendi ürünlerinde bazı iyileştirmeler yaparak pazar paylarını artırmaya çalışmaktalar. Örneğin SSD’ler ve NL SAS diskler yavaş yavaş veri depolama ürünleri üzerindeki yerlerini almaya başladı. Fiber kanal protokolünde artık 8Gbit/s portlar, SAS sürüm iki ile 6 Gbit/s ve ISCI bağlantıda 10 Gbit/s standart hale gelmeye başladı. Ayrıca önceleri veri depolama ürünleri genelde yalnızca bir bağlantı arayüzünü desteklerken şimdilerde üreticiler birden fazla arayüzü örneğin; FC ve SAS, ISCSI ve SAS ya da FC ve ISCSI protokollerini aynı anda destekleyebilen sistemlerini piyasaya sürmeye başladılar. 2011 ile birlikte artık genelde giriş seviye ürünlerde görmeye alışık olduğumuz SAS diskler orta ve ileri seviye veri depolama ürünleri üzerindeki yerlerini almaya başlayacaklar. Ayrıca 3 TB kapasiteli SATA disklerde sunulmaya başlanacak. Ve yine giderek artan enerji ihtiyacını daha verimli ve daha düşük güç harcayan ürünler ile sağlamaya çalışacaklar. Ama bence asıl önemli olan yazılım tarafındaki gelişmeler. Bunlara da kısaca değinecek olursak; depolama sanallaştırma, sıkışan blokları daha hızlı disklere taşıma ve tekilleştirme önümüzdeki yıllarda adından söz ettirecek önemli özelliklerden birkaçı.”
Bu konuda gerçekten çok fazla şey yaşandığını ifade eden Symantec Kıdemli Teknoloji Danışmanı Özgür Mermerci, “Teknolojinin gelişmesi sayesinde, artık daha çok veriyi daha ucuza depolayabiliyor ve daha hızlı bir biçimde erişebiliyoruz. Ancak, veri depolama ihtiyaçları, donanım teknolojilerine kıyasla çok daha yüksek bir oranda artış göstermekte. Haliyle bu durumda da kurumlar, optimum maliyet performans ölçüsünü yakalayabilmenin yollarını araştırıyorlar.”
Şirketlerin en değerli varlıkları olan verilerinin korunması ve depolanmasının en önemli konuların başında geldiğini belirten Glasshouse Türkiye Genel Müdürü Emre Pekar, “Bu alanda da farklı çalışmalarla veri depolama için daha geniş alan yaratma kullanımı yaratma ve depolamanın daha kısa sürelerde gerçekleştirilmesi için sürekli çalışmalar yapılmakta. Pazar, sanal teyp kütüphanesi ve tekilleştirme gibi yeni teknolojilere geçmeye hazır durumda. Biz de bu teknolojileri birleştirerek çeşitli çözümler sunabiliyoruz. Bu çerçevede özellikle geçtiğimiz yılın başına kadar sanal teyp çözümlerine geçiş yönünde olan akım, şu anda tekilleştirme ve tekilleştirmeli yedeklemeye doğru bir şekilde kaymakta. Bu çerçevede Gartner’in raporlarına da bakıldığında bütün bu ortamların yaklaşık yüzde 75’inde tekilleştirmenin kullanılacağı tahmin ediliyor. Bu durum telekom ve finans sektörü gibi verinin oldukça fazla olduğu sektörler başta olmak üzere, tekilleştirmenin standart veri depolama teknolojilerinin yerini hızlı bir biçimde almaya devam edeceği öngörüsünü de destekler nitelikte” dedi.
Tara Sistem Genel Müdürü Aybars Gümüş ise bu konuda şunları söyledi:
“Cloud Computing çerçevesinde veri depolama çözümlerinde de sanallaşmaya gidilmektedir. Esnek, ölçeklenebilir ve kolay yönetilebilinen mimariler toplam çözümde daha çok pay almaya başlamıştır. Hızla artan veri, klasik anlamda yedeklerin daha da çok artmasına ve kontrolden çıkmasına neden olduğunu görüyoruz. Bu alanda kaynakta deduplication ve post processing deduplication olmak üzere yeni çözümlerin altyapılarda yer almaya başladığını görmekteyiz.”