Buluta yönelik yatırımlar şirketlerin öncelik sırasında olacak
Politika Analiz Laboratuvarı (PAL) tarafından hazırlanan; yenilikçi teknolojiler ve dijitalleşmenin iş dünyasına ve ülke ekonomisine katkılarını ortaya koyan ‘SAP Türkiye Ekonomik Etki Analiz Raporu’nun sonuçları, Ankara’da iş dünyası kuruluşlarının temsilcileri ve SAP iş ortaklarının katılımı ile 25 Ekim tarihinde gerçekleştirilen toplantıda açıklandı. SAP Türkiye müşterilerinin verimlilik kazanımlarının, önümüzdeki 10 yılda yaklaşık 3 katına çıkarak Türkiye ekonomisi genelinde 74 milyar dolarlık brüt fayda sağlayacağı öngörülüyor.
Sunduğu yenilikçi çözüm ve teknolojiler ile şirketlerin akıllı ve sürdürülebilir işletmelere dönüşmesine destek olan SAP Türkiye, Politika Analiz Laboratuvarı (PAL) tarafından kapsamlı olarak hazırlanan ‘SAP Türkiye Ekonomik Etki Analiz Raporu’nun sonuçlarını paylaştı. ‘SAP Türkiye Ekonomik Etki Analiz Raporu’nda; SAP Türkiye müşterilerinin 2011-2021 döneminde SAP’nin ERP (Kurumsal Kaynak Planlama) çözümlerini kullanarak elde ettikleri verimlilik kazanımlarının 25 milyar dolarlık ekonomik değere dönüştüğü kaydedildi. Dijitalleşmenin ve bulut bilişim kullanımının yaygınlaşmasıyla SAP Türkiye müşterilerinin verimlilik kazanımlarının önümüzdeki 10 yılda yaklaşık 3 katına çıkarak Türkiye ekonomisi genelinde 74 milyar dolarlık brüt fayda sağlayacağı öngörülüyor.
Küresel tedarik zincirlerine daha iyi entegre olmak gerekiyor
SAP Türkiye Kamu Politikası ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Dr. Onur Yıldırım moderasyonunda düzenlenen toplantıda paylaşılan araştırma sonuçları, kurumsal uygulama ve yazılımların; şirketlerin büyüme, verimlilik ve kârlılığında gözle görülür etkiler yarattığını ortaya koydu. Toplantının açılış konuşmasını yapan Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Genel Sekreteri Serkan Valandova, ülkelerin ve şirketlerin rekabetçiliklerini korumaları için küresel tedarik zincirlerine daha iyi entegre olmaları, yeşil ekonominin üretim ve ticareti etkileyen unsurlarına uyumlarını artırmalarını ve bu alanlarda başarılı olabilmek için dijital dönüşümlerini gerçekleştirmiş olmaları gerektiğini ifade etti. Valandova, “Dijital dönüşüm şirketlerin sadece kendi rekabetçiliklerini değil tedarikçileri ve müşterilerinin rekabet gücünü de artırıyor. Yatırımların tüm ekosistem üzerinde dönüştürücü etkisi var. YASED üyelerinin dijital alandaki yatırımları ve hizmetlerinin ülkemizin altyapısını ve düzenleyici çerçevesini geliştirdiğini ve tüm ekosistem üzerinde verimliliği artırıcı yönde dönüştürücü etkileri olduğunu gözlemlemekteyiz” açıklamasında bulundu. Valandova bulut tabanlı ve kurumsal kaynak planlama çözümlerinin etki analizlerinin yer aldığı bu raporun düzenleyici kuruluşlar ve şirketler nezdinde bu alandaki potansiyel kazanımları ortaya koyması açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Türkiye’deki projeler, yarattıkları faydayla küresel müşteriler için başarılı örnekler oluşturmakta
Konuşmasında inovasyon gücü ve yetenek açısından Türkiye’nin önemli bir konumda olduğuna dikkat çeken ve SAP’in yeni vizyonunu paylaşan SAP SEFA (Güney Avrupa ve Frankofon Afrika) Bölge Başkanı João Paulo da Silva, Türkiye’deki şirketlerin potansiyellerini en iyi şekilde kullanabilmelerini sağlayan kurumsal teknolojiler ve bulut çözümleri ile bölgeye yatırım yapmaya devam ettiklerini kaydetti. SAP’nin yaptığı en önemli metaverse projelerinden birinin ülkemizde yapıldığını aktaran Silva, Güney Avrupa’da konumlandırdıkları Türkiye’deki projelerin, birçok yönden yarattıkları faydayla küresel müşterileri için başarılı örnekler oluşturduğunu dile getirdi. İnovasyonun çok hızlı gerçekleştiği bir dönemde, hiçbir şirketin teknolojiyi sıfırdan geliştirme lüksü olmadığını, bu durumun bulut teknolojilerini kaçınılmaz kıldığını belirten Silva, şu noktalara dikkat çekti: “SAP olarak bulut teknolojilerinde 3 alana odaklanıyoruz. Öncelikle bulutta çalışan akıllı bir ERP çözümüyle entegre iş süreçleri yaratarak müşterilerimizin akıllı ve sürdürülebilir işletmelere dönüşmesini sağlıyoruz. İş süreçlerinin kurumlarla sınırlı olmadığını biliyor, tedarik zincirinin her aşamasında uçtan uca bağlantı kurmak için müşterilerimize dünyanın en büyük iş ağını sunuyoruz. Şirketler, akıllı sistemlerle bu ağlar üzerinden ekosistemlerindeki paydaşlarıyla bağlantı kuruyor. Son olarak sürdürülebilirliğe odaklanıyoruz. Bugün SAP çözümleri, dünya genelindeki işletmeleri ve organizasyonları kapsayan en kritik ekonomik, sosyal ve çevresel verileri yönetiyor. Bu bize, müşterilerimizin sürdürülebilirliği ayrı bir girişim veya yaklaşım olarak yürütmek yerine, işlerinin merkezine koymalarını sağlamak için benzersiz bir fırsat sunuyor. Şirketlerin sıfır emisyon hedefine ulaşmaları için bulut teknolojileri sürdürülebilir bir çözüm sunuyor. Hem verimlilik hem de çevresel etkiler açısından buluta yönelik yatırımlar önümüzdeki yıllarda da şirketlerin öncelik sırasında olacak.”
Türkiye’de SAP ERP kullanan bir firma yılda 3,8 milyon dolar verimlilik kazanımı elde ediyor
Türkiye’deki şirketlerin ülke ekonomisine katkısını sürdürülebilir kılmak için bilişim ekosisteminin önemli rol üstlendiğini belirten SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan, SAP Türkiye’nin verimliliğin yanı sıra istihdam ve hizmet ihracatı alanında da Türkiye ekonomisine önemli katkıları olduğunu vurguladı. Candan, SAP’nin bir aile olduğunun altını çizerek “Bu ailenin büyümesi ve eğitilmesindeki katkıyı son derece değerli buluyorum” dedi. İstanbul Sanayi Odası’nın hazırladığı İSO 1000 ve Fortune 500 Türkiye listesinde ilk 100’de yer alan büyük şirketlerin yüzde 70’den fazlasının SAP teknolojileri kullandığını vurgulayan Candan, “Türkiye’de SAP ERP çözümlerini kullanan ortalama bir firma yılda 3,8 milyon dolar verimlilik kazanımı elde ediyor. Ülkemizde 2011-2021 döneminde SAP’nin ERP çözümlerini kullanan müşterilerin 25 milyar dolar olan verimlilik kazançlarının önümüzdeki 10 yılda yaklaşık 74 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Verimliliğin yanı sıra SAP Türkiye olarak iş ortaklarımızın sadece Türkiye’de değil küresel ölçekte de hizmet sunacakları bir alan oluşturuyoruz” açıklamasını yaptı. Candan, konuşmasına şöyle devam etti: “İş ortaklarımızın gelirlerinin yüzde 11’ini yurt dışı operasyonları oluşturuyor. Araştırmamızdaki somut rakamların da desteklediği gibi SAP olarak istihdam alanında da Türkiye’de önemli bir katkı sağlıyoruz. SAP Türkiye olarak genel merkezimizde 250 kişilik güçlü bir ekibimiz var. Müşterilerimiz ve iş ortaklarımızla birlikte, SAP danışmanlarından oluşan 13 bin kişilik nitelikli iş gücü oluşturuyoruz. Buna göre Türkiye’deki her bir kişilik SAP Türkiye çalışanı istihdamı ekosistem içerisinde 52 kişilik SAP uzmanı istihdamı yaratmış oluyor. Ayrıca söz konusu SAP uzmanı istihdamının, Türkiye’nin bilişim sektörü toplam istihdamının yüzde 9’una denk bir büyüklükte olduğunu söyleyebiliriz. Sunduğumuz ileri teknolojilerle Türkiye’nin dijital dönüşümünün tam merkezinde yer alarak ülkemize daha çok katkı sağlamak için çalışmalarımıza devam edeceğiz.”
Verimlilik kaynaklı büyüme istihdam kaybına yol açmıyor, büyüme istihdama da yansıyor
Yaklaşık bir yıl süren detaylı bir araştırma süreci sonrasında bu raporu hazırladıklarını belirten PAL Yönetici Ortakları Esen Çağlar ve Emre Koyuncu, dijitalleşmenin şirketlerin verimliliğini artırdığının somut kanıtlarına eriştiklerini aktardı. Çağlar ve Koyuncu raporla ilgili şu detayları paylaştı: “Türkiye, Avrupa ülkeleri ortalamasına yaklaşsa da önümüzde uzun bir yol var. Türkiye’de büyük firmaların yüzde 75’i ERP uygulamalarını, yüzde 41’i bulut bilişim sistemlerini kullanıyor. Avrupa’da ise ERP uygulamalarını kullanan büyük ölçekli şirketlerin oranı yüzde 81, bulut bilişim sistemlerini kullanan şirketlerin oranı 72. Dolayısıyla ERP çözümleri konusunda Türkiye’nin başarılı bir tablo çizdiğini ancak bulut çözümleri konusunda ise henüz kat edilecek uzun bir yol olduğunu söyleyebiliriz. ERP kullanımında Türkiye’deki büyük firmaların Avrupa ülkelerine yakın oranda olmasında SAP çözümlerinin önemli katkısı olduğu yine raporun dikkat çeken sonuçları arasında. Bununla beraber çalışma kapsamında gerçekleştirilen analizlerde SAP kullanmaya başlayan işletmelerin, sonraki 7 yıllık süreçte verimlilik artış hızlarının kullanmayanların yaklaşık 5 katı olduğu görülüyor. Bu sonuçtan yola çıkarak SAP kullanmaya başlayan işletmelerin, kullanmayanlara kıyasla önemli kazanımlar elde ettiklerini söylemek mümkün. SAP kullanan firmalar büyümelerini de sürdürülebilir kılıyor. Verimlilik kaynaklı büyüme istihdam kaybına yol açmıyor, büyüme istihdama da yansıyor.”