Bulutla buluşma sırası KOBİ’lerde
Bulut bilişim, daha çok büyük ölçekli şirketlerin ulaşabildiği büyük bir potansiyel. Bulutistan kurucu ortakları Orçun M. Özalp ve Begim Başlıgil ise yetki ve bilgi birikimlerini biraraya getirip, KOBİ başlığında büyük potansiyeli ortaya çıkartmayı, bu segmentle işbirliğini uzun süreli ilişkiye çevirmeyi hedefliyor.
‘Teknolojide yol arkadaşınız’ söyleminin buradan geldiğini belirten iki ortak, bu stratejinin ciddi bir boşluğu dolduracağı kanısında. İstanbul Kongre Merkezi’ndeki merkezi ile Bulutistan, farklı paketlerle farklı hizmet ve içerikleri biraraya getiriyor. Üç paket var: İşimi Kuruyorum, Maliyetimi Yönetiyorum ve Gelirimi Büyütüyorum. Bu paketlerin sayısının; iş süreçleri, ihtiyaçlar, müşteri beklentileri, ürünlerin biraraya gelip sunulma şekline göre artması hedefleniyor.
Tüm dünyanın benimsediği ‘kullandığın kadar öde’ yapısı konusunda Türkiye’de farkındalık yaratmak için KOBİ’leri hedefleyen Özalp ve Başlıgil, bunu ‘teknolojinin liberalleşmesi’ olarak tanımlıyor. “Birçok başlıkta birçok ürün var ve markaların hepsine eşit mesafedeyiz. Bu da bize terzi usulü çözüm geliştirme avantajı sunuyor” diyen Özalp’e, Başlıgil de şu eklemeyi yaptı: “Bu bizim katma değerimiz ve bulut broker’ı olmak için de ön koşul. Yani karşılaştırılabilir olmak, çözümler, veri merkezleri arasındaki farkı yönetebilmek, sadece fiyat değil kapsam bazında da karşılaştırma yapıp, müşteriye ihtiyacına en uygun olanı sunabilmek.” İki ortak bu girişim kararını, hedef ve stratejilerini paylaştı:
Bu girişim kararına adım atmak için sizi motive eden faktörler neler oldu?
Orçun M. Özalp: Bilişim ve telekom sektörlerinin her ikisinde de birçok farklı birimde çalışmış, bu yönüyle sektörde fazla olmayan insanlarız. Son 5 yıl Turkcell’de yeni servisler veri merkezi ürün portföyünün zenginleştirilmesi, bulut servislerine ve katma değerli hizmetlere yatırım yapılması üzerine çalıştım. Veri tabanı üreticisi, entegratör, dış kaynak şirketi, telekom operatörü ve orada teknik işlerle başlayıp sonra satış ve pazarlama ve iletişim görevlerini üstlenme, şirket çeşitliliği ve içindeki rolleri deneme şansım oldu. Kendi işime sahip olma hedefine ilerlerken büyük resmin her açısında olma imkanım oldu. Bulutistan bir gün hayata geçecekti, biz de doğru zamanı bekledik.
Begim Başlıgil: 3 yıldır Microsoft’ta kurumsal satış ve iş ortaklarının yönetiminden sorumluydum. KOBİ’lerin de kullanabildiği, az yatırımla tüketebildiği bir dünyaya dönüşüm, benim hedefim oldu. Sosyal ağlar nasıl insanların bireysel teknoloji kullanım alışkanlıklarını değiştirdiyse, bu da kurumların gelişimini etkileyecek büyük bir akım olacak ve bunu değerlendirmek istedik. Buluta o kadar aşina olduk ki, iş modellerinin değiştiğini ve değişmeye devam edeceğini gördük. Üretici tarafında etki büyük, ama bunun müşteriye inebilmesi için ara katmanın, yani her ölçekte şirkete seslenme gücü olan iş ortaklarının olması lazım. Bir başarı hikayesinin KOBİ segmentinde yaratılması, bu konuda talebin de yayılması demek. Yola çıkarken bulut bilişim ve potansiyeli, Türkiye’deki durum ile ilgili elimizde bilgiler vardı. Yurtdışında çalışan modelleri, Türkiye’de çalışabilecek olanları ve buradaki yol haritasının nasıl olması gerektiğini biliyoruz. Bu kadar zamanda biriktirdiklerimizi ve hala edindiklerimizi biraraya getirip, Nisan ayı itibariyle yola çıktık.
Bu konuda sizi destekleyenler oldu mu?
Orçun M. Özalp: Evet. Yabancı bir yatırımcıyla anlaştık, bir yatırım fonundan destek aldık. KOSGEB’in de desteklediği bir yapı kurmak için KOSGEB’den girişimcilik sertifikası aldık. Temel amacımız bulut odaklı bir şirketi kurmak. Biz sadece bulut üstünden servisler satmak istiyoruz. Süreç mantığını farklı kurgular, ‘bulut odaklı iş ortağı’ yapısını ortaya koyar, tüm şirketi bulut odaklı ofis haline getirirseniz, telefon santraline kadar herşeyi bulutta olan, sistemleri bulutta çalışan bir şirket yaratırsanız durum çok farklı olur. İşte biz kendi içimizde herşeyi böyle kurguladık. İş ihtiyacı çözmedeki bu hızın ‘gelecek’ olduğunu gördüğümüz için bu yöne gittik ve her işi yapan satış ekipleri veya şirketlerden ziyade, konusunda uzman, odaklı bir yapı kuralım ve o da bulut üzerinde olsun istedik.
Hangi markalarla işbirliğiniz var?
Begim Başlıgil: Microsoft yine amiral gemimiz, ama Microsoft ürünlerini tamamlayan ürünlerin de satılmasının bulut anlamında ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bir market rafı gibi her şeyin bulunur olmasından ziyade, bir işletmenin olmazsa olmazlarına odaklanıyoruz. Microsoft çözümlerinin yanında masaüstü yönetimi, yardım masası servisimiz, uzaktan bağlanarak PC ve masaüstündeki cihazların desteğini verdiğimiz servisimiz var. Düzenlemeler bizim için kritik ve e-defter, e-fatura, e-arşiv gibi konularda işbirliğimiz FIT Solutions ile. Eğitim başlığında da Bilge Adam ile işbirliğimiz var. Tüm bunların arkasında da veri merkezlerinden ‘sizin için seçtiklerimiz’ dediğimiz farklı veri merkezleri ile anlaşmalarımız var. Bulutistan bir satış ve pazarlama şirketi. Farklı iş ortaklarından sağlanan avantajların danışmanlığını veriyor, satıyor, kuruyor, desteğini veriyor ve yönetiyoruz. Gelecekte ise bir bulut broker olmak, yani bu çalışmayı bulut servislerinin tek elden sağlandığı, servisler arasında geçişlerin yapıldığı ‘bulut simsarlığı’ konusuna ölçeklemek istiyoruz. Hedefimiz; bulut denilince Türkiye’de akla gelen ilk şirket olmak. Türkiye’de ekonominin yüzde 99’u KOBİ, istihdamın yüzde 77’si burada, GSMH katkı oranı ise yüzde 17. Oysa İngiltere’de bu oran yüzde 74. Eğer Türkiye dinamik bir ekonomi olmak istiyorsa, makasın daha fazla açılmaması için KOBİ’lerin teknolojiyi daha çok kullanması, bu yeni teknolojilerin KOBİ’lere inmesi lazım.
Yani Türkiye, önemli bir potansiyel sunuyor.
Orçun M. Özalp: Farkındalık ve pazar yaratmak Türkiye’de herkesin yapabileceği birşey değil. Biz bu işi iyi yapan iki şirketten geliyoruz. Ekosistemler üzerinden çözümler ve iş modelleri geliştirmeyi düşünüyoruz. Multinet ile bunun ilkini başlattık, çapraz bir pazarlama yapıyoruz. Bunları farklı sektörlerde farklı işbirlikleri ile genişleteceğiz. Bunun farkı açılımlar yaratacağını düşünüyoruz. Pazarı büyütme odaklı ilk adımımız bu. İkincisi tele-satış ekibimiz. Sayısal kanallardan ciddi iletişim yapacak, müşterilerimizle video konferans ile görüntülü iletişim sağlayacağız. Üniversite öğrencileri de, ‘marka temsilcimiz’ olacak. Çünkü genç nesil bulutu çok kullanıyor ve onları da, kullandıkları bu yapıyı çevrelerine anlatmaları için teşvik etmeyi planlıyoruz. Bunların hepsi adım adım hayata geçecek. Bunlar için iyi bir ekip kurmak lazım ve istihdam adına LinkedIn’e verdiğimiz ilanlara Türkiye’nin yanında, Dubai ve İran’dan, İtalya ve Hindistan’dan da başvurular var. Demek ki etrafta fazlasıyla bulut seven varmış.
Danışmanlık başlığında nasıl bir süreç izleyeceksiniz?
Orçun M. Özalp: Her şey müşteri özelinde değerlendirilecek. Belli Microsoft ürünlerinin standart süreçleri, kurulumu ve desteği tanımlı ve planlı olacak. Ama bazı işletmeler, teknoloji danışmanlığı hizmeti de talep edebilecekler. Bir metodoloji geliştirdik ve şirketlerin temel ihtiyaçlarını ortaya çıkartıp varmak istedikleri yerle ilgi bir analiz yapıp, onlara özel bir yol haritası çıkartıyoruz. Bu yol haritasını kademeli biçimde temin etmek ve onlar için yönetmekle ilgili sorumluluk alıyor, çıkarttığımız yol haritası içinde farklı farklı bulut servislerini konumlandırıyoruz.
Yazılım şirketleri ile nasıl bir işbirliğiniz olacak özellikle SaaS kapsamında?
Begim Başlıgil: Microsoft ile işbirliğimiz kapsamlı bir içerik ama yazılım çeşitliliğini artıracağız. Orta vadede hedeflerimiz arasında buranın bir ‘yazılım pazar yeri’ haline gelmesi var. Şu anda yatay yazılımlara odaklanıyoruz, ama dikey yazılımlar da bunu izleyecek. Güvenlik tarafında hem Microsoft hem de farklı firmaların güvenlik çözümlerini sunacağız. Veri merkezimiz var ve burada birçok yazılım üreticisi, yani yazılım evi yazılımlarını koyup, bizimle görüşüp satış pazarlama desteği alabilecek. Aynı Amazon mantığı yani.